Zeynep Mutlu: ''Bu yıl kendime yatırım yapacağım''

Cemiyet hayatının sevilen ismi Zeynep Mutlu ile Beykoz’daki evinde buluşarak yaşadığı zorlu sağlık sorunları ve İstanbul’da kurduğu yeni düzeni hakkında keyifli bir söyleşi yaptık.

Zeynep Mutlu: ''Bu yıl kendime yatırım yapacağım''

RÖPORTAJ: GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR: BETÜL YAZICIOĞLU
FOTOĞRAF ASİSTANI: CEYDA KARABABA
SAÇ-MAKYAJ: ÖZLEM SAĞIROĞLU STUDIO

Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden biri olan Zeynep Mutlu, 2 yıl Miami'de yaşadıktan sonra kızı Nazlı ile İstanbul'daki hayatına geri döndü. Mutlu, geçtiğimiz yıl yaşadığı omurilik darlığı sorunundan sonra şimdi sağlığının daha iyi olduğunu ve yaşadığı zorlu süreçten çıkmanın mutluluğunu da bizlerle paylaştı. Zeynep Hanım ile Beykoz Konakları'ndaki evinde buluşarak Miami-İstanbul hattındaki yoğun programı, sağlık sorunlarının hayatına yansıması, iş projesi ve özel hayatına dair samimi bir röportaj yaptık.

Şu sıralar neler yapıyorsunuz?
Uzun yaz tatilinden sonra gerçek hayata dönmenin verdiği enerjinin içindeyim. Nazlı'nın okulu başladı, ev ile ilgili dekorasyon gibi sonbahar aktiviteleriyle meşgulüm. Aile işimiz olan sağlık sektöründeki işlerimizle ilgileniyorum. Bu yılın başında çok zorlu bir hastalık süreci geçirdim, büyük ameliyatlar oldum, şimdi çok şükür iyiyim.

Geçmiş olsun, ne oldu?
Önce bel fıtığı ile başladı sonrasında omurilik darlığı yaşadım ve 2 büyük ve önemli ameliyat geçirdim. Omurilik ameliyatım çok büyüktü, 6 ay kadar iyileşme süreci yaşadım, kask gibi boyunlukla dolaştım 4 ay kadar. Doktorum Azmi Hamzaoğlu sayesinde çok şükür atlattım.

Bayağı ciddi bir rahatsızlık geçirmişsiniz.
Evet, gerçekten çok zordu. Ağrılardan kurtulmak cennete düşmek gibi oldu. Ağrı çok kötü bir şey, insanın tüm hayatını paralize eden korkunç bir his. Ağrı profesörü Serdar Hoca da yardımcı oldu o dönem. Ameliyattan sonra ağrıdan da kurtulunca çok rahatladım. İnsana bazı şeyler boşuna gelmiyor bence, sağlığın en önemli şey olduğunu anlamak için sinyal oluyor.

Yaşadığınız sağlık problemleri hayata dair size neleri öğretti?
Sabrı, hayata müteşekkir olmayı, anı yaşamanın keyfini, her şeyden şikayetçi olmamayı... Kalıcı bir hastalık olmadıktan sonra hepsi eğitici ve sabretmeyi, kendi kendine kalmayı da öğreniyor insan. Değişik tecrübeler...

Sağlık sıkıntıları yaşarken yanınızda destekçileriniz kimlerdi?
Annem, babam, kardeşim, kardeşim eşi Melisa (Mutlu), anneannem, yakın arkadaşlarım ve kızımdı.

Şimdi nasıl sağlığınız, maşallah iyi görünüyorsunuz.
Teşekkür ederim, daha iyiyim. Arada kendini hatırlatırmış büyük ameliyatlar, omurilik, beyin gibi.

Sağlığınızı korumak için neler yapıyorsunuz?
Çok hafif, yüklenmeden spor yapıyorum ve omurga sağlığımı dengede tutmaya çalışıyorum. Fizik tedavi, akupunktur, hafif kondisyon çalışmaları, yürüyüş ve fırsat buldukça Amerika'da sıcak yoga yapıyorum. Kilo almamaya, özellikle göbek bölgesinden özen gösteriyorum, en önemlisi bu. Omurga sağlığı için fazla kilo çok zararlı.

Uzun zamandır yoga yaptığınızı biliyorum. Yoga sizin için ne ifade ediyor?
Ben yogayı iddialı yapanlardan değilim, doktor tavsiyesiyle tamamen sağlık için yapıyorum. Hem fiziksel hem de psikolojik faydası var. Eskiden ben de yoganın zor hareketlerini yapardım ama artık daha relax olacak şekilde yapıyorum. Dünyanın neresine gidersem gideyim önceden bir hoca ayarlıyorum ve yoga yapıyorum. Rahatlıyorum, omurgama çok iyi geliyor.

Yoga dışında yaptığınız başka sporlar var mı, varsa neler ve ne sıklıkla yapıyorsunuz?
Eski yüzücüyüm, Galatasaray'da 15 yaşına kadar yüzdüm ama yüzmekten sıkıldım (gülüyor). Pilates, kendi ağırlığımla fitness yapıyorum, özel spor hocalarıyla da çalışıyorum hem bilinçli hem de sıkıcı olmuyor.

İş hayatında neler yapıyorsunuz?
Biz sağlık sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Babam, şirketi 1980 yılında ortağı ile büyüttü. Kardiyoloji, radyoloji, kan gruplama kitleri gibi grup şirketimiz ve üretim yerimiz var. Ben yıllarca kardiyoloji bölümünden sorumluydum, kalp pilleri, yapay damar, Parkinson pilleri bölümünün başındaydım. Fakat o bölümü sattık; şimdi her şeyle ilgileniyorum.

Daha önce aile işinden bağımsız online bir işiniz de oldu. Yine düşünüyor musunuz?
Evet, 2 arkadaşımla online bir site kurmuştuk, 6 yıl sürdü. İnternet satış platformu ve mağazayı kapattık. O tip mağaza işi yaparsam Miami'de yapmayı tercih ederim. Burada üretim yapacağımız, yurtdışına satılabilen ev tekstili gibi ya da sağlıklı yaşama uygun ürünlerin satışı olabilir. Orası bunun için çok uygun bir yer. 1 yıldır bakıyorum ama acelem yok, uygun, doğru bir yer olursa orada böyle bir şey yapmak istiyorum.

İstanbul- Miami arasında nasıl bir temponuz var?
Durmadan uçan bir tempom var (gülüyor) Miami'de bir iş yapmayı uzun zamandır düşünüyorum, hala tam olarak karar veremedim. Gidip geldikçe çevre, ev düzeni de olduğu için tempo buradakine benziyor. Miami daha dinlendirici bir yer, bizim ülkemiz çok güzel ama kaotik bazen uzaklaşmak iyi geliyor. İstanbul'da yaşıyoruz ama 2 ayda bir mutlaka gidiyorum. Orada da bir düzenim var, Amerikan vatandaşlığımız mevcut, kardeşim orada yaşıyor ve belki ileride kızım da orada okuyacak, o yüzden sık sık gidiyoruz.

2 yıl Miami'de yaşadıktan sonra İstanbul'a da yerleşmeye nasıl karar verdiniz?
İşim, ailem her şeyim burada. Kızım da babasını, ülkesini, arkadaşlarını çok özledi. Sürekli orada kalmak problem olmaya başlamıştı. Aile işimizde de şirketlerde ortağım, burada olmamım gerekli olduğuna karar verdim.

Biraz geçmişe dönelim o halde, Miami günleriniz nasıl geçti?
Çok güzel geçti, çünkü Miami çok güzel, pozitif bir şehir. Orada da Türk arkadaşlarım, çevrem var. En çok konserlere Amerika'da gidiyorum. Eğitim inanılmaz iyi. Özel okullar kadar devlet okulları da iyi; her ikisini de denedik. Spor imkanları geniş, sistem kaotik değil. Yine de insan ülkesini özlüyor. Tamamen yurtdışında yaşayamam ki liseyi İsviçre'de ve üniversiteyi de Londra'da yatılı okudum. Öğrencilik yılları gibi olmuyor; yaş alınca yurtdışında yaşamak daha zor geliyor.

Kızınız Türkiye'ye yerleşince bu süreci nasıl karşıladı? Zorlukları oldu mu?
Hiç olmadı zaten 2 yıl orada kalmıştı. Buraya koşa koşa geldi, okula, arkadaşlarına... Babasına kavuştu. Baba-kız aktivileri var, seyahatlere gidiyorlar. Burada da okulu yabancı o yüzden sistem aynı, müfredat aynı. Ama üniversitede kesin gitmek istiyor.

İstanbul'da yaşamak sizin için ne ifade ediyor?
Kendi ülkemiz, yerimiz yurdumuz en rahat ettigimiz yer; işte, sokakta, evde kolaylıklar var. Tabii ki zor yanları da var. Kalabalık bir ülkeyiz, trafik vs. zor ama yine de her horoz kendi çöplüğünde öter kelimesi doğru sanırım, nazımızı burada çekerler. Çok da renkli bir ülke ama keşke bazı üzücü şeyler olmasa da biz de üzülmesek... Yine de İstanbul gibisi yok.

Seyahat etmeyi çok seviyorsunuz. En son nerelere gittiniz?
Hem de çok seviyorum; Hindistan ve Japonya hariç çok yere gittim. Çocukluğumdan beri, babamın işi için kongrelere hep değişik yerlere giderdik. Avustralya, Bali, Hawaii gibi. Şu an görmek istediğim yer Kolombiya Cartagena. 2 yıldır İspanyolca dersler alıyorum, lisanıma da iyi gelir (gülüyor). En son Tayland'a gittim, bayıldım, yine gideceğim. Sıcak deniz, sıcak iklim, Thai yemekleri benim için en güzel seyahat. Tarihi yerler, tapınaklar da varsa daha da güzel oluyor, hepsi bir arada.

Yakın planda seyahat rotanızda neresi var?
Amerika, Londra gibi zorunlu seyahatlerim var. Geçen hafta kız kıza Nemrut Dağı'na çıktık. Çok keyifli geçti, harika bir seyahat oldu.

Kızınızla günleriniz nasıl geçiyor?
Kızımla ben ve yardımcımız; evimiz çok zevkli oluyor. Kızımla her yere seyahat ederiz, evde sohbetlerimiz çok keyiflidir ve tabii ki dizilerimiz... Alışveriş de yaparız, her şeyi yaparız. Arkadaşla, anne-kız arasındayız. Zaten hep ikimizdik kızımla o yüzden büyük balık, küçük balık gibi geziyoruz yıllardır (gülüyor).

Kızınız neredeyse genç kız oldu, çok da güzel bir kız oldu. Kızınızın geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
Çok şey düşünüyorum ama ergenler için ne düşünürsek düşünelim bir şey ifade etmiyor. Her dakika fikir değiştiriyor, bu bir süreç sanırım. Kaç yaşına kadar ergenlik devam edecek bilmiyorum ama bambaşka bir periyodmuş bu (gülüyor). Birkaç yıl yaz aylarında Los Angeles'da Beverly Hills Playhouse Teen Acting'de oyunculuk eğitimi aldı ama istediği bir şey değil artık.

Anne olmak sizin için ne ifade ediyor?
Hayat boyu mutluluk, huzursuzluk, endişe, kaygı, aşk, hepsi bir arada.

Ailenize, ailenizin diğer üyelerine düşkün olduğunuzu biliyorum. Aileniz sizin için ne ifade ediyor?
Ailem açısından çok şanslıyım ki herkes birbirine bağlı. Annem, babam bizi öyle yetiştirdi ve kardeşimin eşi Melisa da öyle bir ailede büyümüş. O da aynı bizim gibi bu yüzden çok şanslıyız. Herkes birbirine düşkün ama sıkmadan, eleştirmeden destek oluyoruz birbirimize. En yakın arkadaşlar da aile benim için. Bir de ufak erkek kardeşimiz var, yurtdışında yaşıyor o bizi çok gençleştiriyor. Annem benim gölgem gibidir, hem bana hem de kızıma her konuda destek olur.

Peki aşk hayatınız nasıl gidiyor?
Şu anda birkaç aydır, mutlu hissettiğim bir ilişkim var. Yalnız kalmak da arada iyi ama paylaşım yapacak bir hayat arkadaşı olunca hayat çok daha güzel. Çok sakin, yumuşacık, iyi kalpli bir insanla birlikteyim.

Yeniden evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Evlilikte şanssız oldum (gülüyor). Kendime uygun seçimler yapamadığımı düşünüyorum. En iyisi Nazlı'nın olması oldu, iyi ki evlenmişim de Nazlı olmuş. O yüzden yeniden evlenmeyi gerekli bulmuyorum artık zaten kızım büyüdü. Komplikasyon oluyor, idare etmesi zor bir kurum. Çocuklu olunca daha da dikkat etmek gerekiyor ki zaten yakın çevrem bana evlenmeyi yasakladı (gülüyor). İkimiz de evlenmeyi düşünmüyoruz onun da 2 çocuğu var. Bu arada evlilik bana göre bir kurum aslında, evcimen bir insanım. Ama iki taraf sorumlulukta eşit olmayınca ne yazık ki evlilikler yürümüyor.

"Huzurlu yaşamayı seçtim" demiştiniz, nedir size göre huzurlu yaşamın tanımı, siz huzuru nasıl yakaladınız?
Huzurlu yaşam; çok kendini yemeden, herkese kulak asmadan, negatif insanlardan uzak durarak, çok beklenti içinde olmadan, kendine yeterek oluyor. Kötü insanların enerjisini hemen alıyorum ve o tip insanları sosyal medyamdan bile blokluyorum. Bir de agresif, gergin, sinirli insanlara tahammülüm yok; yaş aldıkça daha da katlanamaz oldum. Öyle huzursuz tiplerden akraba bile olsa kesinlikle kaçıyorum. Huzurlu, sakin insanları seviyorum. Bir şeyler yaratan, başarılı olmak için yaşayan arkadaşlar seçiyorum ve onlarla mutluyum. Tasarımla, sanatla, sporlar işi gücü olan arkadaşlarım var ve bana çok iyi geliyorlar.

Hayat mottonuz nedir?
Anı yaşa. İyi düşün, iyi olsun. Beklentileri alçak tut ki üzülme, herkese de kendini çok açma. Bu yıl kendime yatırım yapacağım, ikinci dil olarak İspanyolca öğreniyorum, bayağı ilerledi şimdi de özel ders alıyorum. Yoga kampına katılacağım.

Moda ile aranız nasıl? Yeni sezonda kendinize neler aldınız?
Rahat ama hafif seksi kıyafetleri seviyorum. Çok trend meraklısı değilim ama bazen değişik parçalar alırım. Ayakkabı tutkunuyum, almaya doyamadığım tek şey. Genellikle Amerika'dan alışveriş yapıyorum. Burada da Ali Alta ve arkadaşım Tuba Ergin'in tasarım kıyafetlerini çok seviyorum.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.