''Zengin turist deneyim yaşamak istiyor''

Lüks turizmin yükselen yıldızı Türkiye’yi ve lüks turizme hizmet eden otellerin önemini, bu alanda dünya çapında deneyime sahip iki otel yöneticisi Bülent Kılıç ve Ali Kaymak ile konuştuk.

''Zengin turist deneyim yaşamak istiyor''

Daha çok zengin turisti ülkemize çekmek için daha çok lüks otellere ihtiyacımız var. Lüks konaklama deneyimi sunma konusunda da asıl görev otel yöneticilerine düşüyor. Bülent Kılıç ve Ali Kaymak, otel yöneticiliğinde deneyimli iki turizmci. İkisi de dünyanın dört bir yanında en lüks şehir otellerinde yöneticilik yapmış. Şimdi ise Alanya'da Blue Marlin Deluxe Spa & Resort adlı oteli yönetiyorlar. Kısa sürede oteli, bölgenin en gözde oteli haline getirmişler ve karşılığını da almışlar. Blue Marlin Genel Müdürü Bülent Kılıç ve Otel Müdürü Ali Kaymak, lüks turizmini ve otellerinin bu alandaki yerini anlattı.

Önce sizi biraz tanıyalım, Alanya'daki Blue Marlin Deluxe Spa & Resort ile yolunuz nasıl kesişti?
BÜLENT KILIÇ:
Akademik hayatımı tamamladıktan sonra şans eseri 2021 yılında Hilton Istanbul'da otelcilik sektörüne başladım. 2006 yılında Katar'da yeni açılacak olan Ritz Carlton'a geçişim ile lüks segment otelciliğe başladım. Sonrasında da Marriott grubunda çalıştığım ve açılışını yaptığım diğer otellerle tecrübelerimi artırdım. Blue Marlin ile yollarımız ise eskiden beri tanıdığım arkadaşım olan Poğda Demircan sayesinde oldu. Bana Blue Marlin için bölge dinamiklerinden ayrışarak yeni bir konumlandırma planlarından bahsetti ve yeni oluşturulacak marka ile başka otellerde de işletme yapma planları olduğunu söyledi. Bu hikayenin bir parçası olmak istediğimi hissettim ve birlikte yola koyulduk.

Nasıl bir otel yaratmayı amaçlıyordunuz ve bu amacınıza ulaştınız mı? Bu soruyla birlikte otelinizi biraz anlatır mısınız?
B.K:
Blue Marlin'e ilk başladığım günü ve ekibimle yaptığım konuşmayı hatırlıyorum. O gün ekibime, "Bu bölgenin en iyi otelinin genel müdürü olmak için geldim ve sizler de bölgenin en iyi otelinde çalışmak istiyorsanız beraber bunun için çalışmaya hazır mısınız" diye sormuştum. Hedefimize, doğru adımlar ile ilerlediğimizi misafir yorumlarından anlayabiliyorum. Oteli, lifestyle marka segmentinde konumlandırarak ve misafirlerin beklentilerine göre kişiselleştirilmiş hizmet kalitesi ile basit bir konaklama değil unutamayacakları bir deneyim yaşatmaya yoğunlaşarak pazardaki niş profile yönelmeyi, strateji olarak belirledik. Önceliğimizi misafirlerimize benzersiz bir deneyim yaşatmaya verdik ve geri dönüşünü çok hızlı aldık.

Alanya hakkında önyargılar var, sizin oteliniz bu algıyı yıkabiliyor mu, bu dezavantajı nasıl aşmaya çalışıyorsunuz?
B.K:
Maalesef o algı var. O algıyı sadece Blue Marlin olarak bizim değiştirebilmemiz pek mümkün değil ama uzun vadede bizim başarılarımız başka otellere ilham verebilir.

Sizi, Alanya'daki diğer otellerden ayıran şeyler neler?
ALİ KAYMAK:
Blue Marlin olarak bizi bölge otellerinden ayıran en önemli şey, servis kalitemiz ve her bir misafir profiline göre özelleştirmeye, kişiselleştirmeye çalıştığımız deneyim. Biz insanlara çok iyi bir tatil dışında unutamayacakları deneyimler yaşatmayı vadediyoruz. Bunu da başardığımıza inanıyoruz.

Yerli veya yabancı bir turist, neden Belek yerine Alanya'ya sizin otelinize gelsin?
A.K:
Sadece bir örnekle açıklayabilirim belki; Belek otellerinin belki de %60-70'ine entertaintment veren firma aynıdır, hatta konseptlerine kadar ve biraz da zorlama animasyonlar ile ama bizim böyle bir konseptimiz, çalıştığımız bir animasyon firması yok. Kendi içimizde ekibimiz var ve sürekli beyin fırtınası yapılıyor ama hiçbir zaman da illaki misafirleri eğlendirmek gibi bir derdimiz veya vaadimiz yok. Değişiklik isteyen, tatil değil de deneyim yaşamak isteyen misafirlerimizi bekliyoruz.

Yanılmıyorsam bölgenin en büyük iskelesine sahipsiniz...
A.K:
Çok farklı bir konsepte sahip iskelemiz var ve evet civar otellerin içerisinde bizi çok farklı bir yerde konumlandırıyor. Gerek oradaki hizmet anlayışı, gerekse üzerinde bulunan kabanalar ile misafirlerimize farklı bir deneyim yaşatmak için başlı başına bir seçim sebebi olabilir.

Mutfağınızla da çok iddialısınız değil mi?
B.K:
Sadece insanlara inisiyatif vererek özgüvenlerini tekrar yerine getirmek yetti. Çünkü zaten ciddi anlamda yetenekleri var ama maalesef yine bölgedeki yönetim anlayışı ve yanlış maliyet stratejileri yüzünden insanların yetenekleri ön plana çıkarılmamış. Bizim de yönetim olarak yaptığımız; her alanda olduğu gibi mutfak ekibimizde de insana yatırım yapmak ve onlara güvenerek başarılarını sağlamak oldu.

Geri bildirimler nasıl, misafirlerinizden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
B.K:
Bu konu benim için çok önemli ve şaşırtıcı çünkü yaklaşık 22 senedir uluslararası zincir otellerde hatta lüks segment otellerde dahi görmediğim yukarı doğru bir ivmeyi Blue Marlin'de yakaladık. Misafir memnuniyet anketlerinde compset yani rakip oteller arasında açık ara birinciyiz.

Otelinizin bir parçası olduğu Kilger'i de bize biraz anlatır mısınız?
B.K:
Blue Marlin şu an tek başına farklı bir marka. Kilger Hotels ise; marka kitapçığı, marka kültürü, çalışan ve misafir profiline kadar hazırlanmış fark yaratacak bir konsept. Kilger markası öncelikle prime lokasyonlarda açmayı planlandığımız otellerle startını vereceğimiz bir proje. Arkasında ciddi bir çalışma ve uluslararası bir know-how var. İstanbul, Bodrum ve Kapadokya'da proje aşamasında ilgilendiğimiz oteller var. Ayrıca Türkiye'de ciddi anlamda eksikliği olan ve zincir markaların franchise operasyonlarının olmazsa olmazı '3rd party management' hizmeti de veriyoruz. Marriott, Hyatt, Hilton gibi markaların da onayladığı profesyonel bir ekibimiz var.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.