Jessica Alba, Heidi Klum, Diane Kruger gibi dünyaca ünlü Hollywood yıldızlarının tercih ettiği, moda dünyasında önemli bir isim olan Amerikan Vogue'un yer verdiği Misela, Türkiye'den önce yurtdışında başarısını kanıtladı. Yerli ve yabancı birçok hayranı olan birbirinden şık Misela çantaların yaratıcısı Serra Türker ile Bodrum Palmarina'daki mağazasında yeni tasarladığı 'Misela Living' tekstil koleksiyonunu ve başarılı kariyerini konuştuk.
Röportaj:Bade ÇAKAR
Fotoğraflar:Mehmet ÜSTÜNDAĞ
İç mimarlık okumak için gittiğiniz Amerika'da eğitiminize tekstil bölümünde devam ettiniz. Bu fikir değişikliği nasıl oldu?
Rhode Island School of Design'a başladığımda ilk senemiz hazırlık senesiydi. O sene içerisinde aldığımız dersler seçeceğimiz bölümler için bir temel oluşturuyordu ve ben bu hazırlık döneminde iç mimarlık dersi almaya karar vermiştim. Ben dekorasyona küçüklüğümden beri çok meraklı bir insandım ama iç mimarlığın bizim okulda daha çok mimari bazlı bir eğitim olduğunu görünce, bu bölümün bana uymadığını anladım ve kararımı değiştirdim. Bunun sayesinde tekstil bölümünü keşfettim ve benim için doğru bölümün bu olduğunu gördüm.
Misela, Türkiye'den önce Amerika'da ünlü olan bir marka. Normalde Türk markaları için tam tersi olur ve yurtdışına açılmak uzun bir süre gerektirir. Siz bunu nasıl başardınız?
Ben Misela'yı aslında New York'ta yarattım. Bu sebepten dolayı diğer markaların aksine ben yurtdışından başladım ve markamı orada tanıttım. Bunun sonrasında İstanbul ayağını oturttum.
Amerikan Vogue'a çıkış hikayeniz nasıl oldu?
New York'ta ayakkabı tasarımcısı bir arkadaşımla birlikte koleksiyonlarımızı sergilemek adına bir showroom yaratmıştık. Bir gün showroom'a Vogue editörleri geldi ve tasarımlarımızı inceledi. Koleksiyonlarımızı beğenince bizimle bir çekim yapmak istediler. Böylelikle serüvenime Vogue ile başlamış oldum.
Yarattığınız tasarımları nasıl tanımlarsınız? En büyük özellikleri neler?
Misela, renk ve desenler üzerine kurulu bir marka. Bu bizim en önemli özelliklerimizden. O nedenle Misela için yarattığım tasarımlarımda zamansız çantalar olmalarını hedeflememin yanı sıra renklerin ve desenlerin ön plana çıkması büyük önem taşıyor.
Tasarımlarınızda asla vazgeçmediğiniz detaylar oluyor mu?
Tasarımlarımın kendi içinde bir bütünlük sağlamasına dikkat ediyorum. O nedenle tasarımlarımın arasındaki ahengi yakalamak benim için vazgeçilmez.
Tarzınız tasarımlarınızı etkiliyor mu? Kendi stilinizi tasarımlarınıza nasıl yansıtıyorsunuz?
Misela benim stilimin bir parçası haline geldi. Bugüne kadar tasarladığım parçaların hepsini zevkle kullanabileceğim ve başkalarının da aynı şekilde kullanmak isteyeceği parçalar olmasına çok özen gösterdim. Benim içime sinmeyen ve beğenmediğim parçaları kesinlikle koleksiyonuma koymuyorum.
Birçok yabancı isim çantalarınızı kullanıyor. Bunu ilk duyduğunuzda neler hissettiniz?
Birilerinin tasarımlarınızı beğenmesi ve kullanması tarif edilemeyecek kadar muhteşem bir duygu. Bütün tasarımcılar yarattığı ürünlerin beğenilmesini ve dolayısıyla severek kullanılmasını diler. Tasarımlarını tanımadığın bir kişide de görmek, inanılmaz güzel bir duygu ama dünyaca ünlü isimlerde görünce daha da yoğun bir mutluluk duyuyorsun.
Tasarımlarınızı kullanan isimlerden sizi en çok mutlu eden kim oldu?
Aslında hepsi beni mutlu etti. Ama özellikle stillerini beğendiğim Diane Kruger, Jessica Alba ve Heidi Klum'un kullanmasına çok memnun oldum.
Altı senedir Misela markası var. Sizce bu süreçte tasarımlarınızda ne gibi farklılıklar oldu?
Her marka zaman içerisinde büyür. Aynı şekilde Misela da başladığı günden bugüne kadar tasarım açısından değişiklikler gösterdi. Tasarımlarımın başlangıç noktası hep aynıydı ama bugünkü koleksiyonlarla eski koleksiyonları karşılastırınca gelişmeyi görebiliyorum. Tasarımı ve üretimi kendim üstlendiğim için her koleksiyonda bir önceki koleksiyona nazaran üretim açısından yenilikler oluyor.
Tasarımlarınızda renk ve desenler ön planda. Tasarımlarınızı yaratırken nelerden ilham alıyorsunuz?
Eski kültürler ve onların mimari yapılarını incelemek bana her zaman ilham verir. Özellikle eski İslam mimari yapılar beni çok etkiliyor. Tasarımlarımı her zaman gördüğüm bir lokasyondan hayal kurarak ortaya çıkartmaya çalışırım. Benim için mekanlar kadar, içinde yaşayan insanların hayat tarzları da çok önemli, bunların hepsi koleksiyonlarımın detaylarını oluşturur.
Tasarımlarını beğendiğiniz yerli ve yabancı isimler kimler?
Türk isimlerden Ümit Benan, yabancılardan da Alessandra Rich, Emilia Wickstead ve Rosie Assoulin gibi isimler son zamanlarda favori tasarımcılarımdan. Koleksiyonlarını çok beğeniyorum.
Son dönemlerde tasarımlarıyla dikkat çeken birçok tasarımcı ve marka var. Misela'nın diğer markalardan farkı neler?
Ben Misela'nın kendine özgü bir dünyası olduğunu düşünüyorum. Benim markamın çıkış noktası aslında bir hayal dünyası yaratmaktı. Gerek kullandığım materyaller olsun gerek renkler olsun koleksiyonlarımda eklektik bir dünya yaratmaya çalışıyorum. Sanırım bu yüzden de diğer markalardan biraz daha farklı gözüküyor.
Pera'daki ilk mağazanızdan sonra ikinci mağazanız için Bodrum Palmarina'yı seçtiniz. Bodrum'daki mağazanızda ayrıca 'Misela Living' diye bir koleksiyonunuz var. Bu koleksiyondan biraz bahseder misiniz?
Misela Living koleksiyonu, çanta koleksiyonuma ek olarak çıkardığım Palmarina'ya özel olan bir koleksiyon. Bu koleksiyon içerisinde yastık, tepsi, peştamel, lamba ve mum gibi Misela'nın desenleriyle hazırladığımız ürünler yer almakta. Bodrum'da yaşayan ya da teknesiyle Palmarina'ya uğrayanların yaşadıkları mekanlara Misela'yı katabilmeleri için hazırladım.
İleride farklı alanlar için de tasarımlar yaratacak mısınız? Mesela giyim gibi...
Giyim alanına girmek gibi bir düşüncem yok çünkü ben giyim konusunda kendimi çantalar kadar iyi ifade edebileceğimi düşünmüyorum. Benim için yarattığım ürünlerin sade olması çok önemli ve maalesef giyimde birçok detay var. Bunun beni özümden uzaklaştırdığını düşünüyorum. Daha çok vaktim olduğunda Misela Living koleksiyonunu genişletmek isterim, ama şu an benim için çantalarım her şeyden önemli.
Hem Amerika hem de Türkiye'deki moda sektörünü yakından tanıyorsunuz. Sizden ikisini karşılaştırmanızı istesem ne derdiniz?
Türkiye'nin modayı yakından takip ettiğini düşünüyorum. Ama maalesef moda hala yurtdışında yaratılıyor.