
"Yeni koleksiyon egzotik bir yolculuktan doğdu"

"Yeni koleksiyon egzotik bir yolculuktan doğdu"

Röportaj:Nazan ORTAÇ
Fotoğraflar:Haydar ERÇİN
30 yıl sürdürdüğü moda tasarımcılığının ardından verdiği kararla 2004 yılında iç tasarıma yönelen dünyaca ünlü modacımız Rıfat Özbek, ortağı Erdal Karaman ile birlikte 'Yastık By Rıfat Özbek' markasını yarattı. Markanın 2015 ilkbahar-yaz koleksiyonu 'Mystic Garden' ile gizemli dünyanın kapılarını aralayan Özbek ve Karaman, Sissinghurst Kalesi'ndeki ikonik Ay Bahçesi'nden efsanevi Babil'in Asma Bahçeleri'ne ve İspanya'nın Alhambra Sarayı'ndaki ihtişamlı egzotik ekinlere kadar birçok doğa harikasını evlere taşıyor. Koleksiyonda, İtalyan bahçelerindeki geometrik bahçe tasarımlarıyla Isola Bella, zeytin ağaçlarıyla süslü dillere destan bahçesiyle Menara ve 400 yıllık tutkulu bir aşka sahne olan Kaşmir'deki ölümsüz haz bahçesi Shalimar'a özgü renkler ve desenler dikkat çekiyor. Rıfat Özbek ve Erdal Karaman ile hem yeni koleksiyonlarını hem de 'Yastık'ın çıkış hikayesini konuştuk...
Önce mimarlık okumaya başlayıp, sonra moda tasarımcılığına geçtiniz. Bu geçişi tetikleyen neydi?
Rıfat Özbek: Bazen aynı işin içinde çok fazla kalmak insanı köreltiyor. Farklı alanlara yönelmek istiyorsun. Bu şekilde ilgi alanını genişletip kendini yenileyebiliyorsun. Ben modaya para kazanmak ya da meşhur olmak için başlamadım, sevdiğimden dolayı bu işi yaptım. Ve bu alanda yapabileceğim her şeyi yaptığımı düşünüyorum. Modayı zirvede bıraktım. Daha farklı projelerle ilgileniyorum artık. Aslında modadan sonra farklı meşgalelerle yeniden hayat buldum diyebilirim.
Moda dünyasında zirvedeyken, modadan iç mekan tasarımına geçiş yaptınız. Peki, bunu tetikleyen ne oldu?
Özbek: Tasarım dünyasında mimarlık eğitiminin çok faydasını gördüm. Yakın arkadaşım Bryan Ferry'nin eski eşi Lucy, evimi ziyarete gelmişti. Lucy ve yeni eşi Robin (Birley) evime şöyle bir bakıp, "Buranın dekorasyonunu sen mi yaptın?" diye sordu. Ardından açacağı yeni gece kulübü Loulou's'u dekore etmemi teklif etti. "Daha önce böyle bir şey yapmadım. Benim dünyam değil bu" dedim. Fakat bana her tasarımcının duymak isteyeceği şeyleri, paranın mühim olmadığını, hiçbir sorunu düşünmeden yalnızca kendi fantezimi gerçekleştirmemi istediklerini söylediler ve kabul ettim. Mekanı farklı renkleri ve desenleri bir araya getirerek dekore ettim. Eklektik bir yer oldu. Stresli bir dönemdi kabul ediyorum ama sonunda çıkan iş içime sindi.
"Yeni koleksiyon egzotik bir yolculuktan doğdu"

Sizi 'Yastık'a çeken ne oldu?
Özbek: 2002 yılında Yalıkavak'ta Erdal Bey ile bir ev almıştık. Evi dekore ederken yastıkların yeterince iyi olmadığını fark ettik. Gittiğimiz her yerde içi elyaf, kırpık kırpık ve plastik malzemelerden oluşan kalitesiz kumaşlarla hazırlanmış yastıklar vardı. Evimizin dekorasyonunu tamamlayacak şıklıkta özel yastıklar bulamayınca, kendi yastıklarımızı kendimiz tasarlamaya karar verdik. Bu işe hobi olarak başladık ama sonunda işe döndü. İlk mağazamızı da 2006 yılında Bodrum'da açtık.
Modayı takip ediyor musunuz? Sizin bıraktığınız noktadan bugüne neler değişti, nasıl buluyorsunuz gelinen noktayı ve yeni işleri?
Özbek: Takip ediyorum tabii ki. Son dönemde moda dünyasını bir arayış içinde buluyorum. Hiçbir yön yok, her şey karmakarışık. Dışarıdan bakıldığında bıraktığınız işi daha rahat görüyorsunuz. Enteresan genç yabancılar var ve bir Christian Dior ya da Coco Chanel gibi isimler yok. Benim moda tasarımı yaptığım yıllarda bu kadar ticari değildi işler. Biz daha butik, daha niş çalışırdık. Kutuplaşma da yoktu o yıllarda. Ancak şöyle de bir gelişme görüyorum; eskiden sektöre baktığımda çok kopya olurdu. Şimdi tek tek isim vermeyeceğim, herkes daha özgün. Kopyacılık eskiye nazaran daha az.
Beğendiğiniz yeni isimler var mı?
Özbek: Ümit Benan ve Bora Aksu'nun tasarımlarını oldukça başarılı buluyorum. Erdem'in (Moralıoğlu) baskılarını çok beğeniyorum. Hüseyin (Çağlayan) zaten benim çok yakın arkadaşım, onu her zaman beğenirim. Yurtdışında benden sonra gelen en iyi Türk moda tasarımcısı bence.
Mekan tasarımına dair yeni heyecan verici projeleriniz var mı?
Özbek: Loulou's'un ardından Robin Birley ile çalışmaya devam ediyorum. Şimdi Loulou's'un bulunduğu dört katlı binanın ikinci ve üçüncü katını yapıyorum. Şu an dekorasyon anlamında sadece onunla çalışıyorum. Bana zaman sınırlaması vermiyor. Sınırsız bir bütçeyle istediğim her şeyi bir sanatçı inceliğiyle yapmama olanak tanıyor.
"Yeni koleksiyon egzotik bir yolculuktan doğdu"

Erdal Karaman ile aranızda nasıl bir iş bölümü var?
Özbek: Tasarımları Erdal Bey ile birlikte yapıyoruz. Kumaşların çoğunu birlikte seçiyoruz. Yastıklarımızın her iki yüzünde de farklı kumaşlar kullanıyoruz. Bir kumaşı ona uyumlu olacak başka bir kumaşla eşleştirmek ciddi bir zaman alıyor. Yastık tasarımı da kıyafet tasarımı gibidir aslında. Doğru kumaşı, doğru çizgide ve doğru renklerle buluşturmak ciddi bir zaman alıyor. Altı ayda bir yeni koleksiyon üretiyoruz ve her bir koleksiyonda en az 100 parça bulunuyor. Her biri de 'limited edition'.
Erdal Bey, sizin tasarım maceranız nasıl başladı?
Erdal Karaman: Rıfat Bey gibi bir isimle çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum. Benim için tam bir üniversite oldu diyebilirim. Yeteneklerimi Rıfat Bey ortaya çıkardı. Onunla birlikte ben de kendi tasarım yolculuğuma başlamış oldum. Rıfat Bey'in moda tasarımı yaptığı yıllarda, 5 sene boyunca onun ekibinde farklı pozisyonlarda görev aldım. Styling de yaptığım oldu, tasarım aşamasında da destek oldum. Özellikle koleksiyonların tasarım aşamasında farklı kaynaklardan dikiş ve kumaşlar konusunda araştırmalar yapıyordum.
Rıfat Özbek gibi dünyaca ünlü bir tasarımcıyla birebir çalışmak nasıl bir his?
Karaman: Hem çok iyi hem çok zor. Çünkü çok zor beğenir Rıfat Bey ve çok detaycıdır.
Yastık markanızda imzanız nedir?
Karaman: "Yastık bir lükstür, bir seyahat, bir hatıra, bir rüyadır" parolasıyla yola çıktık. Yastık bizce evin en önemli aksesuarı. Evin broşu diyebiliriz. Tüm dünyada bir yastık kültürü oluşmaya başladı. Yastıklarımız mimarlar için de bir ilham kaynağı oldu.
"Yeni koleksiyon egzotik bir yolculuktan doğdu"

Koleksiyonlarınızı oluştururken nelerden esinleniyorsunuz?
Karaman: Özel kumaşlar en büyük ilham kaynağımız. Her kumaştan ayrı ilham alıyoruz. Dekorasyon trendlerinin etkisi altında kalmadan, kendi tarzımızı yansıtan tasarımlar oluşturuyoruz. Bu anlamda her türlü coğrafyadan etkilendiğimizi söyleyebilirim. Anadolu, Türki Cumhuriyetler, Afrika, Akdeniz, Avrupa, Asya...
Yeni koleksiyonunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?
Karaman: Yeni koleksiyonumuz Mystic Garden'da ilham kaynağımız, dünyanın en ünlü bahçeleriydi. Egzotik bir yolculuk oldu bizim için. Koleksiyonumuzda; Sissinghurst Kalesi'ndeki ikonik Ay Bahçesi, efsanevi Babil'in Asma Bahçeleri, İspanya'nın Alhambra Sarayı'ndaki ihtişamlı egzotik ekinler, geometrik bahçe tasarımlarıyla dikkat çeken Isola Bella, zeytin ağaçlarıyla süslü dillere destan bahçesiyle Menara ve 400 yıllık tutkulu bir aşka sahne olan Kaşmir'deki ölümsüz haz bahçesi Shalimar'a özgü renkler ve desenler yeniden hayat buldu diyebilirim.
Yastıklarınızın içine lavanta ekliyorsunuz, bunun anlamı nedir?
Karaman: Lavantanın insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri var. İnsanları rahatlatıyor, gevşetiyor, yatıştırıyor. Bu yüzden lavantayı çok önemsiyoruz. Hatta özel bir lavanta tarlamız bile var, yastıklarımızda kullandığımız lavantaları kendi tarlamızda yetiştiriyoruz. Her yastığımızın içinde lavanta mutlaka bulunuyor, boyutlarına göre miktarı değişiyor tabii ki. Özellikle lavanta keselerimiz ve anahtarlıklarımız büyük ilgi görüyor. İnsanlar bu harika kokuyu yanlarında taşımaktan büyük bir keyif alıyor.
"Yeni koleksiyon egzotik bir yolculuktan doğdu"

Kumaşların seçimi ve yastıkların üretim aşamasından da bahseder misiniz?
Karaman: Sık sık tasarımlarımızı oluşturmamıza katkı sağlayacak kumaşları bulmak için seyahat ediyoruz. Otantik ve değerli olan her kumaşı bizde bulmak mümkün. Ancak kendi kültürümüzü yansıtabilmek amacıyla unutulmuş kumaşlarımızı gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Bu noktada Bursa'nın ücra köyleri, Denizli'deki butik dokuma tezgahları ve Manisa, kumaş ve desen anlamında çok zengin... Kendi işlemelerimizi ve desenlerimizi ürettiriyoruz. Yurtdışında ise birçok işlemeyi Özbekistan'da yaptırıyoruz. Fransa ve İngiltere'den de çok özel butik kumaşlar alıyoruz. Her motifi kendimize göre modernize ediyoruz. Yastıklarımız çift taraflı, bu da ilgi görmesinde etkili kanımca.
Dünyada nerelerde satışta? Kimlerin evlerinde var tasarımlarınız?
Karaman: Her yıl iki kez Paris'te düzenlenen Maison&Objet fuarında yeni koleksiyonlarımızı tanıtıyoruz. Şu an dünyanın 50 farklı noktasında markamıza ait corner'larımız var. Türkiye'de Nişantaşı, Alaçatı, Yalıkavak Palmarina ve Bodrum Maça Kızı'nda şubelerimiz bulunuyor. Bunların yanı sıra Londra mağazamız da yoğun ilgi görüyor. Bebek'teki Midnight Express ve Galata'daki Hiç mağazasında da yastıklarımızı bulmak mümkün. Shangri-La Hotel içinde de koleksiyonumuz satılıyor. Önümüzdeki dönemlerde Paris, New York ve Los Angeles'a da yeni mağazalar açmayı hedefliyoruz. Dünyaca ünlü birçok isim yastık almak için mağazamızı ziyaret ediyor. Bu isimler arasında Camila Parker, Tilda Swinton, Jemima Khan, Donna Karan, Kate Moss, Daniel Craig, Monica Bellucci, Rupert Everett, Femke Janssen var. Türkiye'den ise Belçim Bilgin, Nil Karaibrahimgil, Cem Yılmaz, Gülse Birsel ve Rebekka Haas Çetin gibi tanınmış isimler bulunuyor.
"Yeni koleksiyon egzotik bir yolculuktan doğdu"

'Yastık'ın yanına eklemek istediğiniz başka ürün grupları var mı?
Karaman: Bu her zaman sorulan bir soru. 'Yastık' sadece yastık koleksiyonundan oluşan bir marka olacak. Ama başka bir ürün için farklı bir konseptte başka bir çalışma yapabiliriz neden olmasın...
Dünyada ve Türkiye'de en çok hangi modellere ilgi büyük?
Karaman: Yabancılar daha çok bohem İngiliz tarzı, suzeni işlemeli ve modern yastıklarımızı beğenirken, Türkler ise daha ağır yastıklardan ve işlemelerden hoşlanıyor. Ancak hem otantik hem de modern kumaşlarla hazırlanmış her yastığımız için büyük övgüler alıyoruz.
Mağazanızın konsepti de özel, nedir bu konseptin amacı?
Karaman: Mağazalarımızın hepsi uzun ve derindir. Her şey beyaz olsun, mağazalara galeri havası hakim olsun, yastıklarımız mücevher gibi sergilensin istedik. Bu nedenle mağaza konseptimizi galeri görüntüsünde seçtik.