Banu KAZANÇ
Yetişkinlerin de sebzelerle arası iyi değil! Yiyecek tercihleri genellikle çocukluk çağında başlıyor, ileriki yıllarda bunları değiştirmek daha da zorlu bir süreci gerektiriyor. Yetişkin seçici yiyenlerin tükettikleri gıdalar çoğunlukla yağ ve şeker açısından yüksek, dolayısıyla kalorili olma eğilimi gösterir. Danışanlarıma sebzeler konusunda ön yargılarını yenmelerine yardımcı olmak için beslenmelerine küçük küçük, azar azar ilave ettiğimiz sebzelerle yola çıkıyoruz. Bir beslenme programı bitiminde ne kadar da yol kat ettiğimizi gözlemek, mesleğimiz adına en büyük kazanımlarımızdır. Yapılan araştırmalara göre, tat alma duyusunu değişik tatlarla tatmin etmek, daha az miktarlarla yetinmeyi sağlıyor. Sürekli aynı yemeği yemek de, bir süre sonra tat alma mekanizmanızın iptal olmasına yol açıyor. Ve bu nedenle de kendinizi sanki hiç yemek yememiş gibi hissedebiliyorsunuz. Yiyecekleri sevmenin altın kuralı, yemekte lezzet faktörüdür. Tat ve koku birleşerek lezzet kavramını oluşturur. Sadece tadı değil, yiyeceklerin kokusu ve dokusu, renkleri, yiyeceklerde seçici olmayı etkileyen diğer bir faktördür. Damak tadınızı geliştirmek istiyorsanız, yiyeceklerdeki renk, şekil ve lezzet çeşitliliğini artırmalısınız.
Tat almak çok önemlidir
Bir şeyin lezzetini sevmiyorsan, değiştirebilirsiniz, bunun için, tuz ve biber yeterli olmayabilir, farklı baharat harmanlarıyla denemeler yapabilirsiniz. Sebzeleri zeytinyağı ve limon suyu ile soya sosunu karıştırıp lezzetlendirmelerini ya da buharda hafifçe yumuşattıkları sebzeleri, domates veya peynir sosu eklemelerini istiyorum. Sebzelere, limon suyu, biber, kapari, hardal çeşitleri, köri, zencefil, sarımsak veya balzamik sirkenin eşlik etmesi ilave yağ ilavesi ile her şeyi daha lezzetli hale getirebilirsiniz. Evet yağ! Hakiki zeytinyağı, kırmızı pul biber, kekik ve minicik bir sarımsak ile sebzelerinizi efsaneye dönüştürebilirsiniz. Aslında sebzelerde yağ ilave etmek lezzet ve doyuruculuk katmanın yanında, yağda çözünen vitaminlerin de emilmesini sağlar. Sevdiğiniz yiyeceklere sebze ilave edebilirsiniz; örneğin makarnanın içine ıspanak veya mantar karıştırabilirsiniz. Kereviz sevmeyenler için önerim; kerevizi rendeleyin yoğurda karıştırıp içine bir miktarda ceviz ekleyerek yemeyi deneyin. Buharda haşladığınız sebzeleri çok az yağda çevirdiğiniz badem ya da çam fıstığı ile sunabilirsiniz. Danışanlarımın daha çok sebze tüketmelerini istediğimde; seçecekleri karşısında bazen tıkanıp kalıyorum. Brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası, kereviz, pancar yemeleri için çözümü yine çorbalarla buldum. Saydığım sebzeleri, yemek gibi değil de çorba gibi tüketmeyi tercih ediyorlar. Üstüne ilave ettikleri, yoğurt, labne peyniri, süt ve yumurta veya limon ile yumurtayı çırparak yaptıkları terbiyelerle bu sebzeler nefis lezzetlere bürünüyor.
Dip soslarla lezzetlendirin
Genelde sebze yemeyenlere sebze yedirmenin yolu, bu sebzeleri salata olarak sunmaktır. Salatalarınıza havuç, kereviz, yerelması, pancar gibi kök bitkiler, tere, roka, kuzu kulağı, bebek ıspanak gibi yeşillikler, lahana, karnabahar, brokoli kış sebzeleri, elma, greyfurt, portakal, armut, nar gibi meyveler kullanarak hazırlayabilirsiniz. Salatalar da günlük vitamin ve mineral ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Sebzeleri sevdirmenin diğer bir yolu dip soslardan yararlanmaktır. Çeşitli çiğ sebzeler, bu soslar içine batırılarak yenir. Yoğurt ile hardal, beraberinde taze veya kuru otlar ile hazırlayacağınız dip sos; daha az kalorilidir. İçine nane gibi otları kıyın ve sarımsak da koyabilirsiniz ya da pancar püresine yoğurt ilave edebilirsiniz. Farklı bir tarif için avokadoyu ezin içine limon ve zeytinyağı ve çay kaşığı ile hardal koyun. Nohut ve tahinden yapılan bir meze çeşidi olan humusu da dip sos olarak tüketebilirsiniz.