İklimin Estetiği kitabının yazarı Dr. Eray Çaylı, 14 Aralık Çarşamba günü, saat 17.00'de çevrimiçi gerçekleştireceği "Toz: Ekolojinin Spektaküler ve Partiküler Politikası" başlıklı konuşmasında, Agnes Denes'in pratiğinde de önemli bir yer tutan toz fenomenine odaklanacak. Tozu estetik ve politik odağa almanın şedit siyasi projelerin iklim kriziyle ilişkilerine dair ne gibi yeni kavrayışlar sunabileceği, son dönem Türkiye'sinden örneklerle ele alınacak.
Özellikle günümüzde Antroposen başlığı altında yaşanmakta olan tartışmalara damga vuran evrensellik ile biriciklik ve olağanüstülük ile süreçsellik gibi ikiliklerin arasındaki gerilimlere dair eleştirel bir perspektifi geliştirmeye çabalayacak. Çevrimiçi etkinliğe katılım Sakıp Sabancı Müzesi'nin web sitesi üzerinden gerçekleştirilecek.
16 Aralık Cuma günü saat 16.00'da yazar Buket Uzuner, "Agnes Denes ve Yaşar Kemal'in İki Eserine 'Doğa-İnsan İlişkisi' Üzerinden Ekoeleştirel Bakış" başlıklı konuşmasında Yaşayan Piramit ile Yaşar Kemal'in ölümsüz romanı Deniz Küstü'den yola çıkarak çağımız kent insanının doğanın bir parçası olduğu gerçeğini unutmasına odaklanacak. "Ekoeleştirel sorumluluk" yüklenmeyi göze alarak işleyen Agnes Denes ve Yaşar Kemal, farklı alanlardaki evrensel işleri ile ele alınacak. Etkinlik, Sakıp Sabancı Müzesi'nde ücretsiz gerçekleştirilecek.
Pratt Enstitüsü'nde mimarlık, kent ve doğa felsefesi üzerine dersler veren, Parsons Tasarım Okulu'nda tasarım stüdyoları yöneten mimar ve kuramcı Gökhan Kodalak ise, 21 Aralık Çarşamba günü, saat 17.00'de çevrimiçi gerçekleştireceği "Sanat Yapıtlarının Hayatiyeti: Çardakkuşları, Bitki Piramitleri ve Mikroçipler" başlıklı konuşmasında evrendeki tüm varoluş biçimlerine içkin, dağıtık bir süreklilik olarak tanımlamanın imkânlarına odaklanacak. Evreni ortadan ikiye yaran hâkim dünya görüşü, bir yana canlı varlıkları öte yana cansız varlıkları yerleştirmektedir. Aristo'dan İbn-i Sina'ya, Linnaeus'tan Kant'a, Heidegger'den güncel bilimsel taksonomilere dek uzanan binlerce yıllık bir kuramsal altyapıya sahip bu hiyerarşik anlatı; bir tarafa bitki, hayvan, insan gibi karbon-bazlı organizmaları, diğer tarafa ise geriye kalan taşları, toprakları, okyanusları, hortumları, gezegenleri, teknolojik objeleri, binaları, sanat yapıtlarını yerleştirmektedir. Gökhan Kodalak, konuşmasında, "Cansız addettiğimiz jeolojik yapılanmalar, ekolojik örgütlenmeler ve teknolojik objeler aslında hayatın farklı tecellileri olarak kavranabilir mi? Sanat yapıtları ve mimari yapılar canlı olabilir mi?" sorularını ele alacak. Etkinliğe katılım, Sakıp Sabancı Müzesi web sitesi üzerinden gerçekleştirilecek.