'Yaratmak ruhumun bir parçası'
'Yaratmak ruhumun bir parçası'
Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Koray IŞIK
Cemiyetin sevilen ismi Melda Kamhi Kosif, sevgi dolu bir anne ve eş ancak bunlar onu anlatmak için yeterli değil. Melda Kamhi Kosif aynı zamanda sanat tutkunu bir kadın. Melda Hanım'ın çok ön planda olmayan özelliği sanatsal kimliği... Annesinin isteği üzerine iç mimarlık okuyan ancak asıl tutkusunu unutmayan Melda Hanım, Roma'da Libera Academia di Belle Arte'de ve New York'ta School of Visual Arts'ta çizim ve resim üzerine eğitim almış. Melda Hanım, şimdilerde ilk kişisel sergisi 'Anlar'ın açılışı için 29 Ekim'de The Sofa Hotel'de gerçekleştireceği davetin heyecanını yaşıyor. Yaratmayı ve de yarattığını paylaşmanın en büyük mutluluğu olduğunu söyleyen Melda Hanım, yaratıcılığı sadece resim ile bırakmıyor. Fotoğraf, heykel ve içinde hayal gücünü barındıran her sanat dalıyla ilgilenen Melda Hanım, yakında karşımıza, farklı sanat eserleriyle de çıkacak gibi görünüyor.
İlk defa sergi açıyorsunuz. Nasıl hissediyorsunuz?
Melda Kamhi Kosif: İlk olmasından dolayı tabii ki çok heyecanlıyım. Hele ki bu sergiyi hem Cumhuriyet Bayramı'mız hem de doğum günüm olan 29 Ekim'de yapıyor olmak, beni ayrı heyecanlandırıyor. Benim sanatçı kimliğimi bilmeyen birçok insan var ve bu sergimle onlarla bu yanımı paylaşıyor olacağım. İnsanların çizimlerim hakkında ne düşüneceği; beğenip, beğenmeyeceği konusu da beni biraz meraklandırıyor.
Serginizde nasıl eserler yer alıyor?
Kosif: 'Anlar' ismini verdiğim sergimde portreler üzerine yoğunlaştım. Bundan önceleri de etnik kimlikli portreler çizmiştim. Eserlerimin çoğu yağlı boya ve mix media, bunların yanı sıra bir tane heykel ve bir tane de video art mevcut.
'Yaratmak ruhumun bir parçası'
Eserlerinizi yaratırken nelerden ilham aldınız?
Kosif: İnsanların yüzlerindeki, bakışlarındaki farklılıklar, yaşanmışlıklar her zaman ilgimi çekmiştir. Hep aklıma, "Acaba aslında o bakışlarda ne gizli?" sorusu gelir. Son zamanlarda da Arjantinli şair-yazar Jorge Luis Borges'un 'Anlar' adlı şiiri beni derinden etkiledi. Görüp geçirmiş insanların, bizlere pişmanlıkları, anıları ve mutlulukları hakkında birçok nasihatte bulunmalarının, bizim hayatımızda atacağımız adımlar için çok büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. O yaşlı yüzlerde, çizgiler belirirken ne gibi yaşanmışlıklar olabileceği ve yine o bakan gözlerin ruhlarını nasıl da yansıttığını kendimce tablolarıma taşımaya çalıştım.
İç mimarlık eğitiminden sonra resim eğitimine geri dönmüşsünüz. Resim tutkunuz nereden geliyor?
Kosif: İç mimari eğitimimi, doğrusunu isterseniz annemin isteği üzerine okudum. Annem her zaman "Bir mesleğin olsun, resim hep çizersin" derdi ki bu düşüncesinin yanlışlığını sonra o da fark etti. Ben de biraz uysal yapılıyımdır, dolayısıyla o zaman dinledim ve üniversitede asıl tutkum olan resmi okumadım. Yoksa kendimi bildim bileli resim benim en büyük tutkum oldu.
Geçen sene Cenevre Hertiage Galerisi'nde kardeşiniz Lara Kamhi ile bir sergi açtınız. O zaman yurtdışını tercih etme nedeniniz neydi?
Kosif: Evet, çok da güzel geçen bir sergide iki kardeş beraber eserlerimizi tanıtma olanağı yakaladık. Aslına bakarsanız bizim verdiğimiz bir karardan ziyade bize böyle bir sergi teklif edildi. Kardeşim ile ortak bir sergide bulunma fikri zaten karar vermemde en büyük etkendi.
Resim yapmaya niye bir süre ara verdiniz?
Kosif: Doğrusunu isterseniz bir süre resim bana küstü. Bir tutukluk dönemi yaşadım. Bu zaman süresince ailemi kurdum. Kısacası, yaratım süreci durdu denemez (gülüyor). İki tane mükemmel kızım var.
Bir dönem tekstille de ilgilendiniz. Tekrar böyle bir projede yer almayı düşünüyor musunuz?
Kosif:Yaratmayı ve de yarattığımı paylaşmayı seven bir insanım. Şu an için böyle bir planım yok ama gelecekte her şey mümkün, neden olmasın?
'Yaratmak ruhumun bir parçası'
Yaratıcılık konusunda sınırınız yok. Resim dışında fotoğraf da çekiyorsunuz. Sanat sizin için ne ifade ediyor?
Kosif: Yaratmak ve paylaşmak benim ruhumu besleyen bir şey. Sanatın her türlüsü benim için kişisel enerjilerin dışavurumudur. Görsel sanatların yer aldığı her alanda, kendimi yeterli hissettiğim durumda mutlaka yaratmak ve paylaşmak isterim. Ben paylaştıkça gelen eleştirilerin iyisi de, kötüsü de benim ruhumu ve sanatımı geliştirmemde büyük fayda sağlayacaktır.
Kızlarınız da sizin gibi sanatla iç içeler mi?
Kosif: Büyük kızım Melina'nın müziğe kabiliyeti var, okul korosunda ve piyano çalıyor. Mayla ise bale yapıyor ama onun da müzik kulağı çok kuvvetli. İkisiyle beraber resim yapmaktan çok keyif duyuyoruz. Hatta bazen aile büyüklerinin doğum günlerinde hediye etmek için beraber büyük tablolar boyuyoruz.
İki tane blogunuz var. Bunları açma fikri nasıl doğdu?
Kosif: İki blogumda da maalesef çok aktif değilim. Vebenden.blogspot. com.tr biraz benim hayata dair düşüncelerimi, yazı ve şiirlerimi paylaşmak için kurduğum bir sayfa. Yazılarımı arşivleme yöntemim de diyebilirsiniz. passitforwardclub. blogspot.com.tr ise benim kitap okuma tutkumdan dolayı kurmuş olmuş olduğum bir blog. İnsanların okudukları kitapları sokakta herhangi bir yerde içinde güzel bir not ile bırakıp hiç tanımadıkları insanlarla paylaşmalarını destekleyen bir sayfa oluşturmak istedim. Kendimce de okuyup paylaştığım bazı kitaplar hakkında naçizane fikrimi bir veya iki cümle ile paylaşıyorum.
En son TESYEV gecesinde Kenan Doğulu ile yaptığınız düet herkesi büyülemişti. Bunların devamı gelecek mi?
Kosif: Sosyal sorumluluk projelerinde elimden geldiğince bulunmaya bakıyorum. TESYEV gecesi dışında ÇABA Gala ve Tohum Otizm yararına yapılan yılbaşı sepeti projesi gibi birçok projede de yer aldım. Ama özellikle üye olduğum bir dernek mevcut değil.
'Yaratmak ruhumun bir parçası'
Mutlu evliliğiniz ve kızlarınıza olan düşkünlüğünüzle çevreniz tarafından saygı duyulan birisiniz. Ailenizle nasıl vakit geçiyorsunuz?
Kosif: Kızların evde oldukları günler haliyle yoğun ama bir o kadar da keyifli geçiyor. Biz zamanı beraber paylaşmayı seven bir aileyiz. Akşam yemeğine verilmiş bir sözümüz yok ise ailecek
yemek yer ve bol bol sohbet ederiz. Kızlar yatana kadar da mümkün mertebe onlarla ilgilenir, vakit geçiririz. Ama tabii ki hafta içi okul ve ödevlerden dolayı beraber geçirebildiğimiz zaman dilimi daha az. Bundan dolayı hafta sonları kızlar ile onların da keyif alacağı programlar yapmaya özen gösteriyoruz.
Nasıl bir annesiniz? Kızlarınızla neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Kosif:Nasıl bir anneyim? Valla annem, ilgili ve iyi bir anne olduğumu söyler. Kızlar ile haliyle resim yapmaktan, kitap okumaktan, sinemaya gitmek ve onların da eğleneceğini düşündüğüm her türlü aktiviteyi yapmaktan keyif alıyorum. Benim için önemli olan her ne yapıyorsam yapayım kızlar ile yaptığım şeyden keyif alabilmem; alabileyim ki enerjim onlara iyi yansısın. Zaten ruhumun bir tarafı çocuk olduğu için çok zor olmuyor diyebilirim.
Melina ve Mayla'da kendinizebenzettiğiniz özellikler var mı?
Kosif:Geçen gün anneannemin sakladığı ve onun evinde karşılaştığım bir röportajımı gördüm. O röportajda "Bir gün çocuğum olursa doğum günümde doğsun isterim" demişim. Gerçekten
kalben dilemişim çünkü şansıma Melina'yı 27 Ekim'de, Mayla'yı 28 Ekim'de doğurdum. 29'u benim doğum günüm. Hatta ve hatta doğum doktorumun da doğum günü 29 Ekim. Kimse inanamıyor bu tesadüflere (gülüyor)... Sonuç olarak üç Akrep, ne kadar birbirine benzer özellikler taşıyor ise biz de o kadar birbirimize benziyoruz.
En son Mayla'nın doğum günü için yaptığınız pasta çok konuşuldu. Yemek yapmayı seviyor musunuz? Özel günlerde hazırlıkları kendiniz yapmaktan hoşlanır mısınız?
Kosif: Yemek yapmayı gerçekten çok seven bir insanım. Özellikle de tatlıya olan ilgim büyük. Kendimce tarifleri değiştirerek bir şeyler yaratmaya bakıyorum. Özel günlerde de birkaç sefer 14 kişi kadar misafirim için A'dan Z'ye bütün yemekleri ben yaptım. Hatta övünmek gibi olmasın, çok iyi ve tanınmış bir aşçı olan bir arkadaşım, bu zamana kadar yemiş olduğu en iyi yemeklerden biri olduğunu söyleyerek beni onurlandırdı (gülüyor).
'Yaratmak ruhumun bir parçası'
Sinan Kosif ile örnek gösterilen bir evliliğiniz var. Resimlerinizi yaparken Sinan Bey'in fikrini alır mısınız? 'Anlar' serginizle ilgili kendisi ne düşünüyor?
Kosif: Sinan, beni resim konusunda her zaman desteklemiştir. Ama resim bir ilhamın sonucu ortaya çıktığı için ondan fikir alıyorum demem doğru olmaz. Tabii ki, kendi beğenisi doğrultusunda benim gelişebilmem için düşüncelerini benimle paylaşır ve ben de onun
düşüncelerini duymaktan son derece mutluyum. Sonuçta o da iyi veya kötü eleştirileriyle benim gelişimimi destekliyor. Bu sergi konusunda da en büyük yardımcılarımdan biriydi.
İleride başka bir sergi hazırlığına daha girecek misiniz? Gerçekleştirmek istediğiniz başka projeler var mı?
Kosif:İlla ki birçok sergiye imza atmak isterim. Hayal etmek, yaratmak dediğim gibi benim ruhumun bir parçası. Ama ne zaman paylaşmaya hazır olurum onu bilemiyorum. Özellikle gerçekleştirmek istediğim tek bir proje yok, birçok hayallerim var. Kendim için, çocuklarım için hatta elimin, ruhumun değebileceği herkes için...