Ünlü yıldızlarla 'Hareketli Portreler'

Nazlı Keçili, Güney Avustralya Sanat Galerisi’nde açılan ve Lady Gaga, Brad Pitt ve Isabella Rossellini’nin de yer aldığı ‘Hareketli Portreler’ adlı sıra dışı sergiyi yazdı.

Ünlü yıldızlarla 'Hareketli Portreler'

Nazlı Keçili

artkolik.net

Bir ünlünün imajı, tek bir fotoğraf, TikTok videosu veya haber başlığı ile hızla şekillendirilebilir. Ancak Robert Wilson'ın son 20 yılda çekilen kurgu portreleriyle izleyicileri tıpkı fotoğrafın icat edildiği yıllardaki gibi, çok yavaş, saatlerce süren pozlarla yavaşlamaya davet ediyor. Bu ünlüler arasında en dikkat çekici isimler şüphesiz Lady Gaga, Brad Pitt ve Isabella Rossellini. Bu günlerde Güney Avustralya Sanat Galerisi'nde sergilenen 'Hareketli Portreler' sergisi, ünlü isimleri sanat tarihi ve popüler kültür tarihinden özenle kurgulanmış sahnelerin öznesi haline getiriyor. Lady Gaga, 19. yüzyıl Fransız sanatının ikonik isimlerinden ressam Jean-Auguste-Dominique Ingres tarafından yapılan muhteşem Mademoiselle Caroline Riviere portresini yeniden yorumlama için tam yedi saat boyunca poz vermiş. Monaco Prensesi Caroline ise annesi Grace Kelly'ye ve Alfred Hitchcock filmlerindeki ünlü rollerine saygı duruşunda bulunarak 1954 yapımı 'Rear Window' filmini anımsatan bir poz vermiş. Uzun süren bu pozlama süreci büyük ekranlarda video olarak sergileniyor.

50 yılı aşkın süredir çalışan, beğenilen bir tiyatro yönetmeni olan Wilson, uzun süredir zamanın kurallarıyla oynadığı deneysel opera ve avangard sahne performanslarıyla tanınıyor. 1976'da besteci Phillip Glass ile yaptığı dört perdelik operası 'Einstein on the Beach', neredeyse beş saat süren bir performanstı ve izleyicilerin istedikleri gibi gelip gitmelerine izin veriyordu. Ayrıca İran'ın Şiraz kenti yakınlarındaki Haft Tan Dağı'nda, 'sıradan ve olağanüstü olayların bir arada görülebildiği dünyaya açılan bir tür çerçeve veya pencere' olan 24 saat yedi günlük bir gösteriyi de unutulmaz bir şekilde sahneledi. Bu yönüyle uzun sürelere takıntılı olduğu söylenebilir.

Wilson, ultra yavaş video portreleri fikrinin ilk olarak 1970'lerde aklına geldiğini ve bunların 'otel lobilerinde, bankalarda, otobüs duraklarında ve uçakların arka koltuklarında' gösterilmesini öngördüğünü söylüyor. 2000'lerden itibaren yüksek çözünürlüklü ekranların hayatımıza girmeye başlaması Wilson'ın da işlerini kolaylaştırıyor ve video işlerini çok daha kaliteli bir boyuta taşımayı başarıyor. Şüphesiz Wilson'ın projesine dahil olan ve dünya starı diyebileceğimiz bu isimlerin fotoğraf çekimleri için genellikle sınırlı zamanları var. Ancak Wilson, Rembrandt'ın 1632 tarihli anatomik resmine atıfta bulunan çekim için Robert Downey Jr.'ı saatlerce poz vermeye ikna etmiş.

Wilson birçok işini hızlı sosyal medya klipleri internete hakim olmadan önce yapmış olsa da bu işlerin bugün çok özel bir yankıları var. Çünkü bu tarz işler kesilip biçilerek internette kısa klipler haline getirilip tüketilebilecek işler değiller. Eseri deneyimlemek için izleyicinin de pozu veren model gibi zaman ayırması gerekiyor. Wilson günümüz şartlarında bunu bir tür kontrpuan olarak tanımlıyor. Nasıl ki müzikte birbirine armonik açıdan ritim ve gelişimi bağımsız olan sesler ilişki içine girebiliyorsa Wilson'un eserlerinde de hızlı tüketim çağı ile yavaş deneyimleme gerekliliği bir araya geliyor.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.