Ünlü markalara tasarımcı imzası

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Dünyada sıkça rastladığımız marka-tasarımcı işbirliğine uzun zamandır Türk markaları da sıcak bakıyor. Yerli moda endüstrisinin birçok ünlü markası, Türk tasarımcılarla ya kapsül ya da sezonluk koleksiyonlar hazırlayarak, marka değerine değer katıyor. Böylece herkes tarafından ulaşılması kolay olmayan tasarımlar, hazır giyime dönüşerek daha çok gardıroba girme fırsatı buluyor. Dice Kayek'in Ayaydın Miroglio Grup ile bir araya gelerek yarattığı 'Machka' markası, tasarım ile endüstrinin Türkiye'deki ilk buluşmalarından biriydi. Hakan Yıldırım'ın Koton, Elif Cığızoğlu'nun Fabrika, Arzu Kaprol'ün Network ve Que, Begüm Salihoğlu ve Evren Kayar'ın Roman'a hazırladığı gibi, akılda kalıcı koleksiyonlara bu sezon da sıkça rastlıyoruz. Birçoğu sınırlı sayıda üretilen bu tasarımlar, moda koleksiyonerlerini de heyecanlandırıyor. Bu sezon hem Türk markalara hem de Asics gibi uluslararası bir markaya koleksiyon hazırlayan altı ünlü tasarımcıyla bir araya gelerek, marka-tasarımcı işbirliğini masaya yatırdık.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

DİLEK HANİF / KOTON

"ULAŞAMADIĞIM BİR KİTLEYE HİTAP EDİYOR"

Koton'la nasıl bir araya geldiniz?

Dilek Hanif: Koton benim uzun zamandır takip ettiğim ve çok başarılı bulduğum bir marka. 'Party Wear' koleksiyonu için teklif geldiğinde, bunun her iki taraf için de çok olumlu bir sinerji yaratacağını düşündüm. Benim için tasarımlarımı istesem de ulaştıramayacağım bir kesime ulaştırma fırsatı sunuyor.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Koleksiyona karar verirken nasıl bir yol izlediniz?

Hanif: Koleksiyonun tasarımı, kumaş seçimleri, kalıp ve kup çalışmalarını bizzat yürüttüm. Astarlardan aksesuarlara kadar tüm detaylara biz karar verdik. Prototipleri atölyemizde ürettik. Dolayısıyla tamamen Dilek Hanif markasının tasarım kodlarıyla hazırlanan bir koleksiyon oldu. Koton'un konusunda uzman, çok profesyonel bir ekibi var. Operasyonu başarıyla yürüttüler. İki marka çok uyumlu bir şekilde çalıştık.

Neler var koleksiyonda?

Hanif: Farklı okazyonlara yönelik, geniş bir yaş aralığına hitap eden 20 parçalık özel bir koleksiyon hazırladık. Şehirli, çalışan, aktif bir sosyal yaşamı olan kadınlar için, günden geceye taşınabilecek parçalarla seçkin bir davet gardırobu yarattık. Zamansız siyah renkli uzun ve kısa elbiseler, mercan renkli canlı elbiseler, naif pastel ve pudra tonları, ışıltılı lame ve dorelerle yaz aylarının yoğun etkinlik programında, farklı etkinliklere uygun seçenekler sunan bir koleksiyon oldu.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

İlk kez böyle bir çalışmaya imza attınız. Sizi teşvik eden ne oldu?

Hanif: Bu projeyle, normal koşullarda Dilek Hanif tasarımlarına ulaşamayan, benim de Dilek Hanif Couture ve Dilek Hanif Hazır Giyim markalarıyla ulaşamayacağım bir kitleyle buluşuyorum. Bu nedenle çok heyecanlı ve mutluyum. Koton kendi alanında büyük başarı yakalamış, Türkiye'nin güçlü markalarından biri. Ben de bu özel koleksiyonla 25 yıllık kalıp ve tasarım deneyimimi, Koton mağazalarında ulaşılabilir fiyatlarla moda severlerle buluşturuyorum. Koton'un belirli bir fiyat politikası var. Biz de koleksiyonun fiyatlarını belirlerken bu sınırı göz önünde bulundurduk. Koleksiyonda yer alan ürünler 99-299 TL'lik bir fiyat aralığında satışa sunulacak. O kadar güzel elbiseler var ki, bu fiyatlara satın almak gerçekten müthiş bir olanak. Dünyada uygun fiyatlı hızlı moda ürünü parçaları, lüks markaları birlikte kullanma eğilimi var. Yazın o kadar çok davet oluyor ki, farklı gelir seviyesindeki kadınlar da 249 liralık bir Dilek Hanif for Koton elbiseyi, tasarım ayakkabılarıyla birlikte kullanabilir, mix&match trendinin bir parçası olabilirler.

Sonuçtan memnun musunuz?

Hanif: Koton ile işbirliğimiz heyecanla karşılandı. Sosyal medyada, üniversite sohbetlerinde ya da sokakta "Dilek Hanif tasarımlarını giymek istiyorum, tek hayalim" gibi birçok mesaj alıyordum. Koton ile yaptığımız işbirliğimiz sayesinde, tüm Türkiye'de ve Orta Doğu'da, tasarımlarımı giymek isteyenlerle buluşma olanağı buldum.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

ZEYNEP TOSUN / IPEKYOL

"IPEKYOL İLE ÇALIŞMAK AYRI BİR MUTLULUK"

İpekyol ile bir araya gelmeniz nasıl oldu?

Zeynep Tosun: İpekyol, şu an Türkiye'deki büyük birçok yabancı marka ile rekabet edebiliyor ve rakiplerinin önüne geçiyor. Uluslararası çalışma prensibini tüm çalışanlarında görebiliyorsunuz. Bu vizyonun sonucu olarak Türkiye'de de son yıllarda modanın trend olması ile birlikte iki başarılı markanın bir araya gelmesi kaçınılmazdı diye düşünüyorum.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Koleksiyona karar verirken nasıl bir yol izlediniz? İpekyol mu fikirlerle geldi, yoksa sizin çizimlerinizle mi ilerlediniz?

Tosun: Tasarlamaya önce İpekyol kadınını tanımakla başladım. İpekyol kadınının oturmuş bir stili, belli bir duruşu var. Bu kadın şehirli kadının ötesinde, kendine, kıyafetlerine çok dikkat eden, özen gösteren, giydikleriyle fark yaratan, elegan bir kadın. Ben kadına stil vermeyi, bir duruş kazandırmayı, onu farklı kılmayı seviyorum. Zaten farklı olan, stilini konuşturabilen bu kadını iyice gözlemledikten sonra, kendi çizgimi, kendi stilimi katarak bir koleksiyon hazırladım.

Neler var koleksiyonda?

Tosun: Koleksiyonda tek parça, couture işçiliği ile hazırlanmış elbiseler var. Bu tasarımlar hem İpekyol kadınının feminenliğini ortaya çıkaran dar kesimlere sahip, aynı zamanda da romantik ve iddialı detaylarla süslü, onların bir prenses gibi hissetmesini sağlayacak tasarımlar.

Sizi teşvik eden ne oldu?

Tosun: Bu yıl Zeynep Tosun markası 7. yılını dolduruyor. Geçen bu yıllarda birçok marka işbirliği yaptım, fakat bu işin yeri benim için çok farklı oldu. Geçmişte annem, Twist markasının ilk marka oluşum yıllarında çalışıyordu. Ben de kendi markamı kurmadan önce Machka markasında çalıştım. Hem İpekyol ile aramdaki bu gönül bağı, hem de markanın duruşunu kendime yakın bulmam etkili oldu diyebilirim.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Sonuçtan memnun musunuz?

Tosun: Evet, çok memnunum, hem markadan hem müşterilerden çok güzel dönüşler alıyorum. Bu güzel işbirliğinden çıkan tasarımları insanların üzerinde görmek beni mutlu ediyor. İpekyol gibi önemli bir markayla böyle güzel bir iş çıkarmak da ayrı bir mutluluk tabii.

Boşlukları doldurmanızı istesem; "Haute Couture çünkü...", "Hazır giyim çünkü..."

Tosun: Haute Couture çünkü; bir noktada tasarımcıyla onu giyecek kişinin ortak beğenisine, dayanıyor, aralarındaki sıcak iletişimden doğuyor, bu güzel bir şey. Tasarımcı kendi hayal gücünü ortaya koyarken, o tasarımı taşıyacak kadın da kendi zevkini katabiliyor. Hazır giyim çünkü; daha kısa vadede daha çok sonuç alabiliyor, daha fazla kitleye ulaşabiliyorsunuz.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

HANDE ÇOKRAK / MUDO

"BU İŞBİRLİĞİ İKİ MARKA İÇİN DE TATMİN EDİCİ"

Mudo ile bir araya gelmeniz nasıl oldu? Sizi bu işbirliğine teşvik eden ne oldu?

Hande Çokrak: Maid in Love ile Türkiye'de daha geniş kitlelere dokunmak düşüncem hep vardı. Mudo'nun genç markası Mudo FTS64'den kapsül koleksiyon önerisi geldiğinde memnuniyetle kabul ettim, çünkü Mudo'nun bende yeri ayrı. London College of Fashion'dan mezun olduktan sonra Mudo'da tasarım asistanlığı, sektördeki ilk iş tecrübem idi. Mudo markalarının çizgisini ve çalışma şeklini iyi biliyordum. dördüncü yılımda artık kendi markamı oturtturduğum ve bu süreçte kazandığım deneyimlerle Mudo FTS64 için yeni bir kapsül koleksiyonu hazırladım. Ortaya çıkan sonuçlardan çok mutluyum.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Koleksiyona karar verirken nasıl bir yol izlediniz?

Çokrak: Mudo FTS64, renkli ve sokak stiline uygun koleksiyonlarıyla Mudo'nun gençlere hitap eden markası. Bende bu doğrultuda Mudo FTS64'ün çizgisini Maid in Love'ın bakış acısıyla yeniden yorumladım.

Koleksiyonu hazırlamanız ne kadar sürdü?

Çokrak: Bir koleksiyonun oluşması genelde 6 ay sürüyor. Mudo'ya hazırladığım koleksiyon kapsül koleksiyon olduğu için 4 ay kadar sürdü. Zevk alarak yaptığım bir koleksiyon olduğu için çizimlerim ve arkasından gelen süreçler hızlı ilerledi. Çizimden sonra kumaş seçimi, baskıların bu kumaşlara bastırılması, kalıpların çıkması, modellerin onaylanması ve üretim süreci en çok zamanımızı alan aşamalar oldu. Her ne kadar Mudo tarafından takip edilse de ben her zaman işin her aşamasında bulundum.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Neler var koleksiyonda?

Çokrak: Mudo FTS64 ile yaptığımız 'High5' kapsül koleksiyonu, Maid in Love koleksiyonunun bir uzantısı. Koleksiyon moodboard'umda 1980'li yılların en önemli tasarım grubu olan Memphis'ten görseller, 80'li yılların sloganları, Madonna gibi o dönemin stil ikonları vardı. 80'lerin eğlenceli ve renkli sosyal hayatından ilham aldığımı söyleyebilirim. Retro modern yaklaşımla pop kültürünü birleştirdiğim renkli, dinamik ve genç bir koleksiyon ortaya çıktı. Renk ve desen seçimleri de bu dönemi yansıtıyor ve bizlere retro modern yaklaşımla pop kültürünü birleştiren bir hikaye sunuyor. Bu hikaye cinsiyetin, ırkın, rengin kimliğinizi belirlemediği, eğlenceli oyuncu ruhların, pozitif duyguların, dokunuşların ve anlamların her şeyden önemli olduğu bir dünyada geçiyor. Bu sezonda unisex kullanılan pembeye ilave olarak siyah/beyaz kombinasyonların öne çıktığı koleksiyonda, rahat kalıplar ve kolay giyilebilir modellerle 80'lerin çılgın, enerjisi yüksek mutlu halini vurgulayan dijital baskılar dikkat çekiyor. Koleksiyon pantolon, ceket, sweatshirt, tişört, elbise, etek, gömlek, ayakkabı, çanta, şapka olmak üzere her biri sınırlı sayıda üretilen 34 parçadan oluşuyor.

Sonuçtan memnun musunuz? Bu tür işbirliklerinin devamı gelecek mi?

Çokrak: Mudo FTS64 ile Maid in Love işbirliği iki marka için de çok tatmin edici oldu. Böyle güzel bir enerji yakalamışken önümüzdeki kış sezonunda da yeni bir kapsül koleksiyonla devam ediyoruz.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

ÖZLEM KAYA / PARKBRAVO

"MARKA ALGISINI YUKARIYA TAŞIYOR"

ParkBravo ile bir araya gelmeniz nasıl oldu?

Özlem Kaya: Öncelikle Türkiye'nin en köklü markalarından biri olan ParkBravo'nun tasarımcısı olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. İyi ki tanışmışız, iyi ki çalışmışız diyorum. Dört sezon önce yeni bir oluşum içine girmeye karar veren marka sadece tasarım değil, marka yüzü, reklam kampanyaları ve sosyal medya stratejisini değiştirip geliştirme kararı aldıktan sonra görüşmek için belirledikleri tasarımcılar arasındaydım. Olumlu geçen flört döneminden sonra el sıkıştık ve başladık.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Koleksiyonlara karar verirken nasıl bir yol izliyorsunuz?

Kaya: Aslında ParkBravo gibi marka kimliği çok belirgin bir markayı anlamak ve özümsemek biraz zaman alsa da sonuç tatmin edici oldu. Bunun için ilk etap olarak markanın geçmişini incelemek, müşteri profilini anlamak, mağaza lokasyonlarını görmek önemliydi. Karşılıklı sinerji çok önemli ve ben bunu yakaladığımıza inanıyorum.

İlk koleksiyonu hazırlamanız ne kadar sürdü?

Kaya: İlk giriş ve tanışma olarak 20 parçalık bir kapsül koleksiyon hazırlamıştım. Ana koleksiyon için üç aylık bir süreç gerekti. Yaza giriş, yaz ve sıcak yaz olmak üzere üç bölümden ve temadan oluşan ilk koleksiyon yaklaşık 400 modeldi.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Neler vardı koleksiyonda?

Kaya: Koleksiyon üç ana tema ve altı alt temadan oluşuyor. Geniş ürün yelpazesine sahip koleksiyonda ParkBravo'nun vazgeçilmez trenchcoat'ları, yağmurlukları, business ceket, etek, pantolon takımları, günlük fresh elbise ve bluzlar, kalitesinden ödün vermediğimiz kumaşlarıyla casual pantolonlar, denimler ve genişlettiğim abiye koleksiyonu ile hem eski müşteri kitlesini memnun edecek hem de daha genç kitleyi yakalayabilecek bir görünüme sahip oldu. Ana fikir; varolan marka kimliğini bozmadan üzerine ne katabilirim, mağazaya girmeyen ya da aklına bile gelmeyen moda takipçilerine nasıl ulaşabilirimdi.

Sizi bu işbirliğine teşvik eden ne oldu?

Kaya: Koleksiyonlarım bir moda tasarımcısı olarak kendi markamı geliştirmek adına yaptığım en büyük yatırımlar. Yaşadığımız coğrafyadan kopmadan yurtiçi ve yurt dışında markamızı tanıtabilmek ve en iyi biçimde ifade edebilmek gerçekten çok önemli. Son yıllarda marka-tasarımcı işbirliklerinin değer ve önem kazanmasının, Türk modasının ilerlemesi adına sevindirici olduğunu düşünüyorum. Sisteme kısa sürede adapte olduğum ParkBravo'da koleksiyon hazırlamak benim için çok heyecan verici. Sonuçta çok geniş bir kitleye, farklı beğenilere, farklı bedenlere hitap etmek zaman zaman zor olsa da, bu durumu bir kısıtlama olarak görmüyorum, aksine geliştirici olduğunu düşünüyorum.

Sonuçtan memnun musunuz?

Kaya: Memnunum ama her sezon daha iyi oluyor, gelişiyor. Kitleyi tanımaya başladıkça işim biraz da olsa kolaylaşıyor.

Bu tür işbirliklerinin devamı gelecek mi?

Kaya: Bence gelmeli, bunun hem markalar açısından hem tasarımcı açısından faydaları tartışılmaz. Marka algısını değiştiren ve yukarılara taşıyan bir durum bu.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

ÖZGÜR MASUR / BATİK

"KENDİMİ MARKAYA YAKIN BULUYORUM"

Batik ile bir araya gelmeniz nasıl oldu?

Masur: Batik, uzun yıllardır hepimizin bildiği bir Türk markası ve başarı grafiğini sürekli olarak yükseltiyor. Hayata geçirdiği projeler ve koleksiyonlarıyla da kendinden sıkça söz ettiriyor. Batik'in var olan koleksiyonunun yanına, yarattığımız yeni bir kadın tanımını yerleştirdik ve bu kadını giydirmek için bir araya geldik. En sonunda 'Batik by Özgür Masur' koleksiyonu ortaya çıktı. Çok içime sinen bir koleksiyon oldu. Markanın çok keyifli ve çalışmaya başladığımız ilk günden beri iyi arkadaş olduğumuz güzel bir ekibi var. Bu da bizde güzel bir sinerji oluşturdu ve gerçekten iyi işler çıkarmamızı sağladı. Ben yapım gereği de arkadaşlığa önem veririm. Arkadaş olamayacağım hiç kimseyle çalışamam.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Koleksiyona karar verirken nasıl bir yol izlediniz?

Masur: 'Batik by Özgür Masur Koleksiyonu'nu tasarlarken, her zaman lüks görüntü ve fotoğraf verebilecek kadınları baz alarak bu koleksiyonu hazırladım. Zarif, elegan ve şıklığından taviz vermeyen bir kadın hayal ettim. Tasarımları oluşturup Batik'e sundum. Tabii ki onların da fikirleri oldu.

Neler var koleksiyonda?

Masur: Bu sezon midi ve uzun farklı elbise modellerinin yer aldığı dokuz parçalık bir koleksiyon hazırladık. Origamik detaylar ve farklı kup parçalamaları 'Batik by Özgür Masur Koleksiyonu'nun bütününü oluşturuyor. Renk olarak, sezonun gözdesi bordo, elegan bir dokunuşa imza atıyor. Ayrıca her daim vazgeçilmez siyah, lacivert, pudra ve kırmızı renklerini de krep ve şifonlarla harmanladık.

Sizi işbirliğine teşvik eden ne oldu?

Masur: Marka ve tasarımcı işbirliği, bütün dünyada her zaman önemli olan bir durum. Türkiye'de de durum pek farklı değil... Beğendikleri tasarımcının tasarımına ulaşılabilir ölçüde sahip olmak ve kendini özel hissetmek isteyen kadınların fazlasıyla da ilgisini çekiyor bu koleksiyonlar. Bu nedenle de her zaman olumlu bakıyorum bu işbirliklerine.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Sonuçtan memnun musunuz?

Masur: Koleksiyonun çıkış noktası, Özgür Masur elbiselerine ulaşılabilir fiyata sahip olmak isteyen kadınlara ulaşmaktı. Bu sezon ikinci Batik by Özgür Masur Koleksiyonu'nu hazırladık, oldukça memnunuz.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

NİYAZİ ERDOĞAN / ASICS

"TASARIMCI MARKA İŞBİRLİĞİ ÇOK KEYİFLİ"

Bir araya gelmeniz nasıl oldu?

Niyazi Erdoğan: Son iki sezondur koleksiyonlarımda, Niyazi Erdoğan markası için sporu önemli tasarım girdilerinden birisi olarak değerlendiriyorum. Sporu yaşam biçimi haline getiren insanlar yakın markajımda. 2014 sonbahar-kış koleksiyonumda bisiklet ile başladığım bu yönelim, 2015 ilkbahar-yaz sezonunda da koşu ile devam etti. MBFWI kapsamındaki defilemizi izlemeye gelen Asics ekibinin de ilgisini çeken bu eğilim, her iki taraf için de akıllara ortak nasıl bir proje üretebiliriz sorusunu getirdi. 2015 ilkbahar-yaz sezonu ayakkabılarının renklerini ve modellerini görünce heyecan duydum.

Ünlü markalara tasarımcı imzası

Sonuçtan memnun musunuz?

Erdoğan: Sonuç olarak performansını stiline yansıtan, desenlerinde Asics 2015 İlkbahar/Yaz renklerinden ve logosundan ilham alan 16 parçadan oluşan bu özel koleksiyon çıktı ortaya. Hayat bir performans. Şehrin temposunda oradan oraya savrulurken stilimizden de vazgeçmek istemiyoruz. Asics ile stilimizden ödün vermeden performansımızı gösterebiliyoruz. Koleksiyondaki her parça birbiriyle kombine edilebiliyor. Stili kadar esnekliği ve dayanıklılığı da ön planda tutan koleksiyon için çıkış noktamız "Form fonksiyonu takip eder" oldu.

Nasıl ilerlediniz?

Erdoğan: Birlikte çalışma kararını aldıktan sonra koleksiyonla ilgili taslak ve fikir çalışmalarını Asics ekibi ile paylaştım. Onay sürecinden sonra koleksiyonun ilk numunelerini çıkardık ve fotoğraf çekimlerini tamamladık. Bütün bu süreç yaklaşık bir aylık bir vaktimizi aldı.