Ünlü isimlerin ofis önlemleri
Haber: SONER GÖMLEKSİZ soner.gomleksiz@sabah.com.tr
ERSIN AL ersin.al@sabah.com.tr
Dilek Hanif: ''Bağışıklığımı güçlendiriyorum''
Ünlü modacı Dilek Hanif ile Nişantaşı'ndaki showroom'unda buluştuk ve virüd ile ilgili olarak aldığı önlemleri masaya yatırdık.
Herkes virüs yüzünden eve kapanmışken, siz çalışmak zorundasınız. Nasıl önlemler aldınız?
Çalışmak zorundayız. Yapılması gereken şeyleri yapıyoruz tabii ki çok fazla tedbir aldık. Artık el yıkamaymış, dezenfekteymiş bunlardan bahsetmiyorum. Neredeyse komple iş yerinde ve evde tamamen steril olmuş durumdayız. Temizlikle ilgili, hijyen ile ilgili her şeyi üç, dört katı arttırdık. Onun dışında iş yerinde ya da dışarıda birbirimizle öpüşmüyoruz, el sıkışmıyoruz, aramıza belli bir mesafe koyuyoruz. İş yerinde de arkadaşlar belli bir mesafede çalışıyor. Dışarıdan herhangi bir şey geldiğinde de dokunduysak özellikle ellerimizi tekrar temizliyoruz, olabildiğinde dikkat etmeye çalışıyoruz.
Gelen müşterilerin de endişeleri vardır. Onların sağlığı için nasıl tedbirler aldınız?
Dediğim gibi, bizim burada şu an herhangi bir durum söz konusu değil. Hiç kimseye yaklaşmamak en önemlisi. Normal şartlarda önceden planlanan bir Amman seyahatim vardı. İş için saraya davetliydim ve özel sipariş için gidiyordum, iptal ettim. Çünkü gitseydim döndüğümde normal iş hayatıma devam edemeyecektim. Yapılması gereken her kuralı uyguluyoruz. Bunun dışında hem ben hem yakın çevrem bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için ekstra ekstra takviye edici gıda alıyoruz. Vitaminler, arı sütleri gibi ürünleri daha fazla tüketiyoruz. Sürekli kendi sağlığımı ve etrafımdaki insanların sağlığını zinde tutmak için önlemler almaya çalışıyoruz.
Sizce ne kadar devam edecek bu durum? Bir öngörünüz var mı kendi işiniz için?
Bizim sektörde tahmin ediyorum ki haziran ayında normale dönmüş olur. Şu anda bizde herhangi bir iptal yok. Sadece ihracat ürünlerimizde, mesela Fransa'da fuardan sonra aldığımız ihracat ürünlerinde bazı insanlarda tereddütler oldu. Özellikle Ortadoğu ve Uzakdoğu müşterilerinde. Uzakdoğulu müşteriler zaten hiçbiri fuara gelmedi. Ortadoğu'da da şu anda orada da yaygınlaşmaya başladığı için verdikleri siparişlerde kaygıları var. Devam etsek mi etmesek mi diye düşünüyorlar. Ama benim görüşüm haziran ayında her şey yoluna girer. Şu anda Çin' den bize talep geldi, Çin'de her şey düzene oturmaya başladığı için. Bizim Paris'te çalıştığımız showroom mesaj atmış, Çin'de hayat normale dönmeye başladığı için acil kıyafetlere ihtiyaçları var. Hayat normale dönünce ister istemez, alışveriş yapmak, kıyafet almak istiyorlar. Bu seferde ellerinde stokları olmadıkları için bizden elimizdeki stok elbiselerin katologlarını istediler. Hangi müşteriye nasıl ürün yollayabiliriz diye çalışmalar yapılıyor. Biz de elimizde olan ürünlerin katologlarını yolladık. Dolayısıyla Çin'de olduğu gibi orada başladı onlar biraz hazırlıksız yakalandılar. Biz daha hazırlıklıyız. İki ay gibi bir sürede normale döneceğini düşünüyorum.
Siz nasıl önlemler alıyorsunuz?
Sakin olmak gerektiğini düşünüyorum. Çok kendimizi stres altına sokmamamız gerekiyor. Tabii ki makul ölçülerde çalışmalarımızda belki bir noktaya kadar durabilir. Eğer salgın artarsa durma noktasına gelebilir, işler durabilir de. Bu durumun nereye gideceğini bilemiyorum, her şeye hazırlıklı olmalıyız. Şu anda hükümetimizin aldığı tedbirler gayet güzel. Toplumumuzda herkes kurallara uyuyor diye düşünüyorum ve gözlemliyorum. Hayırlısıyla inşallah en az hasarla atlatacağız. Evden çıkmıyoruz, hafta sonu da evden çıkmadık. Sadece iş ve ev arasında gidip geliyoruz. Kendimizi düşünmüyorsak karşımızda ki insanı düşünmeliyiz. Kimden, nereden nasıl çıkacağı bulaşacağı belli olmayan bir virüs. O yüzden çok ama çok dikkatli olmalıyız.
Turgay Artam: ''Müzeler online gezilebilir''
Artam Antiş A.Ş'nin sahibi Turgay Artam ile Maçka'da online sisteme geçmeden önce bir araya geldik ve aldıkları önlemler üzerine konuştuk.
Herkes virüs yüzünden eve kapanmışken, siz çalışmak zorundasınız... Nasıl önlemler aldınız?
COVID-19 salgınının yayılma riskine karşı alınan tedbirler kapsamında Artam Antik A.Ş. salon müzayedelerimizi internet üzerinden gerçekleştirme kararı aldık. Eserlerini satışa sunan eser sahiplerine karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için olabilecek en güvenli şekilde müzayedeyi gerçekleştirmeyi hedefledik. Satışa sunulan eserler için özel bir katalog hazırladık. Koleksiyoncular katalogdan veya web sitemizden eserleri görebilir, sergi salonlarımızdan çekilen sergileme fotoğrafları ve yüksek çözünürlüklü görseller ile usta sanatçıların eserlerini evlerinin rahatlığında detaylı inceleyebilir ve internetten müzayedeye katılabilirler. Adresimiz, www.artam.com.
Gelen ziyaretçilerin de endişeleri vardır. Onların sağlığı için nasıl tedbirler aldınız?
Ziyaretçilerimizin ve çalışanlarımızın güvenliği için şirketi ziyarete kapattık. Müzayede internet üzerinden gerçekleşeceği için herkes evinin güvenli ve rahat ortamında katılım gerçekleştirecek. Antik Palace'da eserleri yakından görmek isteyenler sadece kişisel randevu alarak gezebilir.
Sizce ne kadar devam edecek bu durum? Bir öngörünüz var mı kendi işiniz için?
Temennimiz en kısa sürede her şeyin normale dönmesidir. COVID-19 yüzünden ertelenen Hong Kong Art Basel Fuarı tamamen internet üzerinden yapılıyor, dünya çapında birçok müze ve galeri sergilerini web sitelerinden yayınlamaya başladılar. Son yıllarda sanat dünyasında görülen dijitalleşme bu salgın nedeni ile çok daha hızlanacak diye düşünüyorum.
Emek Külür: ''Ben çalışmak zorundayım''
Ünlü diş hekimi Emek Külür, Nişantaşı'ndaki ofisinde çalışmaya devam ediyor. Külür ile klinikte bir araya geldik.
Herkes virüs yüzünden eve kapanmışken, siz çalışma hayatına devam ediyorsunuz... Nasıl önlemler aldınız?
Çünkü sağlık sisteminde çalışıyoruz; sağlık sisteminin durmaması lazım o yüzden çalışmaya devam ediyoruz. Bunun için öncelikli olarak kendimizi koruyoruz ki başkalarına virüsü aktarmayalım ve hastalık bulaştırmayalım.
Gelen hastaların sağlığı için nasıl tedbirler aldınız?
Klinikte bütün önlemlerimizi aldık. Bununla alakalı ortam ilaçlaması yaptık. Biliyorsunuz bir bakterinin boyutu 1000 nano metre, virüslerin boyutu ise 100 nano metre yani virüsler çok küçük dolayısıyla normal ilaçlamadan çok daha farklı ilaçlamalar gerek. Ben özellikle gümüşü saf iyonize sudaki süspansiyonuyla ilaçlatıyorum. Bunun etkisi yaklaşık üç ay ve yüzeyde kalıyor. Tabii biz bunu üç ayda bir rutin olarak yapıyorken şimdi bunu ayda bire indirdik. Ve doğal maddeler diğer kimyasal maddeler gibi kanserojen değil, insan sağlığına zararı yok; hamilelere, çocuklara zararı yok ya da herhangi bir riskli gruptaki hastalara zararı yok. O yüzden ortamı bu şekilde koruyoruz. Onun dışında mutlaka filtreli maske kullanıyoruz. El dezenfektanları ve rutin olarak mesela Immun-Gard diye bir ilaç bütün personelimize her gün veriyoruz. Klinikte tutuyorum bu vitaminleri. Sonra artık eczanelerde satılan burun damlaları var bunlardan burnunuza sıktığınız vakit yaklaşık 3 saatlik virüsün girmesini engelleyen blokaj sağlıyor. Bir de zaten hastalıklı hastalar bize gelmiyorlar yani ateşi yükselmiş ya da grip bulgusu olan. Bununla da ilgili şöyle önlem alıyorum, dokunmatik olmayan ateş ölçerle dokunmadan ateşini ölçebiliyorum. Bu hem hastayı bilgilendirmek açısından faydalı hem de 38 dereceyse diyoruz ki "sizin tedavi olmanız çok uygun değil, lütfen maskenizi takın ve doktorunuza hemen danışın." Ve aslında böylece insanları bilgilendirme ve bulgularla ilgili ön tanı içinde yardımcı olmuş oluyoruz.
Sizce ne kadar devam edecek bu durum? Bir öngörünüz var mı kendi işiniz için?
Sıcak havada daha etkili olduğu söyleniyor ama diğer ülkelere de baktığınız zaman 15 günde pik yapıyor. Dolayısıyla biz bu pike doğru gidiyoruz. Bence yaklaşık bir ay içerisinde kontrol edilebilecek. Çünkü bütün Avrupa Birliği, fonlar ilacın bulunması, önlem alınması ile ilgili araştırmalar için destekliyor. Dolayısıyla şu an dünya tek bir güç olmuş durumda ve bizim tüm insanlık bir araya gelerek virüsü yenmemiz şart ve kısa sürede hallolacağını düşünüyorum. Hijyen çok önemli. Bu arada birçoğumuz el dezenfektanı olarak anti bakteriyel diyor, aslında bizim savaştığımız virüs ve anti bakteriyel bir ürün virüse herhangi bir koruma sağlamıyor. Dolayısıyla ürün alırken şuna bakılabilir; bu ürünler anti bakteriyel ve antivirel yani virüslere de etkili artı antifugan yani mantarlara da etkili mi diye. Biz bunları alalım kendi hijyenimizi sağlamak adına. Kolonya yine hijyen için gerekli, hijyenimizi ne kadar korursak o kadar iyi ama onun dışından immun sistemimizi güçlendirmemiz gerek. Çünkü halihazırda ortamda dünya kadar virüs ve bakteri var. Bunlar vücuda girdiği zaman vücudun savaşma mekanizması, ordusu ayaktaysa bunlar hiçbir şey yapamaz. Asıl amaç immun sistemin güçlendirmekle alakalı, immun sistemi yani kendi ordumuzu güçlendirirsek bu virüsler ve bakteriler bize açtıkları savaşı yenemeyecek. Bir de bir şey daha eklemek istiyorum. Bu virüsler solunum yolundan AC2 reseptörlerini tutuyor. Mesela yüksek tansiyon hastalarının da kullandıkları ilaçlar bu AC2 reseptörlerine tutulumu artırdığına dair kardiyologlar bilgi veriyorlar. Yüksek tansiyon hastaları tansiyon ilacı kullanıyorlarsa mutlaka kardiyologlarına danışıp bununla ilgili doğru bilgi almalarında, gerekiyorsa muadil bir ilaç almalarında fayda var mıdır, diye sormalarını tavsiye ediyorum.