Türkiye, salgın döneminde sağlık konusunda olduğu kadar sağlıkçıların ihtiyaç duydukları ürünler ve tedavi için gerekli cihazların üretiminde de büyük başarı gösterdi. Türk girişimciler elini taşın altına koyup neye ihtiyaç varsa anında harekete geçtiler ve fabrika kurarak üretime başladılar. Elini taşın altına koyan bu girişimcilerden biri de Uğur Akkuş'tu. A&S Holding Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Akkuş, ilk etapta 200 milyon liralık yatırımla Türkiye'nin en büyük yerli ve milli maske fabrikasını kurdu. Günlük 8 milyon 600 bin adet üretim kapasitesine sahip olan fabrikayla yetinmeyen Akkuş, şimdi de 'yüzen fabrikalar'ı hayata geçiriyor. Uğur Akkuş, bu sıra dışı yatırımının detaylarını Şamdan Plus'a anlattı.
Önce, maske fabrikası kurma fikrinin nasıl geliştiğini öğrenebilir miyiz?
Koronavirüs pandemisinin, gıdadan sonra en fazla talep gösterilen ürünü şüphesiz maske ve hijyen ürünlerinde gerçekleşti. Üreticiler, özellikle maske konusundaki oluşan talebe yetişemeyince fiyatlarda kısa bir dönem sürse de astronomik artışlar görüldü. Üstelik bu süreç, sadece Türkiye'de değil, pandeminin görüldüğü tüm ülkelerde kendini gösterdi. Örneğin New York Valisi Andrew Cuomo'nun açıklamalarına göre New York'ta maske fiyatları 85 sentten 7 dolar seviyelerine fırladı. Hükümetin bu konuda aldığı önlemlere ek olarak, yerli girişimcilerin devreye girmesi ve tamamen sosyal sorumluluk kapsamında maske üretimine soyunması, Türkiye'de bu tarz fırsatçılığın yaşanmasını engelledi. İşte bu girişimcilerden biri de benim. A&S Yatırım Holding olarak geçtiğimiz ay, 'Global Mask' markasıyla dünyanın en büyük maske üretim fabrikasını İstanbul Hadımköy'de üretime hazır hale getirdik.
28 gün gibi rekor bir sürede fabrikayı kurup, üretimde kullanılan makineleri, tamamen sıfırdan ve yerli ve milli olanaklarla tasarladık. Salgın sonrası hızlıca ekip arkadaşlarımızla bir araya geldik. Ne yapabileceğimizi dair 25 kişilik bir ekip oluşturarak çalışmalara başladık. Önce Türkiye'de bu alanda makine üretimi yapan şirketlerle el sıkıştık. Makinelerin hiçbiri ithal değil. Bu bizim için en önemli kurallardan birisiydi. Biz bu makineleri yurtdısından çok daha uygun fiyata getirebilirdik. Ancak yerlilik kuralımız gereği bunu yapmadık. Üretimde kullanılan makinelerin tamamı, yüzde 100 yerli. Tamamen ultrasonik, hijyenik ve el değmeden maske üretmeye böyle başladık. 'Turkish Power' ismini verdiğimiz makinelerin her biri dakikada 200 maske üretiyor. Dünyadaki diğer emsal makineler ise dakikada 80 ila 100 maske üretebiliyor.
Bu kadar yüksek kapasiteye sahip fabrikayla yetinmediniz ve bir de yüzen fabrikalar girisiminiz oldu. Nereden çıktı bu yüzen fabbrikalar?
Global Mask fabrikasının üretime başlamasının ardından özellikle Bahreyn, Rusya, Ingiltere, Fransa, Irlanda, Belçika, Almanya ve ABD'den ciddi yoğun bir talep oluştu. Burada hem iç talebi karşılamamız hem de yurtdışına maske göndermemiz gerekiyordu. Özellikle Ingiltere ve ABD'den aldığımız talep üzerine ekip arkadaşlarımızla oturduk bir hesap yaptık. ABD'nin her bir siparişi ortalama 100 milyon adet. Bunu üretmek için geçen süre 15 gün. Paketleyip gemiyle New York'a ulaştırmak yaklaşık bir ay sürüyor. Böyle bakınca gemiyi fabrikaya çevirip, seyahat süresi boyunca üretip yapma fikrinin daha akıllıca bir çözüm olacağında karar kıldık.
Bu mantıklı bir yatırım mı, gemi fiyatları çok yüksek degil mi?
Gemicilik sektörü pandemiden dolayı sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Hiçbir gemi sefere çıkamıyor. Hal böyle olunca da gemi fiyatları ciddi anlamda düştü. Yaptığımız hesaba göre fabrika kurmaktan daha avantajlı bir durum oluştu. Ilk etapta 3 gemi aldık. Gemilerin isimlerini de 'Yunus Emre', 'Rumi' ve 'Ibn-i Sina' koyduk. Bu gemilerin her birinde Turkish Power markalı 100'er adet maske üretim makinesi yer alıyor.
Yüzen fabrikalar şu an ne aşamada?
Satın aldıgımız gemiler Tuzla Gemi Tersanesi'nde üretime hazır hale getirildi. Gemilerin tasarım süreci bitti. Maske üretim makinelerinin montajı da bitmek üzere. Birkaç güne kadar üç gemi birer haftayla yola çıkacak.
Gemilerin rotası nedir?
ilk geminin hedef limanı New York, ikinci gemi Florida ve üçüncü gemi de Kaliforniya'ya gidecek. Yolda her bir gemide, minimum 500 milyon adet maske üreteceğiz. Böylece temmuzda 1.5 milyar adet maskeyi ABD'ye ulaştırmış olacağız.
Gemiler gittikleri limanlarda maskeleri teslim edip geri mi dönecek?
New York'a giden geminin bir yıl boyunca ABD'de kalmasını hedefliyoruz. Gerekli izinler için tüm başvurularımızı yaptık. Izin çıktığı takdirde bu gemimiz 1 yıl boyunca New York Limanı'na demirli bir şekilde maske üretmeye devam edecek. Diğer iki gemimizin birini Londra'ya diğerini de Latin Amerika'ya göndereceğiz.
Sizin bu girişiminizin, ticari yatırımdan öte baska bir misyonunun da olduğunu biliyoruz, biraz da bundan bahseder misiniz?
Yüzen fabrika modeliyle maske ve tulum üretme işine 'insanlık görevi' gözüyle bakıyoruz. Projemizin ismini, 'One World' (Tek Dünya) olarak belirledik. Bu ürünlerle ilgili FDA onayını alan ilk Türk firmasıyız. FDA sertifikasının haricinde CE, TÜV, ISO, SGS, Oxigen ve Type R2 belgelerini de alarak, sertifikasyon sürecini tamamladık. Hedefimiz, 3 gemi ile basladığımız bu modeli kısa süre içinde 6 gemiye çıkarıp, Fas, Katar, Rusya ve Iskandinav ülkelerine de aynı şekilde ulaşmak... Biliyorsunuz, dünyada 7 kıta var. Üzerinde insan yaşamının olmadığı buzullarla kaplı Antarktika'yı çıkarırsanız geriye 6 kıta kalıyor. Bu 6 gemimizin her biri, tek bir kıtaya odaklanacak. Tabiri caizse 6 kıtaya bir Türk markası olarak hayat götüreceğiz. Kurduğumuz bu yüzen fabrika modeli sayesinde üretimler seyir esnasında yapılacak. Üretim ve lojistiğe ayrılan zamandan tasarruf edilerek tüm dünyaya örnek olacak bir model hayata geçmiş olacağız. ABD'nin sağlık otoritesi FDA onayıyla üreteceğimiz bu maskelerin yüzde 20'sini, ilgili ülkelerdeki sosyal yardım kuruluşlarına bağışlayacağız. Bu kimliğiyle de sadece bir yüzen fabrika değil, aynı zamanda Türkiye ile dünya arasında bir dostluk köprüsü oluşturmuş olacağız.
Son olarak söylemek istediüiniz bir şey var mı?
Bizim gibi ülkesi ve milleti için çalışmayı ilke edinen iş insanları için şu anda görev zamanı. Ürettiğimiz ürünle, yatırımımızla, sağladığımız istihdamla bu ülke için elimizi taşın altına koymaya, gece gündüz çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.