Tuvana Büyükçınar Demir ''Tasarlamak benim için meditasyon''

Ünlü tasarımcı Tuvana Büyükçınar Demir ile Maçka'daki yeni showroom'unda bir araya gelerek ünlü moda ikonu Irıs Apfel ile yaptığı işbirliğini konuştuk ve moda dolu keyifli bir söyleşi yaptık.

Tuvana Büyükçınar Demir ''Tasarlamak benim için meditasyon''

RÖPORTAJ GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR ŞEREF YILMAZ

10 parmağında 10 marifet olan ünlü tasarımcı Tuvana Büyükçınar Demir, 98 yaşındaki dünyaca ünlü moda ikonu Iris Apfel ile geçtiğimiz haftalarda neşeli bir işbirliği yaptı. Bu özel işbirliğinden doğan koleksiyon, Cannes'daki Magnum etkinliğinde dünyaca ünlü Influencer'ların ve ünlü şarkıcı, söz yazarı Rita Ora'nın da katıldığı özel bir davetle görücüye çıktı. 4 markası arasında yurtiçinde ve yurtdışında yoğun bir iş trafiği yaşayan Tuvana Hanım ile Maçka'daki yeni showroom'unda bir araya gelerek moda dolu keyifli bir röportaj yaptık.

Öncelikle bu tasarım buluşmasının hikayesini dinleyelim...
Magnum, stil ikonu, iş kadını ve çağımızın ilham perisi Iris Apfel ile bir işbirliğine imza attı. Hayranlık uyandıran stili, özgün duruşu, heyecan verici bakış açısı ve renkli dünyası ile tüm dünyada takdir edilen 98 yaşındaki efsane moda ikonu Iris Apfel, Magnum'un #TrueToPleasure (gerçek haz) global kampanyasında yer aldı. Apfel'in insanların özgürce ve kaygısızca hazların peşinden gitmeleri için ilham veren sözlerinin yer aldığı tişört koleksiyonunu ise benim hazırlamamı istediler. Ben de büyük bir keyif ve heyecanla bu tişörtleri tasarladım. 'Tuvanam X Iris for Magnum Collection'ın yaratım süreci yaklaşık 4 aylık bir süreçte gerçekleşti.

Koleksiyon kaç parçadan oluşuyor ve neler var?
Iris Apfel'in ilham veren sözlerinden "More is more, less is a bore", "Fashion you can buy but style you must possess" ve "If you are not risking, you are not living" seçilerek, üç farklı tasarıma taşındığı bir kapsül koleksiyon hazırladık.

Tişörtler ilk olarak Cannes'da görücüye çıktı. Nasıl geçti Cannes?
Tişörtler ilk kez Magnum'un Cannes etkinliğinde görüldü ve dünyanın birçok yerinden etkinliğe katılan Influencer'lar tarafından oldukça büyük bir ilgi ile karşılandı. Bu etkinlikte özgün ve cesur tarzı ile çok sevilen dünyaca ünlü şarkıcı Rita Ora ile de bir araya geldik; o da tişörtlere bayıldı. Benim için en özel olanı ise, Iris Afpel tarafından tişörtlerin onaylanması ve beğenilmesiydi.

Dünyaca ünlü moda ikonu Iris Apfel'i ile işbirliği yapmak sizin için ne ifade etti?
Hayatımdaki en önemli ikonlardan bir tanesi için tasarım yapmak bir tasarımcı olarak benim için çok büyük bir haz, tarif edilemez bir mutluluk. Tasarım aşamasında birebir kendisiyle değil ama Magnum global ekibiyle birlikte çalıştık. Kendisinden gelen yorumlara göre tasarımları finalize ettik. Iris Apfel gelmiş geçmiş en önemli moda ikonlarından biri. Seçtiği tüm parçaları birbirleriyle muazzam bütünleyerek, bütün dünyaya örnek olan tarzıyla çok özel bir ikon. Tarzın sadece parayla satın alınamayacağının da bence en güzel örneklerinden. Pinterest hayatımıza yeni girdiği zaman fotograflarını ilk gördüğümde bir fotograf saklamıştım kendime, ileride onun gibi olacagım diye. Hatta ileriki yıllarda Instagram'ımdan da post ettim. Demek ki hiçbir şey boşa değil, evrene öyle bir mesaj yollamışım ki bugün böyle bir projedeyim.

Harika. Gerçekten sizin için çok anlamlı olmalı.
Bu kadar zaman tarzından söz ettirmeyi başarmış, bu yaşa gelmiş bir kraliçe olarak bu projede Iris Apfel'in bana güvenmiş olması, bu tişörtlerin kendisi tarafından onaylanması ve giyecek olduğunu bilmem her şeyden değerli. Bu proje ile bana böylesine evrensel bir haz yaşattıkları için çok mutluyum.

Şu sıralar başka neler yapıyorsunuz?
Yaz dönemi özellikle A46 Organizasyon ve couture için çok yoğun bir dönem. Bir yandan da Three Moms ve Three Homes markalarımızın yurtdışı operasyonu çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Her koldan yüksek bir tempoda çalışarak yapabileceğimizin en iyisini sunmaya özen gösteriyoruz.

Yeni mağazanız hayırlı olsun...
Hepinizin bildiği ve uzun yıllardır faaliyetlerimizi gerçekleştirdiğimiz Abdi İpekçi 46 numara aslında her şeyin başladığı, markama bile ismini veren yerdi. Dolayısıyla benim için çok ama çok özel. Ancak yenilenmenin getirdiği enerjiye de çok inanıyorum. Bu sebeple geçtiğimiz yıl taşındık ve yeni yerimizde yeni bir enerjiyle işlerimize sarılıyoruz.

Her zaman güzel işlere imza atıyorsunuz, kendinizle yarışınız hiç bitmiyor, gördüğümüz kadarıyla... Ne hissettiriyor bu size?
Aslında bu kesinlikle bir yarış değil. Çok renkli bir kişiliğim var ve hayal kurmaktan çok zevk alıyorum. Tüm bunların yanı sıra her alanda bir şeyler tasarlamak benim için bir meditasyon şekli diyebilirim. Konu her ne olursa olsun işimi disiplinle yapmak ve ortaya çıkanları görmek beni bir sonraki projeye ve bambaşka alanlara kamçılıyor. Aslında bütün hikaye bu (gülüyor). Türkiye'de eksik olduğunu düşündüğünüz alanlarda yapılan tüm çalışmalara ve markalaşmalara rağmen hala birçok alanda eksik var veya tam anlamıyla layıkıyla yapılamıyor. Bunu görmek de bana birçok alanda girişimcilik dürtüsü veriyor. Kendimle olan yarışımı, kendimi sürekli yenileyerek, hayat birikimim ve vizyonumun desteği ile gerçekleştirdiğim her başarılı işle tatmin ediyorum.

Kendinizi her zaman güncel tutuyorsunuz, yeni trendleri yakalıyorsunuz. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dört farklı sektörde tasarım hizmeti veriyor olmam dolayısıyla sürekli kendimi yenilemem ve yaptığım alanlarda sürekli araştırmalar yapmamı, seyahat etmemi ilk olarak açıklayabilirim. Gelen talepler doğrultusunda kendimle yarışır halde en iyisini tasarlamak adına sürekli beyin jimnastiği yapmış olmam ve tabii ki 43 yaşıma kadar beni desteklemiş olan ailem, mutluluğum, çocukluğuma ait güzellikler, ailemden aldığım görgü, vizyon bunların hepsi yoğrulup ortaya çıkan hamur...

Moda dünyasında geldiğiniz noktayı kendi sözlerinizle özetlemenizi istesem...
Sadece moda konusundan bakarsak; 16 yaşındayken sektör ile moda editörlüğü yaparak tanışma fırsatı buldum ve 20 yaşımda Selim ve ailemle birlikte A46'yı kurduk. 2005 yılında ilk profesyonel koleksiyonumla yurtdışıyla tanışmıştım ve sonrasında uzun bir moda yolculuğu var. Bugün 43 yaşındayım ve Türkiye'de çalışmak istediğim herkesle çalıştım diyebilirim.

Bütün yoğun tempo arasında oğlunuz ve eşinizle birlikte neler yapıyorsunuz?
Selim'le aynı işte ortak olmasaydım büyük ihtimalle birbirimizi göremiyor olurduk. Biz küçük bir aileyiz, bu iş temposunda sadece tek çocuk yapma fırsatım oldu ve belki de iyi ki öyle yapmışım. Çünkü çok konsantre yaşıyoruz ve her yere birlikte gidiyoruz; beraber yaptığımız her şeyden zevk alıyoruz. Anne, baba, Aslan günü dediğimiz, tüm gün abur cubur yediğimiz, oyun oynadığımız günler için mutluluktan ölebilirim.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.