
'Türkler şık giyinsin istiyorum'

'Türkler şık giyinsin istiyorum'

Röportaj:Elif AKTUĞ
Fotoğraflar:Koray IŞIK
Erkek modasında uzun yıllardır adından başarıyla söz ettiren Ferruh Karakaşlı, kişiye özel tasarımlarıyla cemiyet, iş ve sanat dünyasının tercih ettiği en popüler modacılardan. İki yıl önce hazır giyime de el atan ve yeni markalarıyla başarısını sürdüren Karakaşlı ile konuştuk. Ferruh Karakaşlı, artık bir trendden ya da belirli bir modadan bahsetmenin güç olduğunu söyledi ve ekledi, "Şu modadır, bu yaz bunlar giyilecek demek demode. Biz burada konuşurken bile, dünyada bambaşka bir trend belirip bütün kalıpları yerle bir edebilir!"
Cemiyet hayatının modacısı olarak tanımlanmak nasıl bir duygu?
Ferruh Karakaşlı: Bir segmentin modacısı olduğumu düşünüyorum açıkçası. Çalışmalarım neticesinde de ülkemizden ve dünyadan olumlu rezonanslar alıyorum. Tek bir segmente hitap etmiyorum ama iyi işçilik ve iyi malzemeyle hazırladığınız tasarım belli bir maliyette oluyor. Hazır giyimle müşteri yelpazemizi genişlettiğimizi düşünüyorum. Bir adım daha ileri giderek, online satışlara başlamak üzereyiz. Mevcut gustomuzu çok daha geniş kitlelere sunmuş olacağız. Yakın gelecekte Türkler, İtalyanlar'dan daha iyi giyinecek. İyi şeyler pahalıdır, büyük kesim de mahrum kalıyor iyi giyinmekten. Ama şimdi, her ürünün tek tek keyifle hazırlandığı, daha geniş kitlelerin ulaşabileceği bir online projeye giriyoruz. Amacımız da basit, Türkiye şık giyinsin... Herkes ulaşabilsin. Ismarlama tasarımlarımızla belirli bir kesime hitap ediyoruz. Sanatçılar, iş adamları gibi.
'Türkler şık giyinsin istiyorum'

Yaş aralığı nedir müşterilerinizin?
Karakaşlı: Çok genç bir müşteri grubumuz var. İnanılmaz derecede gençlerin ilgisini çekiyor FK tasarımları. Geçenlerde mimarlık okumak isteyen bir delikanlı geldi ve inceledi kıyafetleri, "İleride amacım sizden giyinmek" dedi. Harika değil mi? Sırrımız da sanırım, geleneksel kaliteyi güncel işçilikle çok iyi bir şekilde kombinlemek ve bir araya getirebilmek. Sıkıcı bir ısmarlama markası değiliz. Hatta moda ötesi olduğumuzu düşünüyorum.
Bu çok iddialı bir cümle! Moda ötesi olmak ne demek?
Karakaşlı: Öyle ki modanın ötesinde koşuyoruz, moda geriden geliyor. Biz bir şey çok moda olduğunda farklı şeylere yöneliyoruz. Hazır giyimde de aynı şeyi yapıyoruz, hep bir adım öndeyiz.
Kareli modaysa mesela, siz kareli bir tasarım yapmayacak mısınız?
Karakaşlı: Kareli modasını biz bir yıl önceden yapmış olmak istiyoruz. Bakış açımız bu. Moda, günü ve anı yaşatır, yansıtır. Güzel bir olay tabii ama modaya dair bizim bakış açımız, "Ne yapmalıyız" değil, "Ne yapmamalıyız" oluyor.
'Türkler şık giyinsin istiyorum'

Bir ailede, önce babayı sonradan oğlunu giydirdiğiniz oluyor mu?
Karakaşlı: Olmaz mı? Zaten yeni nesil beni şaşırtıyor. Özel tasarım giyime merakları var ve her şeyin en iyisini istiyorlar. Bu da biraz tehlikeli, 45'lerden sonra doygunluk olabilir. Belli yaştan sonra canları istemiyor, bu da yaşlanma süresini hızlandıran bir şey. Her şeyi yaşında ve zamanında yapmak lazım. Heyecanı kaybetmemek lazım. Hele de erkekler kilo alınca çok kötü oluyor. Kilo vereyim geleyim diyor mesela müşterim. Kilo vermeden de gelmesi, en iyi şekilde giyinmesi lazım. Tabii kilo verince de gel, zaten kilo verince her şey yakışır. Kilo aldım diye kendini bırakmamak gerekir, öyle giyinirsin ki daha fit ve ince görünürsün. Ismarlama giyimde bu çok mümkün. Ismarlamada yaptığımızı hazır giyime de tatbik ediyoruz, hazır kalıplarımız da vücudu çok iyi gösteriyor. Çoğu kişi, zaten kilo aldım, zaten kötü görüneceğim diye kendini bırakıyor. Çok yanlış. Her bulunduğunuz kiloda maksimum iyi görünebilirsiniz. Zayıf insan iyi görünür derler, ama doğru değil.
Mesleki bir sıkıntı yaşıyor musunuz, insanların kılıklarına bakıp da istemeden eleştirmek gibi?
Karakaşlı: Bazı insanlarda marka takıntısı var, o markadan kıyafet satın alınca rahatlıyorlar. Çok pahalı giyinmek iyi giyinmek değildir. Çok kişi şık giyinmek yerine, pahalı örtünüyor. Kadınlarda da geçerli bu durum, erkeklerde de. Dediğini yapıyorum ister istemez, tamam x markadan alınmış ama kup yanlış. Renk yanlış, model yanlış. Bunu tabii ki o kişiyi eleştirerek yapmıyorum. Marka, para harcamanın garantisi, ama şık giyinmenin değil.
Erkeklerde de tabu yıkıldı sanki. Nasıl giyiniyor ülkemizde erkekler?
Karakaşlı: Çok iyiye doğru gidiliyor. Tabular yıkılıyor, renkler girdi işin içine. Erkekler örtünüyordu eskiden. Bir dostum var, en pahalı arabaları alır ama kötü giyinir. Ona söyledim mesela, araba tamam da, önce kıyafet düzeltilmeli. Siz kıyafetinizle sosyal hayatta var oluyorsunuz. Arabayı bir yere park ediyorsunuz neticede. Pahalı arabayla gustonuzu yansıtamazsınız, paranızı yansıtırsınız. İyi giyinirseniz gustonuz olur. Aynen bir hukukçuya danışır gibi kıyafeti de doğru bilene danışmak lazım.
Gustonuz yoksa?
Karakaşlı: Onu da satın alabilirsiniz. Araba satın alarak paranızı gösterirsiniz ama iyi giyinerek başka bir şey gösterirsiniz, o da gusto. Öncelikle façayı düzeltmelisiniz.
Mağazalarda satış elemanları da yanlış yönlendiriyorlar insanı...
Karakaşlı: Çünkü tezgahtarlar prim sistemiyle çalışıyor, sadece satmak olarak bakıyor işe. Satış müşterinin görüntüsünü doğru bir noktaya getirmektir. Görsellik ve gardırop, üzerinde çalışılması gereken bir konu, vakit ayırmak gerekir.
'Türkler şık giyinsin istiyorum'

Siz keşke kadınları da giydirseniz...
Karakaşlı: Çok talep var, inanılmaz talep geliyor. Erkekteki algımız o kadar kuvvetli ki, başka bir şey yapmak istemiyorum. Kadın giyimine girsek ve en iyisini yapsak, ki yaparız; erkek giyim algımız acaba zedelenir mi? Gerçi zaman içinde oraya kayacağımıza eminim çünkü paltolardan ayakkabılara kadar kadınlar da satın almak istiyor. Bekliyorum şimdilik...
Hangi müşteriyi seversiniz?
Karakaşlı: Çok iyi bilse bile, kendini teslim eden müşteriyi severim. Kendi sınırlarımı zorlamamı sağlayan müşteriyi severim. Müşterinin kafasında kalıplar olabiliyor, anlatsanız da anlamayabiliyor. Oysa ben bittiği zaman nasıl görüneceğini biliyorum. İyi giyinmek istediğini söyleyen bir müşteriyi alıp, bir aristokrat gibi gösterebiliyorsunuz.
Başka bir şey satın alırken de size danışır mı müşterileriniz?
Karakaşlı: Bizde satılmayan bir şeyse evet. Ama bu arada nerede yemek yiyeyim, nerede oturayım, nerede tatil yapayım diye bile danışır dostlarımız. Zaten zaman içinde modacı-müşteri ilişkisinden öteye geçtik, dost olduk.
Siz nereden giyiniyorsunuz?
Karakaşlı: Çok uzun yıllardır dışarıdan bir şey almadım. Bir tek aksesuar alırım. 20 yıldır hazır giyim almadım. Sebebi de, inat değil ama işi bilince, herhangi bir tezgahtarın beni kandırma ihtimali yok.
'Türkler şık giyinsin istiyorum'

Online sisteminiz nasıl işleyecek?
Karakaşlı: ABD'de erkek giyim satışlarında yüzde 50'leri geçti online satış. Online'da fiyat faktörü çok önemli, gustosu yüksek ama fiyatları makul kıyafet satın alacaklar. Üst kategorideki bilgi ve birikimimizi yansıtan kıyafetler olacak. Herkesin satın alabileceği tasarımlar olacak. Bir dizide bir oyuncu giyiyor kıyafetimizi, binlerce mesaj geliyor ülkenin çeşitli yerlerinden. Satın almak istiyorlar, isteğim de Türk erkeğinin şık giyinmesi.
Çok doğru isimlerle çalıştınız dizilerde, nasıl etkiledi sizi bu durum?
Karakaşlı: Bizimle çalışan isimlere bakarsanız; Kenan İmirzalıoğlu, Özcan Deniz, Barış Falay gibi... Bize gelene kadar bu sanatçıların reklam filmi yok. Bizden sonra hepsi bir tarz veya stil sahibi olarak, reklam dünyasında yer buldu ve başka bir noktaya geldi.
Kendinize nasıl bakarsınız? Her zaman çok şık ve formdasınız...
Karakaşlı: Hiç bakmam...
Asla inanmam...
Karakaşlı: Spor tabii yapmaya çalışıyorum ama onun dışında bir şey yok. Sadece dikkat ediyorum kilo almamaya. Benim ceketleri giyerken kilo alma lüksüm yok. Aksi takdirde dolabı çöpe atmam gerekir. Yıllardır bir yayım var, onu yaparım. Kışın kayarım, arada bir yürürüm. Zamanım yok zaten, sabah akşam fitness kulüplerine gideyim.
Tablolarınıza bayıldım, ne ifade ediyor resim yapmak sizin için?
Karakaşlı: Çok teşekkürler, bir nevi terapi gibi diyelim. Kendimi rahatça ifade edebildiğim bir alan, modada sınırlar var ama resim yaparken çok özgürüm. Modanın bittiği yerde resim başlıyor benim için.