Bu yıl beşincisi gerçekleşen Forum Fashion Week için Türkiye'ye gelen ünlü Alman model Ann-Kathrin Brömmel, Şamdan Plus'a, modacı Erol Albayrak'ın tasarımlarıyla poz verdi. Soruları tüm samimiyeti ile cevaplayan Ann-Kathrin, gelecekteki kariyer planlarını ve tanınmış Alman futbolcu Mario Götze ile birlikteliklerini anlattı.
Röportaj:Öykü YAZICIOĞLU
Fotoğraflar:Alper YURTTAŞ
Forum Fashion Week kapsamında İstanbul'a geldiniz. Şehrimiz hakkında herhangi bir bilgiye sahip misiniz? Neler duydunuz ya da biliyorsunuz?
En yakın arkadaşlarımdan birisi Türk ve ben ondan, Türkiye ve Türk kültürü hakkında o kadar çok şey öğrendim ki... Ayrıca bir sene yaz tatili için Antalya'ya gelmiştik ve Side'de harika bir tatil geçirmiştik. Ve şimdi de muhteşem İstanbul'dayım. İstanbul hem çok modern bir şehir, hem de tarih ve kültürle dopdolu. İnanılmaz büyüleyici bir şehir. Ve kesinlikle Türk kadınları da büyüleyici. Bence dünyanın en güzel kadınları arasındalar.
Biraz mankenlik serüveninizden bahsedelim. Ne zaman ve nasıl başladınız?
Modelliğe 15 yaşındayken başladım. Almanya'da bir güzellik yarışmasında birinciliği kazanınca, çok büyük bir manken ajansı ile sözleşme imzaladım ve o günden bu yana da mankenlik kariyerim devam ediyor. Yarışmaya katılmam da aslında en yakın arkadaşım Dominique sayesinde olmuştu. Benden habersiz resimlerimi göndererek, benim adıma başvuruda bulunmuş. Finale kaldığımı haber vermek için aradıklarında, hem çok şaşırmış hem de çok mutlu olmuştum.
Bu işin en zor yanı nedir sizce?
Yalnızlık! Yaptığımız işin doğası gereği çok fazla seyahat edip, sürekli yeni yerler görüyor ve yeni insanlarla tanışıyoruz. Tanıştığımız ve iş yaptığımız insanlarla ikinci kez çalışma fırsatını çok nadir bulabiliyoruz. İnsan bir süre sonra bu duruma alışıyor ama yine de seni iyi tanıyan kişilerle birlikte olmayı özlüyorsun. Ama tabii ki asla şikayet edemem. Muhtesem insanlarla çalışıyorum, yaratıcı olabileceğim bir iş yapıyorum ve işim sayesinde dünyanın harika köşelerine seyahat edebiliyorum.
Sevgiliniz dünyaca ünlü bir futbolcu olan Mario Götze. Futbolcu sevgilisi olmanın dezavantajları neler?
Ben kendimi bir futbol oyuncusunun sevgilisi olarak isimlendirmiyorum. "Futbolcunun karısı" ya da "mankenin kocası" gibi tanımlamalar üzerinden bakmıyorum ben bu birlikteliğe. Mario ile birlikte olmamın kesinlikle dezavantajlı bir tarafı yok. O benim hayat arkadaşım. Birbirimizi her gün göremiyoruz, hatta bazen çok nadir görüştüğümüz bile oluyor, ama her ikimiz de birbirimize ve işlerimize aşığız, sevdiğimiz işleri yapıyoruz ve birlikte mutluyuz, bence önemli olan da bu.
Her maçını izler misiniz. Belirli bir uğurunuz var mı?
Mario'yu maçlarda oynarken seyretmeye bayılıyorum. Mario çok genç ama oldukça akıllı ve hırslı. Herkes için, özellikle gençler için de inanılmaz bir rol model. Onu seyrederken inanılmaz gurur duyuyorum. Uğur meselesine gelince... Bir uğurum yok, hatta dürüst olmam gerekirse, statta seyrettiğim maçlarda daha az gol atıyor inanabiliyor musunuz! Yani korkarım ben ona şans getirmiyorum...
Futbolcuların sevgilileri genelde mankenler olur. Bunun nedeni nedir sizce?
Bu söylediğinizin doğru olmadığını düşünüyorum. Hatta aksine kendi çevremden gördüğüm ve bildiğim kadarıyla futbolcular daha çok, eskiden beri tanıdıkları kadınlarla evlenmeyi tercih ediyorlar. Çok azı modellerle birlikte oluyor ya da evleniyor. Aslında her iki işin de ortak özellikleri var. Futbolcular da, modeller de sıkça seyahat eden, vücuduna iyi bakan, sağlıklı beslenen ve egzersiz odaklı yaşayan insanlar. Belki de bu sebeple bu iki mesleğin birlikteliği çok uyumlu oluyor.
Geçtiğimiz aylarda sevgiliniz ile birlikte çıktığınız tekne tatilinin fotoğrafları gazetelerde yayınlandı. Bu konu hakkında ne söyleyeceksiniz. Rahatsız oldunuz mu bu durumdan örneğin?
Çok, ama çok sinir bozucuydu. Tatildesiniz, güzel vakit geçirmek, stresten arınarak biraz rahatlamak isterken birdenbire gazetede resimlerinizi görüyorsunuz. Öfkelenmemek mümkün mü? Öfkeniz ve sinir bozukluğunuz geçse bile, artık rahat bir tatil yapmak mümkün olmuyor. Sürekli gözetlendiğinizi hissettiğiniz için her hareketinize dikkat etmeniz gerekiyor, çünkü her şeyi görüyorlar! Onlar görmeden öpüşmek ya da kavga etmek bile mümkün olmuyor. İşte bu, çok sinir bozucuydu.
Dünyadaki tüm moda haftalarını takip ediyor musunuz. Bu haftalarda hangi markalar için podyumda yer aldınız?
Genelde podyumda yürümüyorum, çünkü diğer modeller kadar uzun boylu değilim. Ben daha çok bikini ve katalog çekimlerinde yer alıyorum.
Gelecek planınızda hep modellik yapmak mı var, yoksa başka bir kariyer planı da çizdiniz mi kendiniz için?
Modelliği yapabildiğim kadar yapmak istiyorum. Ayrıca şarkı söylemeyi ve sahnede olmayı çok seviyorum. Yani geleceğin bana neler getireceğini ben de merakla bekliyorum. Benim yeniliklere çok açık bir karakterim var. Hayattan keyif alan ve sürekli hareket halinde olan bir insanım. Hareketli ve hızlı yaşamayı seviyorum, çalışmadan geçen bir hayat asla bana göre değil.