RÖPORTAJ: GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR: KORAY IŞIK
18 yıldır moda dünyasının içinde yer alan, 2013 yılında kendi adını taşıyan markasını kurarak moda dünyasında yerini sağlamlaştıran Tuba Ergin, geçtiğimiz hafta ilk mağazasını Akasya Alışveriş Merkezi'nde açtı. Başarılı modacı ile yalın ve minimal dekorasyonuyla dikkat çeken mağazasında bir araya gelerek yeni heyecanına ortak olduk ve Tuba Ergin kadınlarını yeni sezonda nelerin beklediğini konuştuğumuz keyifli bir söyleşi yaptık.
Mağazanız hayırlı olsun, çok güzel olmuş. Mağazayı açmaya nasıl karar verdiniz?
Çok teşekkür ederim. AVM'de mağaza açmak uzun zamandır planlarım arasında vardı, Akasya AVM yönetimin vizyonu, bakış açısı süreci hızlandırdı. Alışveriş merkezine tasarımcı markası sokmak istediler, biz de AVM'de tasarımcı markası olarak mağazalaşan ilk markalardanız.
Hazırlık süreci nasıl geçti?
Aşırı heyecanlıyım ve tabii ki de çok yorgunuz. 1 aydır uykusuz yaşıyorum diyebilirim. Mevcut iş temposunu korurken aldığımız bu yeni sorumluluk tabii ki bizi çok yordu. Perakendecilik zaten çok detay istiyor; ürün seçiminden, alarm sistemine, görsel tasarımdan vitrin düzenlemesine kadar hepsi ince iş... Her bir konuya düzenli eğilmek gerekiyor ve çok ciddi bir efor harcatıyor. 7-24 çalıştık diyebilirim.
Şu an bakınca ne hissediyorsunuz, yorgunluğunuza değmiş olmalı?
Gerçekten harika oldu, yorgunluğumuza değdi tabii ki. Çok büyük bir gurur duyuyorum. Ekip olarak koymuş olduğunuz emeğin karşılığını somut bir şekilde görüyorsunuz. Bunu yaşamak gerçekten çok güzel bir duygu...
Dekorasyon da çok güzel ve sade olmuş.
Dekorasyon, mimar arkadaşım Sara Zorlu'nun imzasını taşıyor. Sara çok başarılıdır. Yalın ve minimal bir dekorasyon yaptı; ürün ön planda olsun, mağaza içi de ferah ve dingin olsun istedim.
Bu mağazaya özel ürünler veya kişiye özel alışveriş danışmanlığı olacak mı?
Evet, burada showroom'dan farklı olarak demi-couture parçalar ağırlıkta olacak. Ama tabii ki AVM'ye uyarladığımız bir line yok, burada da Tuba Ergin tasarımları olacak ancak daha uygun fiyatlı ürünleri getirdik. Üst gruptan daha az parça var. Gelen müşterimizi isteği doğrultusunda Arnavutköy'deki showroom'a yönlendirerek orada kişiye özel tasarım yapabileceğiz. Burada da kişiye özel servis düşünüyoruz, AVM'deki diğer mağazalardan ayrışmak adına. Buraya gelen müşteriyle birebir ilgilenerek burada beğendiği bir tasarımın üzerine revize yapmak istiyorsa bunu yapabileceğiz ya da kişiye özel danışmanlık gibi bilgi vereceğiz. Buraya gelen müşterimizin mağazadan memnun ayrılmasını ve iyi bir servis almasını istiyoruz. Servis ve tasarım odaklı bir mağazacılık anlayışımız olacak.
2019-2020 sonbahar-kış koleksiyonunda neler göreceğiz?
Sonbahar-kış koleksiyonum, İsveç'in Norrland şehrinden esinlenerek hazırladığım 'Baby Its Cold Outside'. Bu koleksiyonla el değmemiş doğa ve modern dünyanın karşıtlığını sundum ve dış giyim ağırlıklı koleksiyon hazırladım. 35 look'tan hazırladığım koleksiyonda yer alan yün, deri ve kürk gibi doğal malzemeler, PVC, paraşüt gibi teknolojik kumaşlarla kombinlenerek gündüzden geceye taşınabilecek parçalardan oluşuyor. Gece giyiminde ise işlemeli kumaşlarla deri volanlar, renkli deri elbiseler var. Deriyi çok kullanıyorum tasarımlarımda ve etek, elbise, pantolon gibi farklı alanlarda büzgülü, volanlı, piliseli tasarlıyorum.
Biraz da renklerden bahsedelim.
Genellikle siyah, antrasit, gri gibi koyu renkleri çok severim. Son zamanlarda, özellikle 2 sezondur koleksiyonumda renklere yer veriyorum. Tarçın, turuncu, mavi, turkuvaz, küf yeşil, haki, vizon, mercan, kırmızı, bordo ile bu sezon renkliyiz.
Markanızın sektördeki farkını nasıl tanımlıyorsunuz?
Benim için en önemlisi inovasyon; farklılık ve pazarda olmayan alternatif bir şey sunmak ve bunu da çok zorlanmadan yapmak istedim. Zorlanmış şıklıktan hoşlanmıyorum. Benim tasarımlarımın en belirgin özelliği; ilk baktığında "ben buradayım" diye bağırmamalı, detaya inince dikişinde, kuplarında vs. kendini hissettirmeli.
Tuba Ergin kadınını nasıl tanımlıyorsunuz?
İddiayı seviyorum, benim tasarımımı giyen kişi kalabalıklar içinde kaybolmamalı ve kesinlikle hayatta iddiası olan bir kadın olmalı. Dinamik, başarılı, çalışkan kadınlardan oluşuyor genellikle müşteri portföyüm. O kadının gündüzden geceye bütün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde koleksiyonlarımı hazırlıyorum.
Tuba Ergin markasının geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
18 yıldır moda dünyasının içindeyim, 2013 yılında ise Tuba Ergin markamı kurdum. Şu an markamın geldiği konum çok güzel, tatmin edici. İşimi çok sevdiğim için her iş bana çok keyifli geliyor. Tabii ki her işte olduğu gibi daha iyi olmak için çabalıyoruz. Ekip olarak çok iyi çalışıyoruz. Geldiğimiz nokta ise bence daha yeni başladık.
Hedefleriniz neler?
Şu an en büyük heyecanımız AVM'deki yeni bebeğimizi büyütmek... Şubeleşme konusunda acele etmiyorum, adım adım gitmek istiyorum. Bu mağazamız oturduktan sonra önümüzdeki dönemlerde şube açmayı düşünüyorum. Yurtdışına ihracatımız var, 6 ülkeye ihracat yapıyoruz. Satış noktalarını arttırma çabası içindeyim. Şu sıralar Amerika'da bazı görüşmeler yapıyorum, büyük bir perakende zincir mağazasında korner açmak üzereyim.
Tuba Hanım temponuz çok yoğun, nasıl yetişiyorsunuz?
Uyumayarak (gülüyor). Özel hayat ve sosyal hayattan çalarak yetişmeye çalışıyorum. Biliyorsunuz iki tane kızım var ve annelik görevlerimi de yerine getirmekle yükümlüyüm. Anne olmayı, kızlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Hepsine yetişmek için büyük efor sarf ediyorum ama sevdiğim işi yaptığım için şikayet edemem. Bu şekilde var olmayı biliyorum. Durağan bir tempoda çok mutsuz oluyorum ve üreterek var olan biriyim.