Röportaj: İrem Orhan
Fotoğraf: Lara Sayılgan
Sytlist: Eylem Yıldız
Saç: Akın Ünal
Makyaj: Hidayet Korkmaz
İnşaat gibi erkek egemen bir sektörde, önüne çıkan her türlü engeli azimle aşmayı başarmış, hedeflerinden hiç şaşmadan 20 yıldır başarılı işlere imza atmış biri TRC İnşaat’ın sahibi Hümeyra Ökcün. Çalışmak onu besliyor, başarılı işler yaptıkça işin hayatında kapladığı yer daha da artıyor; yeni hedeflere yelken açıyor. Başarılı iş kadını, şimdilerde içinde bulunduğu yoğun temposunu ise şöyle özetliyor; “Devam eden bir hastane inşaatımız var. Aynı zamanda ofis ve alışveriş merkezi yapıyoruz. 24 saat bize gerçek anlamda yetmiyor.” İşine tutkun, hayata bakış açısıyla takdire şayan ve sürekli yenilikler peşinde koşmaktan yorulmayan Hümeyra Ökcün ile Beykoz’daki evinde buluştuk; iş, özel hayat ve yoğun temposunun ardındaki dünyasını konuştuğumuz keyifli bir röportaj yaptık.
Hümeyra Hanım nasılsınız, sizin tarafınızda hayat nasıl gidiyor?
Teşekkürler. Her şey yolunda tempo çok yoğun ve yorucu ama keyifli.
Yıllardır inşaat sektöründesiniz, bu sektöre girişiniz nasıl oldu, şu an nasıl gidiyor?
Çözüm üretme yeteneğim ile başladı aslında. 20 yıldır inşaat yapıyorum. Seviyorum yaptığım işi. Erkek egemen bir sektörde var olmaya çalışıyorum. Artıları da var eksileri de. Artıları daha fazla olabilir. Riskleri daha doğru değerlendiriyorsunuz. Keyifle ilerliyoruz
Yeni yıla girmeye hazırlanırken 2023 yılı sizin için nasıl geçti?
Çok hızlı geçti, biz hep zamanla yarışıyoruz. Devam eden bir hastane inşaatımız var. Aynı zamanda ofis ve alışveriş merkezi yapıyoruz. 24 saat bize gerçek anlamda yetmiyor. Gerçek anlamda diyorum çünkü saha da 24 saat çalışıyoruz. Yeni tecrübeler edindiğimiz, yeni hedeflere yelken açtığımız verimli bir yıl oldu.
Sizinle ilgili olarak dışarıdan gördüğümüz en dikkat çeken şey hayatınızda en önemli yeri işinizin kapladığı. Çalışıp ürettikçe mutlu olan birisiniz. Her daim böyle miydi, yıllar içinde mi gelişti?
Hep böyleydi, başarılı işler yaptıkça daha da arttı işin hayatımda kapladığı yer. Kendimi ve neler yapabileceğimi keşfettim. Aslında her gün yeni şeyler keşfetmeye devam ediyorum.
İş hayatınızda size başarıyı getiren hususlar nelerdi? Yani siz başarıya giden yolda neleri farklı yaptınız?
Ben çocukluğumdan itibaren farklıydım. Düz olmadım, herkesin gördüğünü değil hiç kimsenin görmediği şeyleri gördüm. Çözüm üretme yeteneğim ve üretebileceğime olan inancım hep oldu. Sonucun ne olabileceğini gördüm nasıl olacağını bilmeden. Ayaklarım hep yere bastı. Kimsenin zekasını küçümsemedim. Bir işi almadan önce tüm detayları çalıştım. Okul yapıyorsam sadece okul inşaatlarını araştırmadım. Eğitim sektörünün dünü bugünü sorunları, mevzuatları gibi her şeye hakim olmaya çalıştım. Başarılı işler yapabilmek için farklı pencerelerden bakmak gerekiyor. Aksi halde rekabet ve zorlaşan piyasa koşullarında katma değeri yüksek işler yapmak zor.
İş hayatında ciddi kararlar alıp karmaşık süreçler yönetiyorsunuz. Tüm bunları yaparken nelerden güç oluyorsunuz ?
Karmaşık süreçler bizim işimizin bir parçası önemli olan bu süreçlerde doğru zamanlama ile doğru karar verebilmek. Karar almak konusunda en önemli özelliğim baskı altında asla karar vermem çünkü baskı altında verilen kararlarda yanılma payının çok daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Yaptığım işin doğruluğuna olan inancım bu süreçlerde sağlam durmamı sağlıyor.
Size göre başarının tanımı nedir?
Bireysel başarıdan çok ekip başarısına inanıyorum. Gelişerek devam etmek, çevremizdeki insanların hayatına dokunabilmek, ürettiğiniz işlerle geriye döndüğünüzde gurur duyabilmek, hata yapma lüksüne sahip olmak, sahip olduğunuz gücü doğru değerlendirmek yani sahip olmadığınız bir güce sahipmiş hissine kapılmamak. Nerden geldiğinizi kimlerle geldiğinizi bilerek hareket etmek ve kararlarınızı verirken başkalarına bağımlı olmadığınızı hissetmenin huzurunu yaşamak.
Peki, başarılı bir iş kadını olarak, kariyerinizin ilk yıllarından başlayıp bugüne baktığınız zaman nasıl değerlendiriyorsunuz kendinizdeki değişimi?
Olgunlaştığımı hissediyorum. Daha sakin bakabiliyorum, süreçlerdeki gelişmeleri değerlendirirken. Güvene dayılı iş yapmaktaki toleransım azaldı. Sözleşmelerin işi almaktan daha önemli olduğunu, detayların bütünü çok değiştirdiğini, insan biriktirmenin öneminin bildiğimden çok daha kıymetli olduğunu öğrendim. Ekibiniz ile var oluyorsunuz. Aksi halde masada kazanarak aldığınız işi sahada kaybedersiniz. Uyum içinde çalışmanın kıymeti ölçülebilir değil.
Konu iş olunca vazgeçemediğiniz prensipleriniz neler?
Prensipli olmak çok önemli. Şeffaflık ilkesinden ödün vermem. Hesaplarım her zaman geriye dönüldüğünde açıklanabilir olmalı. Asla iş yaparken ayrımcılık yapmam. Her işe eşit yaklaşırım ve aynı özeni gösteririm. Çalışma arkadaşlarıma ve birlikte çalıştığımız firmalarda çalışan ekip arkadaşlarımıza haksızlık yapılmasına asla müsaade etmem.
