''Tasarımı, arzu nesnesi yapan şey hissettirdiği duygudur''

Tozpembe iç dünyasını, yaptığı stil seçimleriyle moda sahnesine uyarlayan ve kendisini takip edenlere renkli bir dünyanın kapılarını aralayan moda tasarımcısı Derev Clara Kösedağ’ın, ilhamını renkler ve dinamikliğin ahenginden aldığı stiline odaklanıyoruz

''Tasarımı, arzu nesnesi yapan şey hissettirdiği duygudur''

RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF SELİN SARAL
VİDEO BETÜL YAZICIOĞLU

Hayallerine odaklı, özgün, ve pek çok konuda genç yaşına rağmen kendi sınırlarını aşmak konusunda adım atmaktan çekinmeyen biri Derev Clara Kösedağ. Rengarenk iç dünyasını kurucusu olduğu moda markasına yansıtarak tasarımlarıyla moda tutkunlarına sihirli bir dünyanın kapılarını aralayan genç tasarımcı ile yaz gardırobunun demirbaşları ve stil kodlarını incelemek üzere Kınalıada'da ailesiyle birlikte yaşadığı yazlıkta buluştuk; modaya bakışına odaklanıp, keyifli bir sohbeti paylaştık.

Nasılsınız, nasıl gidiyor şimdilerde her şey sizin için? Yaz nasıl geçti?
Çok iyiyim, hatta hiç olmadığım kadar iyi ve heyecan doluyum diyebilirim. Yaz benim için muhteşem ama bir o kadar da yoğun geçti. Hayalini her zaman kurduğum ve sonunda başardığım yenilikler var, onlara yetişmeye çalışıyorum.

Kendi markanızla ortaya koyduğunuz tasarımlarla da son dönemde pek çok kişinin radarındasınız. Biraz marka hikayeniz ve felsefenize de değinmek ister misiniz?
'Declara' her açıdan çok renkli ve hayal gücünün sınırsız olduğu bir dünya. Gerek renklerin ahengi, iddialı parçalar ve gerek de kadının kendini özgüvenli hissedeceği look'lar bu dünyayı oluşturuyor. Declara kızı olmak, hayata daha pozitif, renkli ve güzel bakabilmeyi amaçlıyor. Declara kızlarını tasarımlarımızla birlikte zorlukların, kaosun, kimi zaman koşuşturmaların zirvede olduğu o anlardan uzaklaştırıp gülmelerini sağlamak markamın en büyük dayanağı. Çok içten bir şekilde biliyorum ve hissediyorum ki, dünyanın her yerinde markamızla tanışıp mutlu olacak Declara kızları bizi bekliyor!

Modayı ve trendleri de yakın takip ediyorsunuz, kedinize özgü bir çizginiz de var; siz kendi stilinizi nasıl tanımlarsınız?
'Declara, tam olarak sen' çevremden sıklıkla duyduğum bir söylem. Bu cümle ile stilimi özetleyebilirim çünkü markam stilimi birebir yansıtıyor. Tasarladığım dünyayı insanlara ulaştırmak ve Declara'nın renkli yapısı ile tanıştırmak en büyük amacım. Markayı ve stilimi rengin, silüetin ve dinamikliğin ahengi olarak tanımlayabilirim.

Stilinizle ilgili de sıkça iltifat alıyorsunuzdur; şimdiye kadar duyduğunuz en güzel şey neydi?
Fikirlerine değer verdiğim insanlardan, gerek yakın çevrem veya takipçilerim olsun, kıyafet kombinlerken nasıl bütünlük yaratabileceklerine dair sorular beni çok sevindiriyor. Günün sonunda önemli olan kendinizi ve benliğinizi cesurca ve özgürce ifade ederek bir kıyafeti giymiş değil, bir stil yaratmış olursunuz. Declara felsefesi de her zaman bunu destekler çünkü giyilen kıyafetler tek bir kumaş parçası değil aslında kendimizin bir yansıması. Bu sayede dışarı çıktığımda ya da herhangi bir arkadaşımla buluştuğumda sürekli ilham alabiliyorum. Kıyafette olduğu gibi çevremizde de renklerin ve karakterlerin yarattığı dünya bence başlı başına bir tasarım.

Kıyafet seçimleri ve özgüven arasında bir bağ var mı sizce? Bu durum sizi nasıl etkiliyor mesela?
Kesinlikle var! Kimilerine göre iddialı parçalar o an o kişiye normal gelebilir. Kıyafetlerimizin içinde kendimizi nasıl hissettiğimiz çok önemli. Şahsen günlük modum giydiğim kıyafetlere göre değişiyor. O gün iyi ve harika hissediyorsam benim modumu yükselten renkler ve bu renklerin bütünlük oluşturduğu parçalar benimle birlikte oluyor.

Bazen kıyafet seçimlerinizle eleştiri aldığınız da oluyor mu? Daha doğrusu bu konuda eleştiri kabul etmeyenlerden mi yoksa her eleştiriyi değerlendirenlerden misiniz?
Tabii ki alıyorum. Bu eleştiriler bazen olumlu bazen olumsuz olabiliyor ama bu yorumları çok normal karşılıyorum. Çünkü zevklerimiz bizi oluşturan ve diğer kişilerden farklılaştıran en önemli unsur. Bazen yorumlardan etkilensem de konu zevk olunca doğruların ve yanlışların bir kuralının olmadığını, beni var eden unsurlar olduğunu kendime hatırlatıyorum. Bana en iyi gelen şey özgürce hareket ederek hislerimle stilimi yansıtmak.

Sizce bir tasarımda farklılık ve özgünlük mü daha önemli yoksa kullanılabilirlik mi? Ne dersiniz, siz genelde tercihinizi hangisinden yana kullanıyorsunuz?
Kendi markamı tanımlayabilmem açısından da bu çok güzel bir soru oldu. Declara dünyasını kurarken özgün ve iddialı parçaları her yerde kombinlenebilecek şekilde tasarlamaya özen gösterdim. Sıradan kesim ve renklerin kalıplarından çıkarak görülmeyeni yapmayı ve herkesin dolabında iyi hissettirecek iddialı bir parçayla yer almayı hedefledim. Herkesin kullanabileceği, düz parçaları da koleksiyonlarımıza dahil ederek bir denge yaratmaya çalışıyoruz. Sanırım bu soruya cevabım özgünlük olacak. Declara parçalarını deniz kenarında, bir sahnede veya bir davette farklı kombinlerle görebilirsiniz.

Sizce bir tasarımda farklılık ve özgünlük mü daha önemli yoksa kullanılabilirlik mi? Ne dersiniz, siz genelde tercihinizi hangisinden yana kullanıyorsunuz?
Kendi markamı tanımlayabilmem açısından da bu çok güzel bir soru oldu. Declara dünyasını kurarken özgün ve iddialı parçaları her yerde kombinlenebilecek şekilde tasarlamaya özen gösterdim. Sıradan kesim ve renklerin kalıplarından çıkarak görülmeyeni yapmayı ve herkesin dolabında iyi hissettirecek iddialı bir parçayla yer almayı hedefledim. Herkesin kullanabileceği, düz parçaları da koleksiyonlarımıza dahil ederek bir denge yaratmaya çalışıyoruz. Sanırım bu soruya cevabım özgünlük olacak. Declara parçalarını deniz kenarında, bir sahnede veya bir davette farklı kombinlerle görebilirsiniz.

Aksesuar ve kıyafet arasındaki ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bana göre aksesuar ve kıyafet arasındaki ilişki, aile ilişkisi gibidir, olmazsa olmazlar. Aksesuarlar olmazsa kıyafet kendini tam olarak gösteremez. Kombini tamamlamak ve bir tarzı yansıtmak için tüm parçalar bir bütünlük oluşturmalıdır.

Okuyucularımıza tamamen kendilerine ait bir stil yaratmak ve onu geliştirmek konusunda verebileceğiniz tüyolar olur mu?
Tabii ki, aslında en temel tüyo aldığınız parçaları kendinize yakıştırmak. Fakat yakıştırmak için ekstra bir çaba harcamanıza gerek yok. Farklı olmak ve risk almak kimi zaman sizi özgün bir tarza ve başarıya sürükleyebilir. Stilinizi yansıtırken önemli olan kendi duygularınız, iç dünyanız ve hayal gücünüzdür. Giyimde trendleri ve renkleri bir araya getirerek dilediğiniz kadar uçabilirsiniz. Siz farklılaştıkça kendinizi çok daha iyi ve özgüvenli hissedeceksiniz. Risk almaktan kaçmayın!

Dünyada işlerini en çok beğendiğiniz tasarımcılar kimler? Ve son beğeniyle takip ettiğiniz iş birliği?
Saygı duyup çalışmalarını beğendiğim çok fazla tasarımcı var. Bu nedenle aklıma ilk gelenlerden birkaçını sıralayabilirim. Jacquemus, Iris Van Harpen, Alexander Wang, Christian Dior, Alexander McQueen. Son zamanlarda dikkatimi çeken ve benim de dolabıma koleksiyondaki eteği alarak dahil olduğum iş birliği Nike x Jacquemus oldu.

Sezon trendleri arasında favorileriniz?
Sezon trendlerinde favorilerim; üç parçadan oluşan desenli takımlar, derin yırtmaçlar, transparan detaylı üstler, bikini jean kombinasyonu, korse croplar ve daha fazlası!

Bu sezon gardırobunuzun demirbaşı?
Bu sezon gardırobumun demirbaşı diyebileceğim birden fazla parça var. Bel zincirleri, mini çantalar, renkli desenli set takımlarım ve tabii ki Declara elbiselerim olmazsa olmazlarım.

Sezon trendleri arasında "asla giymem" dediğiniz bir parça var mı?
Sezon trendleri arasında asla giymem dediğim parça sanırım yok! Asla giymem dediğim parçalar zaman içerisinde hoşuma gidebiliyor.

Peki, sezonda kullanmayı en sevdiğiniz renkler hangileri?
Aslında bu beni çok zorlayan bir soru oldu. Beni takip edenler az çok bilir ki, ben stilimi ve duygularımı tüm renkleri kullanarak ifade etmeyi severim. Fakat yine de seçecek olsam pembe, mor ve mint yeşili diyebilirim.

Kendiniz için yaptığınız son alışveriş?
En son alışverişim Cult Gaia pembe crop ve topuklu ayakkabı, Palm Angels şapka, Celine gözlük ve Dior beyaz çantaydı!

Modada sürdürülebilirlik üzerine son yıllarda çok fazla görüş ortaya atılıyor. Röportajımızı sonlandırmadan önce; sizin sürdürülebilir modaya katkı için yaptığınız bir şeyler var mı?
Sürdürülebilir moda hakkında üzerine çalıştığımız çok güzel bir proje var. İklim krizi ve dünyamızın geldiği son noktada sürdürülebilirlik hepimizin önemsemesi gereken bir konu. Tüketicilerin sürdürülebilirliği ön planda tutan markalara yönelmesi önemli adımlardan biri olacak. Hem ben hem de markam konunun öneminin farkındayız ve yakında güzel bir proje duyuracağız.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.