Tasarımcılar ve ilham perileri
HAZIRLAYAN İREM ORHAN
İçinden geçtiğimiz pandemi süreci hayatın pek çok alanına bir takım güncellemeler getirdiği gibi pek tabii kreatif üretim süreçlerinden geçen sektörleri de etkiledi. Moda her türlü gelişmeye ilk ayak uyduran sektörlerden biri. Peki, moda tasarımcılarımız bu süreçten nasıl etkilendi? En zorlandıkları anlarda kreatif yönlerini neyle beslediler, nelerden ilham alıp üretime nasıl devam ettiler? İşte bu soruları, her biri farklı çizgisiyle öne çıkan altı moda tasarımcısına yönelttik.
RAISA&VANESSA SASON "Kreatif açıdan olumlu etkilendiğimiz bir süreç"
Pandemi sadece bizlerde değil, tüm markalar için dünyadaki moda endüstrisine olan bakış açısında değişikliğe yol açtı. Yılda iki ana, iki hazırlık koleksiyonu hazırlarken, güncellenen haliyle yılda iki koleksiyona indirgediğimiz endüstri, kreatif açıdan bizleri olumlu yönde etkiledi. Özel günler, davetler gibi etkinlikler hayata geçirilemediği için giyinme algıları tamamen değişti. Daha sade ve her zaman kullanılabilecek, birkaç çeşit okazyona birden uyum sağlayabilecek tasarımlar gardıroplarımızda ön sıralarda yerini aldı.
"ÜRETİM SÜREÇLERİMİZİ DURDURMADIK"
Pandeminin ilk dönemleri, ne yapacağımızı bilemediğimiz, yolun sonunu göremediğimiz bir süreçti bizim için. Tabii bir yandan da çok tedirgin ediciydi. Biz de her şirket gibi çalışanlarımıza istihdam sağlamakla yükümlüyüz ve bu da hem sorumluluk hem de stresi beraberinde getiriyor. Süreci en az zarar ile nasıl devam ettireceğimizi planlayıp, bu süreç ve sonrasında tercih edilebilecek tasarımları öngörüp, araştırarak, koleksiyonlarımızı tasarlamaya devam ettik.
AYŞE&ECE EGE "İçinde bulunduğumuz durumu fırsata çevirdik"
Dice Kayek'i kurduğumuz günden bu yana moda sektöründe inanılmaz bütçeler ayrılarak altı ay boyunca gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda sadece birkaç dakika süren defilelere her zaman karşıydık. Bu yüzden 2013'ten beri Dice Kayek olarak kısa moda filmleri çekiyoruz. Pandemi sürecinde bu dijitalleşmeyi fırsata çevirdik diyebiliriz. Son iki sezondur Paris Fashion Week takviminde gösterilmek üzere yönetmenimiz Marie Schuller ile birlikte kısa filmler yapıyoruz.
"BU SÜREÇTE DAHA RENKLİ TASARIMLAR GERÇEKLEŞTİRDİK"
Pandemi süreci, bizleri biraz daha sakinleşmeye, hatta daha dingin olmaya zorlarken bir yandan da bu karamsar süreçte daha yaratıcı, daha renkli, daha pozitif enerji veren tasarımlar yapmaya teşvik etti diyebiliriz.
CENGİZ ABAZOĞLU "Moda her daim önemli bir yaşam motivasyonu
Kontrol altına alınmaya çalışılsa da hala etkisinde olduğumuz pandemi sürecini geçici bir fırtınaya benzetiyorum. Yeni bir çağın ihtiyacı olan birçok yeniliğin insanlıkla tanıştığı, hatta adeta her birimizin dönüşmeye başladığı benzersiz bir yaşam deneyimi yaşadığımıza inanıyorum. Kişisel olarak pandemi sürecini bu bakış açısıyla sağlıklı bir şekilde yönetebildim. Moda dünyasının da teknik olarak ne kadar ciddi bir yara aldığını zaten görüyoruz. Ancak sizlerin de bildiği gibi Cengiz Abazoğlu markasının omurgası haute couture. Yani belli bir gelir grubuna yönelik kişiye özel tasarımlar ve üretimler. Bu sebeple çalışma trafiğimiz etkilenmiş olsa da tüm köklü markalarda olduğu gibi benim markamın da daimi bir alıcı kitlesi var ve ihtiyaçları devam etti. Biz de salgın sürecinde müşterilerimizin bu taleplerini özen ve hassasiyetle karşılamaya çalıştık. Modanın özellikle kadınlar için önemli bir yaşam motivasyonu olduğunu düşünürsek, geçici olarak hızı kesilmiş olabilir fakat kısa sürede normalleşmeye paralel farklı bir ivme kazanacaktır düşüncesindeyim.
"YARATICILIK AÇISINDAN VERİMLİ BİR DÖNEM OLDU"
Yaratıcı düşünceler, fikirler hele konu moda olunca günün ve çağın gerçekliğinden kopuk olamaz. Bu nedenle kendime her zamankinden daha fazla zaman ayırdığım bu süreçte fikirlerim güncellendi ve birçok değişim sinyali ile beslendi. Hatta ezberlerim bozuldu. Bu anlamda gerçekten çok verimli bir dönem benim için.
ŞEBNEM GÜNAY "Marka DNA'mızı tazelediğimiz bir dönemden geçiyoruz"
Yaratıcılığın her zaman yenilikten beslendiğine inanırım. Fakat bu süreçte bir taraftan da pek çok durumu gözden geçirme fırsatımız olduğunu düşünüyorum. Hiç durmadan hep daha fazlasına odaklanıp, hep yeni fikirlere odaklanıyorduk ama mevcutta sahip olduğumuz, kullanmadığımız fikirlerimizi yeniden değerlendirme fırsatımız olduğunu düşünüyorum. Markamı tercih eden müşterilerimin taleplerini, beğenilerini tekrar gözden geçirip ekip olarak mevcutta sahip olduğumuz değerleri gerek istatiksel, gerekse kullanıcı yorumlarını detaylıca inceleyip marka dna'mızı tazeledik. Aşırı tüketim döngüsüne karşı duyarlılığımızı, koleksiyon oluşturma süreçlerimizi ve ürünlerin sezonsal döngüsünü tekrar ele aldık. Ve bir takım stratejik değişiklikler yaptık.
"TAHMİN ETMEDİĞİMİZ KADAR OLUMLU GELİŞMELER YAŞADIK"
Koronavirüs salgını, hiç kuşkusuz insanlık tarihinde bir dönüm noktası. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi, moda sektörünün kuralları da bu salgının ardından yeniden yazılıyor. Bu değişim nedeniyle tabii bazı süreçlerimizde gecikmeler, olumsuzluklar yaşandı. Ama öte yandan hiç beklemediğimiz, tahmin etmediğimiz olumlu gelişen süreçlerimiz de oldu. Örnek vermem gerekirse, müşterilerimiz ile çok daha hızlı, samimi ve yakın bir ilişki yakaladık. Önceki koleksiyonlarımıza ait talep gören ürünlerimize odaklandık ve aslında devamlı yenilenme isteğimizin mevcutta bizi biz yapan ikonik ürünlerimizi unutmamıza neden olduğunu fark ettik. Yeni özel üretilen kumaşlarımızın terminlerinde gecikmeler yaşanması haricinde aslında çok büyük problemler yaşamadık.
ZEYNEP TOSUN "Pandemi yaratıcılığımızı elimizden alamadı"
Ben gezip gördüğüm yerlerden ilham alan biriyim. Sohbet ederek, insanları tanıyarak, onlarla konuşarak yeni fikirler geliştiren, yeni tatlar keşfederek ilham alan biriyim. Tabii pandemi hayatın akışını yavaşlattığı için bunların hepsini değiştirdi. Ama bir taraftan da insanlara durup düşünmek, kendilerini değerlendirmek konusunda zaman tanıdı. Böyle olunca da tabii başka bir açıdan ilham penceremizi genişletmiş de oldu. Özetle, her zaman olduğu gibi hayatta her şeyin içinde bir denge var, o yüzden kendi adıma bu süreç beni hem iyi hem kötü etkiledi diyebilirim. Bizden pek çok şeyi aldı ama her şeye rağmen yaratıcılığımız alamadı. Biz hep çalışıp üretmeye devam ettik.
"KREATİF YÖNÜMÜ DURARAK BESLEDİM"
Ben bu süreçte yavaşlayıp, durarak kreatif yönümü besledim diyebilirim. Çünkü anladım ki aslında durmaya da çok ihtiyacımız varmış. Fakat hayatın akışı dursa da biz çalışmaya ve üretmeye hep devam ettik.
NİYAZİ ERDOĞAN "Kendimi üretimden koparmamaya çalıştığım bir dönem"
Pandemi süreci başlayalı neredeyse bir yıl oldu. İlk iki ay şaşkınlığın ardından, merkezime dönüp, nerede olduğumu keşfetmeye başladım. Yaşadığım sokağı, mahalleyi, şehri ve elimdeki olanakları yeniden değerlendirdim. SS 2021 koleksiyonum #Tatavla da bu süreçte ortaya çıktı. Kendimi mümkün olduğunca üretimden koparmamaya çalıştım. Oluşan yeni dünya düzeninde, neler üretebileceğime dair olanaklar yaratmaya çalıştım. Daha sürdürülebilir bir dünya için, doğaya saygılı, dijitale daha yakın bir marka haline gelmek için adımlar atmaya başladım. Online alışveriş sitemizi daha güncel hale getirip, bu platforma uygun koleksiyonlar üretmeye başladım.
"BAŞLARDA YARATIM GÜCÜ-NÜ BULMAKTA ZORLANDIM"
Sürecin başında, dengemi bulup, merkezimde kalmakta epey zorlandım ve hatta üretimlerim olumsuz yönde etkilendi. Sonraları durumu analiz edip, yeni düzende nasıl var olabileceğimi düşünerek harekete geçtim. Tasarım sürecini daha sürdürülebilir hale getirmek için üç boyutlu modelleme teknolojileri üzerine yoğunlaştım. İstanbul'daki geçtiğimiz moda haftasında, ise dünyada ilk defa tamamı dijital ortamda tasarlanmış defilemi gerçekleştirdim.