YOĞURT
Yoğurt, süte bakteriyel kültür ekleyerek yapılan bir fermante süt ürünüdür. Yoğurdun oluşumu sırasında, sütün içindeki laktoz hidrolize olduğu için; gaz, şişkinlik ve hazımsızlıktan şikayet eden kişilerin yoğurdu tercih etmeleri doğru olur. Doymuş yağ oranı yüksek olsa da, konjuge linoleik asit içerdiği için; bünyesinde kolesterol düzenleyici, kalbi koruyucu, potansiyel kanser önleyici faktörler bulundurlar. Ayrıca kalsiyumun yanı sıra protein, fosfor, riboflavin-B2 vitamini, vitamin B12, pantotenik asit-vitamin B5, çinko, potasyum, molibden ve iyot bulunur. Bugün yoğurt, pek çok çeşidi ile farklı dünya mutfaklarında kullanılmaktadır. Yoğurt hem sebzelere hem meyvelere eşlik eder, hem tuzlu hem de tatlı lezzetlerle uyum sağlar. Hazır satılan, yapay renklendirici ve tatlandırıcı içeren yoğurtlardan kaçının. Ayrıca meyve dolu yoğurt, lezzetli bir seçenek olmakla birlikte; çoğu zaman, bu tür yoğurtların aşırı şeker içerdiğini hatırdan çıkarmamak gerekir. Meyveli yoğurtları evde kendiniz de hazırlayabilirsiniz.
AYRAN
Fermante süt ürünleri, muhtemelen, ineklerin evcilleştirilmeye başlanmasından beri, binlerce yıldır tüketilmektedir. Yoğurdun içine su katılarak elde edilen bir tür içecek olan ayran ise, Türk mutfağına ait en yaygın içecektir. Su, tuz, fesleğen veya nane ile yapılacak bir ayran tansiyonun düşmesini engeller. Su ilavesi ile kalorisi daha da azalır. Kilo vermek isteyenler için hem tok tutan hem de kalorisi düşük, ferahlatan bir içecektir. Özellikle sıcaklarda vücudun ter ile kaybettiği sıvı kaybına karşı önerilir.
KEFİR
Yararlı mikroorganizmalar, mineraller, protein ve vitamin açısından zengin bir içecek olan kefir, sütün mayalanması ile elde edilen fermente bir süt ürünüdür. Kefir, sütteki tüm besin maddelerini içerdiği için beslenme değeri çok yüksektir. Başta B12 olmak üzere B grubu vitaminleri, kalsiyum, protein, folat ve K2 vitamini içerir. Kefir de yine probiyotik içeriği ile laktoz intoleransı olan kişilerin kullanabileceği başka bir alternatiftir. Kefirdeki laktoz oranı süte oranla daha az olduğu için laktoza duyarlı kişiler bile kefiri rahatlıkla içebilirler. Eğer kefirin tadını sevmiyorsanız içerisine sevdiğiniz bir meyveyi ekleyerek blender'den geçirip içebilir veya birkaç kaşık yulaf ve kuru meyve ekleyerek kahvaltıda yiyebilirsiniz. Su ilave ederek içine nane veya dereotu koyup ayran gibi içebilir yahut içine salatalık ve dereotu ekleyerek cacık gibi tüketebilirsiniz.
PEYNİR
Gündelik hayatımızda en fazla tükettiğimiz süt ürünlerinin başında peynir gelmektedir. Peynirler yüzde 10 ila yüzde 30 oranında protein içerir. Süt yağı lipaz enzimiyle serbest yağ asitlerine parçalanır ve böylece, hem peynirin aroması zenginleşir; hem de süt yağı, çok daha kolay sindirilebilir bir forma dönüşür. Fosfor, kemik ve dişlerin oluşumunda, vücut fonksiyonlarında, kalsiyum ile beraber çalışarak etkinlik gösterir. Peyniri vitamin yönünden önemli yapan, bileşimindeki B grubu yani suda çözünen vitaminlerdir. Beyaz peynir; B2, B6 ve B12 vitaminleri için kaynak sayılabilecek nitelikte bir süt ürünüdür. Genel olarak peynirler, tam yağlı, yarım yağlı ve yağsız olmak üzere sınıflandırılır.
PEYNİR TÜKETİRKEN DİKKAT
Peynir, yağ oranı yüksek ve tuzlu olduğunda oldukça kalorili bir besin maddesine dönüşüyor. l Yağ, peynire o zengin dokusunu ve harika tadını verir; fakat aynı zamanda kalori ve kolesterolünü de artırır. l Peynir, protein kaynağıdır; yenildiğinde kalsiyum da alınır ama fazla alınan proteinlerin, kalsiyum emilimini engellediğini de unutmamak; besinleri dengeli tüketmek gerekir. Kalsiyum ihtiyacının bir kısmının lahana, brokoli gibi bitkilerden sağlanması, bu açıdan önem taşır. l Bazı peynirler, hassasiyeti olan kişilerde migrenleri veya alerjik tepkileri tetikleyebilir. l Laktoz intoleransı olan kişiler, süt ile yapılmasına rağmen peynir tüketebilirler; çünkü peynirin yapımında kullanılan enzimler ve bakteriler, aynı zamanda sütteki laktozun da bir kısmını parçalarlar.
Haber: Banu KAZANÇ