Hücre yenilenmesinde etkin olan lahana, içerdiği antioksidanlarla vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca kanı temizleyip cildi güzelleştirir, diüritiktir, vücuttaki suyu ve toksinleri dışarı atar. Vücuda olağanüstü yararlar sağlayan bu sebze, gün geçtikçe daha az tüketiliyor, pek fazla çeşidi bilinmiyor.
Lahana, antosiyaninler ile kansere karşı koruyucudur. Parlak renkli, mor lahananın içeriğinde kanser riskini azaltmada yardımcı, genellikle mavi, mor ve kırmızı bitkilerde bulunan antioksidan türü olan antosiyaninler bulunur.
Düşük kalori ve düşük karbonhidrat içeriği ile kilo verme programlarında önerilir, bel çevresini inceltmede etkilidir. 100 gramında 25 kalori vardır, iyi bir lif kaynağıdır. Doymuş yağ ve kolesterol oranı çok azdır, bu özelliği ile kan basıncını düşük tutmada katkısı olur. Kardiyovasküler hastalık riskini azaltır, ayrıca kan dolaşımında karbonhidrat emilimini yavaşlatarak kan şekerini dengeler.
Lahana folat için iyi bir kaynaktır. Folik asit, bebek bekleyen annelerin beslenmesinde, bebeğin doğum kusurlarını önlemek açısından önem taşır. Değişik pişirme önerilerine göz atmalısınız; örneğin kinoa ile birlikte pişirdiğinizde, yemeğinizin protein değerini de yükseltirsiniz.
Lahanada bulunan fitobesinler, antioksidanlar, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, toksinlerden arınmayı sağlar ve serbest radikal hasarına karşı hücreleri koruyucu rolü olur. Lahana, C vitamini ve K vitamini için de iyi bir kaynaktır. C vitamini, vücutta kolajen yapımına yardımcı olur; K vitamini ile kemikleriniz güçlenir, miyelin kılıfın çevrelediği sinirlerin hasar görmemesine katkı sağlar, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur. Enflamasyon ve serbest radikallerin zararlı etkilerinden vücudunuzu korur.
Lahana bünyesinde pek çok vitamin ve minerali barındırır. B1, B2 ve B6 olmak üzere metabolizmayı destekleyen besinleri içerir. Buna ek olarak, kalp ritmi ve kan basınç kontrolünü sağlayan kalsiyum, potasyum, fosfor, manganez, demir ve magnezyum gibi elektrolitler ve mineralleri içinde iyi bir kaynaktır.
Lahana sulforaphane içerir. İçinde bulunan anti-kanserojen özelliklere sahip olan glukozinolatlar, sülfür tabanlı bileşiklerini ihtiva etmektedir. Sülforafan hücrelere zarar veren serbest radikalleri etkisiz hale getiren ve kanser riskini azaltan enzimlerin vücutta üretimini arttıran bir kimyasaldır. Lahanada anti-inflamatuar etkisi bilinen glutamin içerir. Glutaminin oldukça güçlü bir anti-inflamatuar özelliklere sahip olan bir amino asittir.
Lahanayı çiğ olarak tüketmeniz daha da sağlıklı olur. Lahana turşusu ise fermente bir besin olduğu için faydalı bakteriler olarak anılan probiyotikleri içerir. Probiyotikler, sağlıklı sindirim sistemini destekler bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Eğer sağlıklı bir kiloyu korumak için çalışıyorsanız, karışık yeşil salata içine lahana turşusunu eklemeyi deneyin. 'Lahana çorbası diyeti' olarak adlandırılan diyeti ise önermiyorum. Lahana, oldukça yararlı düşük kalorili, neredeyse hiç yağ içermeyen bir sebze. Ama kür halinde uygulandığında vücudunun ihtiyaçlarını karşılamıyor; vücuda yeteri kadar protein, karbonhidrat ve yağ sağlamaktan uzak, dengeli olmayan bir beslenme modeli. Yağ içermemesi, yağda eriyen vitamin emilimi açısından başlı başına bir sorun oluyor. Kaybedilen kilonun büyük bölümü, vücut için gerekli olan su ve minerallerden oluşuyor, ayrıca vücuttan yağ dokusu yerine kas kütlesi kaybediliyor. Bu diyet, bütün şok diyetlerde olduğu gibi sağlığınızı olumsuz yönde etkiliyor.
Banu KAZANÇ