Sıra Milano'da

Dünya moda başkentlerindeki moda haftalarında sıra Milano’daydı.

Sıra Milano'da

İtalyan modaevleri 2025 sonbahar/kış koleksiyonlarını Milano Moda Haftası’nda görücüye çıkardı. Koleksiyonlarda, koyu tonlar, sessiz lüksün güzel örnekleri olan silüetleriyle öne çıktı.

Yazı: Bade Çakar


GUCCI

Milano Moda Haftası’nı açan Gucci, sonbahar/kış 2025 koleksiyonunu eski kreatif direktör Sabato De Sarno’nun ayrılışının ardından markanın kreatif ekibine teslim etti. Marka kurucusu Guccio Gucci’den ilham alan koleksiyon, markanın DNA’sını oluşturan 1950’lerden 1990’lara kadar uzanan dönemlerden referanslarla bezeli, özellikle 1970’lerin ihtişamına odaklanmış. Geniş kesimli dış giyim parçaları, altın detaylı at nalı motifli kolyeler ve zarif çantalar, koleksiyonun retro ruhunu vurgulayan başlıca unsurlar. 



FENDI

Fendi, kuruluşunun 100. yılını Milano’daki yeni tadilattan geçmiş genel merkezinde gerçekleştirdiği özel bir defileyle kutladı. Silvia Venturini Fendi’nin liderliğinde sunulan koleksiyon, sessiz lüks anlayışını cesur detaylarla harmanladı. Pastel ve toprak tonlarında soylu silüetler, gösterişli pelerin sırt detayları ve aynalı kristal işlemelerle tamamlandı. Arşivlerden ilham alan ancak geçmişe sıkışmayan tasarımlar, modernite ve gelenek arasında ince bir denge kuruyor. Koleksiyon, markanın tarihine saygı duruşunda bulunurken, Fendi’nin sofistike zarafet anlayışını bir kez daha gözler önüne serdi.



PRADA

Miuccia Prada ve Raf Simons, sonbahar/kış 2025 defilesinde kadınlığın farklı yönlerini keşfetmeye odaklandı. Kusursuzca yapılmış ama bilinçli olarak salaş bırakılmış elbiseler, dev cepli deri kalem etekler ve ütüsüz görünümlü çiçek desenli elbiseler, Prada’nın alışılmış şekil bozma anlayışını yansıttı. Defilede, feminen formlara bilinçli dağınıklık eklenerek, güzelliğin kusurlu olabileceği mesajı verildi. Prada’nın imza niteliğindeki şekil oyunları, bu koleksiyonda da yenilikçi ve çarpıcı bir şekilde sunuldu.



MAX MARA

Max Mara, 2025 sonbahar/kış koleksiyonunda güçlü ve sofistike bir kadının hikayesini anlattı. Charlotte ve Emily Brontë’nin romanlarından ilham alan koleksiyon, Neo-Gotik unsurları klasik silüetlerle buluşturdu. Viktoryen esintili mantolar, askeri tarz paltolar ve kusursuz kesimli pelerinler koleksiyonun dış giyimdeki yıldız parçaları oldu. Yüksek belli pantolonlar, hacimli etekler ve belirgin beliyle öne çıkan ceketler, koleksiyonun maskülen ve feminen unsurlarını kusursuzca harmanladı. Renk paletinde Yorkshire’ın taş ve gökyüzü tonlarına yer verilirken, tüvit kumaşlar koleksiyona nostaljik bir zarafet kattı.



JIL SANDER

Jil Sander’in sonbahar/kış 2025 defilesi, Lucie ve Luke Meier için veda niteliği taşıyordu. Sekiz yıldır markanın kreatif direktörlüğünü üstlenen çift, minimalizmi çağdaş dokunuşlarla yeniden yorumladı. Kadife, ipek, tafta ve payet detaylarının iç içe geçtiği koleksiyon, zıtlıkların uyumunu gözler önüne serdi. Koleksiyon, karanlık atmosferde sahnelense de tasarımlar ihtişamıyla parladı. Duygusal bir final yapan Meier çifti, kumaşlarla oynadıkları kontrastlarla son gösterilerinde büyüleyici bir etki bıraktı



EMPORIO ARMANI

Emporio Armani, sonbahar/kış 2025 koleksiyonunda, markanın zamansız estetik anlayışına sadık kalarak maskülen ve feminen unsurları ustalıkla birleştirdi. Koleksiyonun temelini oluşturan kadife parçalar, klasik zarafeti çağdaş bir yorumla sundu. Yaka bağcıkları, püskül detayları ve dokulu kumaş kullanımları koleksiyona hareket kattı. Koyu lacivert ve kırmızı tonlarının hakim olduğu defile, markanın sofistike ama rahat çizgisini korudu. Armani’nin imza niteliğindeki keskin siluetleri ve zengin kumaş seçimleri, bu sezon da sadeliğin içindeki ihtişamı gözler önüne serdi.