RÖPORTAJ ÖZGE ZEKİ
İş Sanat'ın klasik müzik konserlerinden yerli projelere, hikâye ve şiir dinletilerinden, masal tiyatrosuna, tiyatro okumalarından sanal sergilere uzanan pek çok etkinliğin yer aldığı 21. sezon, çevrimiçi olarak başladı. Pandemi tedbirleri kapsamında seyircisiz olarak İş Kuleleri Salonu'nda gerçekleşecek kayıtların tamamı İş Sanat'ın sosyal medya hesapları üzerinden ücretsiz izlenebiliyor. Pandemi başladığı andan itibaren etkinlikleri sosyal medya hesaplarına taşıdıklarını anlatan İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten, bu etkinliklere olan ilginin pandeminin sıkıntıları içinde en büyük sevinçleri olduğunu vurguluyor. "Ülkemizin dört bir köşesinden sanatseverlerle buluştuk, hep birlikte sanatla moral bulduk. Yeni sezonumuzda dönemin beraberinde getirdiği zorluklarla mücadelede dayanışmanın önemini dikkate alarak ülkemizin sanatçılarından oluşan bir program yapmayı tercih ettik" diyor.
Sizce pandemi sanatı nasıl etkiledi? Nasıl bir kriz yönetimi yaptınız, kısaca bahsedebilir misiniz?
ZUHAL ÜRETEN: Bütün dünyada yaratıcı sektörlerin kurum ve çalışanlarının pandemi koşullarından fazlasıyla etkilenmiş olduğu görülüyor. 11 Mart'taki Richard Bona- Alfredo Rodriguez konserinden sonra geçen sezonumuzu yarıda kestik ve programıwmızdaki konserlerimizi iptal etme kararını aldık. Konserler için İstanbul'a gelmesi beklenen konuk sanatçıların sağlık endişesi, uçuş zorlukları ve seyahat kısıtları nedeniyle gelemeyecekleri bilgisi bize ulaşmaya başlamıştı. Diğer taraftan 11 Mart konserinin biletleri tükenmiş olmasına rağmen, salonda dikkati çeken biçimde boş koltuklar vardı. Yani bilet almış izleyiciler konsere gelmemeyi tercih etmişti. Gelen izleyicilerin kolonya, dezenfektan kullandığı, herkesin hastalık hakkında konuştuğu da gözlenebiliyordu. Richard Bona-Alfredo Rodriguez, turnelerinin bizden sonraki ayaklarının iptal edildiğini İstanbul'da öğrendi. Uluslararası bağlantılarımızla yapılan görüşmelerde sonraki konserlerimizin yapılmasının mümkün olamayacağını gördük. Bir taraftan da Türkiye'deki bilim insanlarına danışıyorduk, sürecin tedbir almayı gerektirdiği açıktı, biz de konserleri iptal edip sahnemizi kapattık. Pandeminin büyük bir çoğunluğumuzu, hiç alışık olmadığımız bir deneyimle evlerimize kapattığı bu süreçte müziğe, dansa, tiyatroya, şiire, sanata her zamankinden fazla ihtiyacımız vardı. Bu ihtiyacı daha konserlerimizi iptal ederken hissetmiş ve yeni bir plan hazırlığına girişmiştik. Sanatçılarımızla sağladığımız hızlı iletişim ve onların özverili çabalarıyla sosyal medya hesaplarımız üzerinden "Evde Sanat Zamanı" diye isimlendirdiğimiz bir içerik paylaşım modeli başlattık.
Dijital gösterimlerden şimdiye kadar nasıl bir geri bildirim aldınız?
Z.Ü. "Evde Sanat Zamanı" mart ayından mayıs sonuna kadar, yaklaşık 75 gün sürdü. 400'ü aşkın içerik üretip, paylaştık. Şarkılar, şiirler, hikâyeler, sanal sergiler, arşiv kayıtları, müzelerimizin koleksiyonlarından oluşturulan filmler gibi geniş bir yelpazeye yayılan içeriklerimiz büyük ilgi gördü. Gerek izleyicilerden, gerekse sanatçılardan aldığımız geri bildirim çok olumlu, çok duygusaldı. Gördüğümüz ilgi, bizi daha iyisini, daha fazlasını yapmak için yüreklendirdi. Anneler Günü, Babalar Günü, 23 Nisan, 19 Mayıs, Kurban Bayramı gibi sürece denk gelen pek çok özel gün için kutlama programları yaptık. İş Kuleleri Salonu'nda eriştiğimiz izleyicilerimize, ülkemizin dört bir yanından yepyeni izleyiciler katıldı. Milyonlarca izlenmeye ulaştık.
Bu seneki programı hazırlarken nelere dikkat ettiniz?
DEFNE TURAÇ: Pandemi şartlarının yaratıcı sektörde yarattığı zorluklar bizi özel bir program yapmaya yönlendirdi. Bu sezon dayanışma ve umut fikriyle yola çıkarak, tamamı ülkemizin sanatçılarından oluşan bir program planladık. 5 Kasım'da dijital platformlar üzerinden açtığımız sezonumuzda klasik müzikten, Türk Sanat ve Türk Halk Müziği'ne, edebiyat etkinliklerinden, masal tiyatrosuna uzanan zengin bir seçkiyi sanatseverler ile buluşturuyoruz.
Özellikle afiş tasarımları son derece enerjik ve renkli. Tanıtım filmi de umudu öne çıkarıyor. Neler söyleyeceksiniz?
D.T. :Afiş tasarımlarımızı ödüllü sanatçı Emrah Yücel tasarlıyor. Kendisinin üstün yeteneği ve programımızdaki etkinliklerin enerjisi sonucunda ortaya çok dinamik afişler çıkıyor. Biz de afişlerimizi çok seviyoruz. Afişlerimizi seyircilerimiz de çok beğeniyor, o yüzden etkinlik afişlerinin poster boyutlarını web sitemizde indirebilir halde yayınlıyoruz. Bu sezon seyircimizin alkışlarını özlesek de, kendi salonumuzda kaydettiğimiz konserler, dinletiler ve masallarla yine sanatseverlerle buluşmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu bile kendi başına umut dolu bir şey. Salonumuzu tekrar seyircilerimize açacağımız ve birlikte konser seyredeceğimiz günleri iple çekiyoruz.
Bu seneki programdan sizce kaçırılmayacak önerileriniz neler olur?
Z.Ü.: Açılış konserimiz 5 Kasım'da yayınlandı. Serdar Yalçın yönetiminde İstanbul Ensemble'ın verdiği konseri ilk 3 günde 25 bin kişi izledi. Klasik müzik severlere, sezon sonuna kadar yayında olacak bu konseri kaçırmamalarını öneririm. Bir İş Sanat klasiği olan hikâye ve şiir dinletileri de bu sezon çevrim içi devam ediyor. İlki Sait Faik hikâyelerinden oluşan dinleti serisi de öneri listemde ilk sırada olacak. Sosyal medya hesaplarımız ile internet sitemizden yayınlanacak konser ve etkinliklerimizi mayıs sonuna kadar izleme imkânı olduğu için gönlümden geçen izleyicilerimizin her biri için zaman ayırmasıdır.
Siz globalde sanatla ilgili en çok hangi adresleri takip edersiniz?
Z.Ü. : Geniş bir yelpazede sanat kurumlarını izlemeye çalışıyorum. Globaldeki adreslerden önce ülkemizde bu alanda özveriyle çaba gösteren, izlediğim pek çok sanat kurumu olduğunu belirtmek isterim. İKSV, CRR, Zorlu PSM, Das Das beğeniyle izlediklerim arasında aklıma ilk gelenler. Uluslararası adresler için öncelikle söyleyebileceklerim ise Barbican, Sadlers Wells, Carnegie Hall, The Metropolitan Opera...
Programda sizin önerileriniz hangileri?
D.T. :Programı hazırlayan biri olarak bu soru beni her zaman zorlamıştır. Programda her yaşa her zevke uygun etkinliği bulmak mümkün. Bu sezon Türk Halk ve Türk Sanat müziği sanatçıları İş Sanat için hazırladıkları çok özel projelerle seyircilerinin karşısında olacaklar. Özellikle 20 Kasım'da yayınlanacak Coşkun Karademir ve Buray konserini kaçırmamalarını tavsiye ediyorum. Bununla birlikte 24 Kasım'da yayınlayacağımız Ozan Musluoğlu'nun yeni caz projesi Genedos ve ünlü tenor Murat Karahan'ın solist olacak yer alacağı yeni yıl konseri önerilerim arasında yer alıyor.