Röportaj: Nazan ORTAÇ
Fotoğraflar: Tatiana GERUSOVA
90'lı yıllardan beri müzik, dans ve sinema sektörünün etkin isimlerinden olan Jennifer Lopez, kendine has fiziğiyle, kadınların vücut hatlarını olduğu gibi kabul etmesinin öncülerinden oldu. Las Vegas'taki kapalı gişe oynayan şovu 'All I Have'in yanı sıra her hafta yayınlanan TV programı 'World of Dance' ve bir polis memurunu canlandırdığı 'Shades of Blue' dizisiyle hayranlarıyla buluşan Lopez, şimdi 48 yaşında 'Guess Girl' olmanın keyfini sürüyor. Ünlü markanın 2018 bahar koleksiyonunun yüzü olan Lopez, başarılı moda fotoğrafçısı Tatiana Gerusova'ya verdiği birbirinden seksi pozlarıyla yaşsız olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. "Bana 'Guess Girl' olmam teklif edildiğinde çok heyecanlandım ve böylesine ikonik bir markanın bir parçası olacağım için çok sevindim. Daha önceki Guess kampanyalarına bakıyorum da, bütün o güzel modelleri ve yaratılan ikonik fotoğrafları görüyorsunuz. Bu yüzden 2018 ilkbahar kampanyası için seçilmiş olmak benim için çok büyük bir iltifat" diyen Jennifer Lopez, bu işbirliği nedeniyle verdiği samimi röportajla Şamdan Plus sayfalarında...
Farklı stilleri başarıyla taşıyorsunuz; hiç sıkılmadığınız bir moda trendi var mı?
Mükemmel oturan bir jean ve tişört, bence her koşulda mükemmel bir kombindir! Bu ikilinin modası hiç geçmez ve bu ikili sizi asla modanın dışında bırakmaz da diyebilirim...
Peki, en sevdiğiniz jean modeli hangisi?
En çok, yüksel bel skinny jean giymeyi seviyorum. Zaten ilk aldığım Guess ürünü de bir jean'di. Onu ilk kez giydiğim anı hatırlıyorum. Vücuduma mükemmel oturan bir klasik olduğunu düşünmüştüm.
Kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Stiliniz yıllar içinde nasıl gelişti?
Kendi tarzımı görkemli, klasik ama biraz aykırı olarak tanımlayabilirim. Ben bir yandan şarkıcı, dansçı ve eğlence dünyasında var olan biriyim ama diğer yandan da aktrisim ve stilimi tüm bu özelliklerimi harmanlayarak oluşturuyorum. Moda, asla tam olarak ele geçirebileceğiniz bir şey değil. Her zaman yeni trendler ortaya çıkıyor ama benim stilim de zaman içinde gelişiyor ve değişiyor. Fakat klasik olan da her zaman klasiktir, trendler değişse de klasikler hep aynı kalır.
Guess'in ilkbahar koleksiyonundaki en sevdiğiniz parça hangisi?
Birçok parçayı çok severek giyiyorum ama 'The Sherri' jean tulumu çok beğeniyorum.
Tüm zamanların en sevdiğiniz Guess kızları kimler?
Hepsi çok güzel ama en çok Eva Herzigova ve Anna Nicole Smith'li kampanyayı beğeniyorum.
Siz sosyal medyadan önce ünlü oldunuz. Sosyal medyayı kendiniz için nasıl kullanıyorsunuz? Hayranlarınızla etkileşimde olduğunuz bir araç mı, yoksa markanızı sürdürmek için bir yol mu sizin için?
Takip ederken suçluluk duyduğunuz hesaplar var mı veya takip etmeyi çok sevdiğiniz? Sosyal medya, hayranlarıma, hayatıma dair bir fikir vermek ve direkt olarak onlarla interaktif bir iletişim kurabilmek açısından inanılmaz bir mecra. Bundan kesinlikle zevk alıyorum. Fakat ben sosyal medyanın olmadığı zamanlarda büyüdüm ve bana, birçok insana ifade ettiği kadar çok şey ifade etmiyor. Bir de bu mecra bazen aldatıcı olabiliyor! Bu nedenle her zaman kendi değerini bilmek ve sadece eğlenmek için kullanmak gerekiyor diye düşünüyorum. Sizi tüketmesine izin vermemelisiniz. Takip etmeyi sevdiğim hesaplardan biri @createandcultivate; gerçekten ilham verici ve çok güzel paylaşımlar yapıyorlar.
Vücudunuzla çok mutlu olduğunuz açık ve müthiş bir özgüven yayıyorsunuz. Tüm dünyaya göre oldukça seksi bir kadınsınız. Sizin en seksi hissettiğiniz anlar hangi zamanlar?
Benim için kendini seksi hissetmek, giydiklerinle kendini güvende hissetmekle alakalı. İster kırmızı halı kıyafetiniz içinde, ister günlük kıyafetlerinizle olun... Kıyafetleriniz, sizin kişiliğinizi ortaya çıkartır ve kendinize olan güveninizi ve mutluluğunuzu yansıtır.
Stil ikonunuz olan isimler var mı?
Benim stil ikonlarım Elizabeth Taylor, Diana Ross ve Barbra Streisand...
Kendinizi en çok ne zaman yaratıcı hissediyorsunuz?
Tutkulu, yaratıcı ve her zaman daha ötesini görmemi sağlayan insanlarla çalışırken... Onlar, beni kendimle rekabet etmeye ve yeni şeyler denemeye sevk ediyorlar.
Kişisel stilinizi üç kelime ile tanımlayabilir misiniz?
Seksi, feminen ve güçlü...
Hiçbir zaman onsuz yaşayamayacağınız moda ürününüz nedir?
Sanırım ayakkabılarım olmadan yaşayamam...
Verebileceğiniz en iyi tavsiye nedir?
Her zaman kendinizi ve iç sesinizi dinleyin, çünkü sizin için neyin iyi olduğunu sadece siz bilebilirsiniz.
Kendinizi üzerinizdeki kıyafetle en iyi hissettiğiniz an neydi?
2015 yılındaki Oscar ödül töreninde giydiğim elbise muhteşemdi! Bana, kendimi bir prenses gibi hissettirmişti.
Bir stil ikonusunuz, kendi stilini oluşturmaya çalışanlar için bir tavsiyeniz var mı?
Kıyafet, kişiliğin bir yansımasıdır. Bu nedenle stilin kendine özgü olması gerektiğine inanıyorum. Kırmızı halıdan sahne performansına kadar, her kıyafetimin bana ayrı bir enerji kattığını düşünüyorum. Yeni şeyler denedikçe, karakterinizin gelişimiyle, kim olduğunuzla ve hissettiklerinizle paralel olarak stiliniz de gelişir.
90'lar modasını şimdilerde yeniden büyük ilgi görüyor. 90'lar deyince, sizin 'Fly Girl' stiliniz aklımıza geliyor. O yıllardan sizin en beğendiğiniz görünümleriniz hangileri?
Siyah balıkçı yaka kazak ve büyük halka küpeler! 1991 yılında ilk kez bir TV programına (In Living Color) çıkmıştım. Bu TV şovunda birçok özel an yaşadım ama ilk çıkış anım benim için çok önemli. Çünkü benim için özel bir şeylerin başladığını biliyordum.
Şu anda playlist'inizde kimler var, kimleri dinliyorsunuz?
Şu sıralar Demi Lovato ve Ed Sheeran'ın şarkılarını peş peşe dinliyorum.
Çok üretken bir dönemdesiniz; gelecek projeleriniz neler?
Bu sene Las Vegas'taki 'All I Have' şovumun gösterimi devam edecek. Buna ek olarak 'World of Dance' TV programının ikinci sezonunu çekeceğiz. Ayrıca 'Shades of Blue' dizisinin üçüncü sezon çekimlerini ve yeni filmim 'Second Act'i tamamladık. Bu iki projeyi hayranlarımla paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Bunun yanı sıra, hep yeni şarkılar üzerine çalışıyorum. Şu sıralar İspanyolca ve İngilizce albüm hazırlıklarım devam ediyor.