Sedef Gali New York’un en sevdiği mahallesi olan Soho’da yeni açık stüdyo ve sanat merkezini hayata geçirdi. Burada hem üretiyor hem de üretim süreçlerini sanatseverler ile paylaşıyor. ‘Fragile Words/ Kırılgan Sözler’ sergisinin ilk gösterimi de burada gerçekleşti.
Nasıl başladı bu hikaye, detaylar neler biraz bilgilendirmek ister misiniz bizi?
19 yaşında New York’a taşındığımda buradan kolay kolay ayrılamayacağımı anlamıştım. Pratt Institute’tan mezun olduktan sonra burada mimarlik/inşaat şirketlerinde çalışırken hafta sonları da sergilerimi ve canlı resim performanslarımı gerçekleştirmeye devam ediyordum. Geçtiğimiz beş senede ise Türkiye’de daha çok zaman geçirip ülkeme de kendi renklerimi getirmek oldu amacım. Türkiye’de genç, yaratıcı fikirler için büyük bir alan, bazen de boşluk var. Yaratıcı fikirler özgürlük ister, alan ister ve destek ister. Türkiye’deki sergilerimi, proje ve tasarım işbirliklerimi sürdürürken New York’taki ArtHouse’umun yerini aramaya devam ediyordum. İşbirlikleri bütçelerimi tamamen buna ayırdım ve sonunda New York’un en sevdiğim mahallesi olan Soho’da yeni açık stüdyo ve sanat merkezimi açtım. Burada hem üretiyor hem de üretim sürecimi seyirciyle paylaşıyorum. ‘Fragile Words/ Kırılgan Sözler’ sergimin de ilk gösterimi burada gerçekleşiyor. Ama nasıl başladı? Tutkuyla, aşkla başladı bu şehre ve aslında kırılgan sözlerin hafiflediği aşk mektupları üzerine. Tuval üzerine kendi yaptığım boyaları, dünyanın farklı yerinden getirdiğim pigmentleri ve yağlı boya kullanıyorum.
Amerika’daki stüdyonuz artık ziyaret edilebilir halde öyleyse, lokasyonu nerede, günün hangi saatlerinde ziyaret edilebilir?
Amerika ArtHouse’um an itibariyle açık. Her gün 10.00-19.00 arası ziyaret edilebilir, 570 Broome Street’te. New York’un bu döneminde hem Armory Show yani buranın en önemli sanat fuarlarından biri yeni bitmiş oluyor hem de moda haftası için oldukça farklı ziyaretçiler de alıyor. Ama her şeyden önce New York’un sonbaharı ve baharı buranın kışına neden dayandığımızın bir hatırlatması oluyor.
Peki, neler yapacaksınız Amerika’daki stüdyonuzda, sanatseverleri ne gibi yenilikler bekliyor orada?
Burayı sıfırdan ellerimle kurduğum için yepyeni bir bebek gibi benim için. Her projem öyle aslında ama New York ArtHouse bir hayalin peşinden gitmek... Andy Warhol’un Factory’sini, Peggy Guggenheim’in müzesini, Wynwood’un sokaklarını içime çekip empresyonist bir yaklaşımla kendi eserimi yaratma hissi veriyor yeni ArtHouse bana. Burada öncelikle yeni sergimi tanıtacağım ve ekim sonuna kadar devam edecek. Bu süre zarfında açık stüdyo günleri, sanat yemekleri gerçekleşirken tabii ki New York downtown’ın ana sanat merkezi olmak amaç. Tüm yaratıcı beyinlerin, ruhların bir araya geldiği -benim en yakın arkadaşlarım da bu mahallede oturuyorlar- bir alan burası. Hem de sirkülasyonun ve ilhamın bu kadar yüksek olduğu New York’ta önemli koleksiyoner ve galeri sahiplerini ağırlıyor olmaktan da oldukça gurur duyuyorum
