RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF KUTUP DALGAKIRAN
Sanatla iç içe bir ailede büyüyen ressam Sinan Saul için resim yapmak derin bir tutku. Milano'da bulunan Bocconi Üniversitesi'nde finans eğitimi alan Saul'un profesyonel anlamda herhangi bir sanat eğitimi yok ama o kendini bildiğinden beri resim yapıyor ve "Sanat benim yaşamımın bir parçası, bir dürtü" diyor. Sinan Saul ile son dönem üretimlerini ve sanattaki çizgisini konuştuk.
Öncelikle Sinan Saul kimdir, sanata bakışı nasıldır; biraz sizden bahsederek başlayalım sohbetimize dilerseniz?
1989 senesinde İstanbul'da doğdum. Sanat, aile kültürümün bir parçası oldu hep ancak profesyonel anlamda herhangi bir sanat eğitimi almadım. Bunun tam aksine, Milano'da bulunan Bocconi Üniversitesi'nden finans bölümü mezunuyum. Fakat kendimi bildim bileli resim yapıyorum, bir şeyler üretiyorum. Sanat benim için yaşamımın bir parçası, bir dürtü. İş veya uğraştan ziyade içine doğduğum bir şey.
Sanattaki üretim felsefeniz hakkında neler söylersiniz? Bulunduğunuz noktayı ve tarzınızı nasıl tarif ediyorsunuz?
Tek bir düşünceye ya da felsefeye bağlı değilim. Çok düşünen ve olayları çok kurcalayan bir insanım. Gündelik hayatımda beynimde dönen birçok düşünce var. Bunun bir yansıması olarak an geliyor düşünceler elimden boyaya, oradan da kanvasa veya kağıda geçiyorlar. Sanatta bulunduğum nokta çok göreceli. Sanat piyasasının ekonomik ve sosyal dengesi bence birçok sanatçıyı olması gerektiği ve aynı zamanda olmaması gerektiği noktalara taşıyor. Bu yüzden olduğum noktayı çok düşünmüyorum, sadece üretiyorum. Tarzım konusunda, sanatımın bu döneminde insanların gerçek yüzlerini ve içlerindeki hislerin dışavurumunu resmediyorum.
Şu aralar gündeminizde neler var, neler yapıyorsunuz?
İlk solo sergimi 2018 yılında yaptım. Uzun süredir karma sergilerde yer alıyorum. Bu sene de birkaç ay içerisinde ikinci solo sergimi açmayı planlıyorum. Bunun için yoğun bir üretme/çalışma dönemindeyim. Serginin adı 'Radical Thoughts' yani 'Radikal Düşünceler' olacak. Son dönem yağlı boya işlerim ve bir adet kısa filmim sergide olacak.
Son dönem işleriniz ilhamını nereden alıyor, eserlerinizde çıkış noktanız ne oldu?
Son dönem işlerimde hep siyah arka plan kullandım. Bunun nedeni yarattığım tüm karakter ve figürleri sanki bir tiyatro sahnesinde ufak bir spot ışığının altındaymışçasına hayal ederek üretmiş olmam. İnsanın duygularının, düşüncelerinin karmaşası ve devamlı veri fazlasının içimizde yarattığı kaos ve kargaşayı hayal ettim. Bu karmaşanın ve stresin insan üzerindeki etkilerini sanatımdaki tüm figürlerimi yaratıklaştırarak yansıtmak istedim. Bu canavarımsı figürlerin aynı zamanda istemsizce oluşan, karikatürümsü bir görünümleri de var. Bu da bence işin komik tarafı, yaşadığımız kaosun ve stresin üzerimizdeki etkilerini trajikomik bir hale getirmek bence günümüz insanoğlunun en iyi olduğu konulardan biri.
Modern sanat kavramını tek bir cümle ile özetleyecek olsanız, ne söylersiniz?
Modern sanat bence cesaretli insanların sanat üretmesi ve bunları çok para kazanan insanların desteklemesinden ibaret bir akım. Sanattan tüm maddi içerikleri çıkarırsak elimizde kanvas bez ve boyalar kalıyor sadece, işte o zaman gerçek kaos başlıyor. Modern sanat bence bu kaosun en büyük engelleyicisi.
Biraz da, sanatınızla ilgili yakın vadeli planlarınızdan bahsetmek ister misiniz?
Yakın dönemde plastik sanatların yanı sıra biraz da filme yönelmeyi, bu alanı da deneyimlemeyi planlıyorum. Bununla birlikte, Maslak Atatürk Oto Sanayi bölgesinde bulunan atölyem 'Studio Sauls'da, aynı zamanda bu alanı paylaştığım kız kardeşim ile birlikte sanat etkinlikleri ve sanatçı buluşmaları da planlamayı düşünüyoruz.