Nazlı Keçili artkolik.net
Bugünlerde sanatseverler ve sanat profesyonelleri oldukça yoğun. Neden derseniz, son 1.5 senedir ara vermek zorunda kaldığımız sergi projeleri ve toplu etkinliklere en nihayetinde start verildi. Haliyle biriken etkinlikler birbiri ardına açılmaya, beğeniye sunulmaya başladı bile. Her yıl bu zamanlar açtığımız sanat sezonu en hareketli dönemini geçiriyor desek yalan olmaz. Ben de sizlere gidip gördüğüm ve heyecanla beklediğim etkinliklerden söz edip tavsiyelerde bulunmak istiyorum.
Beklenenden de hareketli geçen yaz döneminden sonra galeriler birer birer İstanbul'daki yerlerine döndü. Dönüşleriyle beraber harika sergilere ev sahipliği yapmaya başladılar. İlk olarak genelde yazılarımda önerdiğim galerilerden Anna Laudel ile başlayalım. Anna Laudel, sanatçı Ramazan Can'ın 'Ne Yerdeyim, Ne Gökte' isimli kapsamlı kişisel sergisine, 18 Kasım'a kadar yeni galeri mekanında ev sahipliği yapacak. Galerinin iki katına yayılan sergide, farklı materyallerle üretilmiş eserlerin yer alırken sanatçının odak noktası, göçebelik, Şamanizm ve kimlik konuları ve temellük. Karaköy'e yolunuz düşerse mutlaka uğramanız hatta özellikle gidip görmeniz gereken bir sergi olduğunu söyleyebilirim.
Sıkça uğradığım galerilerden x-İst bugünlerde Ali Bilge Akkaya'nın kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Kent ve geometri arasındaki yakın ilişkiyi güçlü estetik görüsü ve deneysel yaklaşımıyla temel malzemesi mimariyi, kendi pratiğinin içindeki sınırlarının ötesine taşıyor. Sergiyi 30 Ekim'e kadar x-ist'in Karaköy Juma'da yer alan galeri mekanında görebilirsiniz.
Gündeme uygun ve lokasyon olarak kolayca ulaşabileceğiniz Elgiz Müzesi'nde 23 Ekim'e kadar görebileceğiniz teras sergisi mevcut. Gökdelenlerin arasında, açık havada sanatı deneyimleyebiliyorsunuz. Sergide akademik danışma kurulunun seçkilerine yer veriliyor, hepsi birbirinden özgün heykel ve land art örnekleri 48 sanatçının çalışmasıyla tanışıyorsunuz. Kış mevsimine girmeye az kalmışken bu teras sergisinin tadını çıkartmanızı öneririm.
Usta bir isimden söz edersem, Arter yeni sezonunu Türkiye'de seramik sanatının en önemli isimlerinden biri olan Candeğer Furtun ile açtı. Sergi, sanatçının üretiminde sıkça referans verdiği kavramlardan biri olan 'kabuk' kavramı etrafında kurgulanıyor. Bir ustayla tanışmak ve onu yaşamak için kesinlikle görülmesi gereken bir sergi. Yakın zamanda da şehri hareketlendirecek etkinliklerden bir diğeri Contemporary İstanbul olacak. Bu yıl Tersane İstanbul'da gerçekleşecek olan fuar için izleyici ve katılımcılar oldukça heyecanlı. Bu yıl fuarda neler göreceğiz? Hangi sanatçılarla tanışacağız? Ben de sabırsızlıkla bekliyorum.
Contemporary İstanbul'u 7 Ekim itibariyle Tersane İstanbul'da deneyimleyeceğiz. Tavsiyelerime son verirken benim de yer aldığım ve sizlerin de görmesini istediğim sergimizden kısaca bahsetmek istiyorum. Yeni sezonu Artkolik olarak Maison Tomtom'da açtığımız 'Metamorfoz' sergisiyle karşıladık. Genç sanatçılara alan açmak ve destek olmak amacıyla başladığımız projeyi 1870'lerde inşa edilmiş olan ve eski
tarihlerde papaza ait bir ev olarak kullanılan Maison Tomtom'da sanatseverlerin beğenisine sunduk. Sanatçılar arasında Betül Kotil, Esk Reyn, Göktuğ Güngör, İlayda Ar, Özge Kul ve Sefa Çakır yer alırken çalışmalar her şeyin değiştiğinin ama hiç bir şeyin yok olmadığının, maddenin, tekniğin, düşüncenin, zamanın ve hatta sanatçının eseriyle olan ilişkisinde nasıl evirilip yol aldığının somut bir örneğini izleyiciye göstermeyi hedefliyor. 5 Kasım'a kadar sergiyi görebilir, sergiye paralel düzenlediğimiz söyleşiler, sanatçı konuşmaları ve turlara katılabilirsiniz.
Yeni sanat sezonunu verimli geçirmeniz dileğiyle...