BANU KAZANÇ Beslenme ve Diyet Uzmanı www.banukazanc.com.tr
Tiroidin az çalışması durumu 'hipotiroidi' olarak adlandırılır. Tiroid bezi yetersiz çalışıyorsa; kilo artışı en sık görülen belirtidir. Kilo artışının yanında halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, saç dökülmesi, cilt kuruluğu, kabızlık ve soğuğa tahammülsüzlük görülür. Bu kişilerin metabolizmaları da daha yavaş çalışır. Hipotiroidi hastalığında kilo vermek için önceliğiniz bir doktor kontrolünde olmanız ve ilaç tedavinizdir. Özellikle menopoz döneminde kadınların hipotirodi ile birlikte kilo vermesi çok daha zorlaşır. Tiroit hormonu ilaçlarının düzenli kullanımında hastalar hormon seviyelerindeki düzelme ile birlikte kilo vermeye de başlarlar. Bunun yanı sıra beslenmenizde olması ve daha az tercih edilmesi gereken besinler vardır. Diyet planları uzun süreli olmalı adeta bir yaşam tarzına dönüşmelidir.
Karbonhidrat: Hipotiroidi ile birlikte çoğu zaman kanda insülin hormonu da yüksek olur. Bu koşullar hastaların kilo vermesini zorlaştırabilir. İnsülin hormonu yüksekliğini azaltmanın önemli bir yolu; karbonhidratları yerken kontrollü davranmaktır. Beyaz ekmek, şeker, makarna, patates, tatlı, çikolata gibi rafine şeker yüklü ve nişasta oranı yüksek besinlere itibar etmemelisiniz. Glisemik indeksi düşük olanları seçmelisiniz.
Protein: Proteinin asıl yararı, hem yağ hem de karbonhidrattan çok daha fazla doyurucu olmasıdır. Yani, iştahı ve dolayısıyla genel kalori alımınızı azaltmak için önem taşırlar. Protein içeren öğünlerle; gece geç atıştırmalıklar için isteği yarı yarıya azaltabilirsiniz.
Sebzeler: Sebzelerin çoğu vitamin, mineral ve diğer mikro besinleri sağlar. Öğünlerin besin yoğunluğu, besin emiliminin ve eksikliğinin daha yaygın olduğu hipotiroidi ve diğer otoimmün hastalıkları olanlar için daha da önemlidir. Yeşil yapraklı sebzeler, mantarlar, brokoli, karnabahar ve lahana gibi sebzeleri tercih edin.
Lifli beslenme: Lifli beslenme hem bağırsak sağlığı hem de tokluk sağladıkları için önemlidir. Bu yüzden lif içeriği yüksek besinler tercih edilebilir. Taze sebze ve meyveler, bakliyat çeşitleri, ceviz, fındık gibi kabuklu yemişler beslenmenizde mutlaka olmalıdır. Aynı zamanda bu besinler kabızlık, ishal gibi bağırsak problemlerinin yaşanmaması için de önemlidir.
Selenyum ve Çinko: Selenyum ve çinko, doğrudan tiroit fonksiyonunda rol oynayan iki besin maddesidir. Hipotiroidizme yönelik bir diyetin, tiroit hormonu üretimini ve metabolizmasını optimize etmek için yeterli miktarları içermesi çok önemli. Selenyum, vücudun iyot geri dönüşümüne yardımcı olan temel mineraldir. Bu nedenle düşük selenyum seviyelerinin iyotla ilgili alternatif mekanizmalar yoluyla hipotiroidizme katkıda bulunduğu düşünülmektedir. T4 hormonunun T3'e dönüşmesinde selenyum ile birlikte çinko, demir, bakır gibi mineraller de etkili olur. Çinko, Tiroid Uyarıcı Hormonu (TSH) düzenleyen gerekli bir mineraldir ayrıca, manganez, krom, kalsiyum ve magnezyum eksiklikleri varsa takviye edilmelidir.
İyot ve guatrojenik besinler: İyot tüketimi, hipotiroidizm hastaları için önemlidir. Bu hastaların iyottan zengin beslenmeleri önerilir. Örneğin güne yaban mersini ve yulaf ezmesi gibi yüksek iyot içeriği olan bir kahvaltı ile başlayabilirsiniz. Yine de yapılan araştırmalarda aşırı miktardaki iyot tüketiminin tiroit bezi aktivitesini baskılayabileceğini, faydadan çok zararının olabileceğine dikkat çekilmektedir. Guatrojenik besinler olarak adlandırılan besinler vardır, bu besinler iyot emilimini engelleyebilir. Brokoli, Brüksel lahanası, turp, lahana, karnabaharı örnek verebiliriz.
Bunları tüketmeyin: Yapılan araştırmalarda soya kaynaklarında bulunan fito-estrojenlerin tiroit hormonlarını üreten bir enzimin çalışmasını baskılayabileceği görülmüştür. Soya fasulyesi ve soya ürünlerinin tüketilmesi önerilmez.