Sadaf Taherian, İranlı bir oyuncu. #meto hareketine destek verince hayatı değişmiş. Ülkesinden ayrılıp Amerika'ya gitmiş, ailesi de Türkiye'ye gelmiş. Babasını kaybedince annesinin yanında olmak için Türkiye'de yaşamaya karar vermiş. Burada kendine yeni bir kariyer edinmiş; influencer olmuş. Yeni işinde çok başarılı ancak onun amacı asıl mesleği olan oyunculuğa dönmek. Türkiye'de sinema filmlerinde ve dizilerde rol almak istiyor. Bunun için Türkçe dersleri alıyor. Sadaf Taherian'ı daha yakından tanımak ister misiniz?
Önce kendinizi biraz anlatır mısınız; nerede doğdunuz, nasıl bir eğitim aldınız, Türkiye ile yolunuz nasıl kesişti?
1988 yılında İran'da doğdum. Ailenin tek çocuğuyum. İran'da mimarlık okudum ama çok genç yaşta tanıştığım sinema aşkı beni oyunculuğa yönlendirdi. Mimarlık eğitimini almak bana çok şey kazandırdı ama sinemaya oldum olası tutkum çok fazlaydı. Hatta bu yüzden, oyuncu olabilmek, sinema sektörüne girebilmek için çok uğraştım. Küçük rollerle başladığım sinema oyunculuğu yolculuğumda, 2010 yılında Kütah Baray- e Hamsaram filminde başrol alarak çok sevdiğim bu sektörde tanınmaya başladım. 2015 yılına kadar İran'da çok seyredilen, ses getiren sinema filmlerinde ve dizilerde başrol oynadım. İran'da hayal ettiğim oyunculuğu yapabildim, benim için çok mutlu zamanlardı. Aldığım bir proje teklifi için Amerika'dayken Türkiye'de yaşayan babamı kaybettim ve anneme destek olmak için bir süre Türkiye'de kalmaya karar verdim. Bu süre sonra ummadığım güzel dostluklar, harika insanlar ve Instagram'da gördüğüm ilgi ile bambaşka bir kariyere uzandım ve Türkiye'de kaldım.
Oyuncu olmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?
Küçük bir kızken oyuncu olma hayalim vardı ama eğitim alma şansım olmadığı için özel kurslar aldım ve İran'da bazı büyük isimlerle, onların atölyelerinde çalıştım. Mimarlık okumaya başladığımda, setlere gitmeye ve küçük rollerde oynamaya başladım. Sonra, ilk defa bir filmde oynuyordum, o kadar mutluydum ki; küçük kız yeni bir yolculuğa çıkmıştı.
İran'daki oyunculuk kariyerinizden biraz bahseder misiniz?
Ben, çocukluğumdan beri hep sinema oyuncusu olmayı hayal ettim. Sinema izlemeyi çok seviyordum. Belki bunun da etkisiyle tercihim öncelikli olarak hep sinema oldu. İran'da televizyondan çok sinemada aktiftim. 2010 yılında İran'da çok önemli bir kısa filmde başrol ile başladım. 2011'den 2015'e kadar İran'da 4 sinema filminde, 3 dizide başrol oynadım. Hepsi, İran'da çok izlenen ve ses getiren filmler ve dizilerdi ama sonra #meto hareketine destek verdiğim için istediğim rollerde oynamam imkansız hale geldi. O yüzden İran sinemasından ayrılmaya karar verdim. Oyunculuğa Amerika'da devam etmeyi planlamıştım. Babamı kaybettim ve o süreçte hayatım yeniden değişti. Şu anda Türkiye'deyim ve Türkiye'yi çok seviyorum.
Türkiye'de oyuncu olarak değil influencer olarak adınızı duyurdunuz, bu bilinçli bir tercih miydi yoksa şartlar mı sizi o yöne yöneltti?
İstanbul'daki bir influencer olarak hayatım, 2015'te çıkan haberlerden sonra aslında biraz tesadüfi oldu, sosyal medya platformum büyük bir platform haline geldi ve sayfamda profesyonel bir influencer olarak hareket edebilmeye başladım ve hem sevdiğim seyahatleri yapmaya, beni mutlu eden şeyleri paylaşmaya başladım. Influencer olarak çalışıyorum ve gerçekten influencer olmayı da sevdim, bu yüzden Türkiye'de profesyonel olarak devam etmeye çalışıyorum. Türkiye'de özellikle turizmde çok güzel projeler yaptığımı düşünüyorum.
Peki oyunculuk defterini kapattınız mı, Türkiye'de oyunculuk yapmayı istiyor musunuz?
Sinemada tekrar oyunculuğu düşünmekten asla vazgeçemiyorum, bu benim tutkum, bu benim aşkım ve bu benim hayatım. İran'da artık yapamadığım için Türkiye'de tekrar oyunculuğa başlamak istiyorum. Türkiye'de dizi veya sinema filmleri için Türkçe'yi iyi konuşabilmem gerekiyordu. Bir süredir, çok yoğun Türkçe eğitimi aldım, artık iyi Türkçe konuşuyorum. Sinemaya olan tutkuma artık cevap vermem gerektiğini düşünüyorum, önümüzdeki zamanlarda önceliğim sinema. Özellikle, kadınların sorunlarını işleyen bir sinema filminde veya dönem filminde rol almayı çok isterim. Elbette, dizi de olabilir ama sinemayı çok seviyorum.
Türkiye'de kendinize nasıl bir kariyer planlıyorsunuz, gelecek hedefleriniz neler?
Şu anda bir influencer olarak çok aktifim ve Türkiye'de daha aktif olmak istiyorum. Daha önce İran ve Avrupa'da çok aktif çalıştım ama Avrupa'da bu kadar iyi çalışamazdım çünkü Türkiye'de, evimde gibiyim. İnsanlar, takipçilerim, çalıştığım markalar beni kendilerinden biri olarak kabul ediyor. Avrupa'da, hep yabancı olacaktım. Şimdi odak noktam Türkiye'de bu alanda daha fazla çalışmak, çünkü bugünlerde Türkiye'de yaşayan çok sayıda İranlı olduğunu bilmek çok önemli ve bence bir İranlı influencer olmak, onlar için de önemli. Türk markalarının da Türkiye'de yaşayan İranlılara ulaşması için de influencer çalışmalarımı çok önemsiyorum ve umarım İstanbul'un, Türkiye'nin, Türk markalarının turizm ve markalar konusunda tüm dünyada tanınmasına yardımcı olabilirim. Oyunculuğa da devam etmek istiyorum ama bunun için Türkçe'mi daha fazla geliştirmem gerekiyor. Türkiye'de sinemada aktif olabilmeyi çok istiyorum. Dizi oyuncusu meslektaşlarım kızmasın bana, tabii ki dizi oyunculuğunu da çok seviyorum, dizilerde rol almam diye bir şey yok. Sadece ben çocukluğumdan beri sinemaya tutkunum. Bu benim hayalim ve umarım yakında gerçekleşir.
Son olarak Türkiye'deki dizi ve film sektörünü nasıl görüyorsunuz, İran ve ABD'de bu sektörde yer almış biri olarak bir değerlendirme yapar mısınız?
Türkiye, Doğu ile Batı arasında dünyanın en başarılı kültür köprüsünü oluşturmuş bir ülke. Dünyanın her yerinde izlenen dizileri ve bence dünyada hak ettiği değeri henüz bulamamış çok başarılı sinema oyuncularıyla Türkiye'nin oluşturduğu bu kültür köprüsünün çok daha büyüyeceğine inanıyorum. Türk dizileri bu nedenle bir çok ülkede beğeniyle izleniyor. Hollywood'un kırılmaz diye düşünülen başarısına ortak olabilecek çok başarılı projeler var Türkiye'de. Türkiye'de iyi oyuncular ve aktrisler var ve ben burada çok fazla potansiyel görüyorum ama bence sinemada insanların uluslararası filmde yer almak için biraz daha çalışması gerekiyor.