Rüya Büyüktetik: “Tercihim Zamansız Tasarımlar”

Zarif duruşu ve güzel gülüşü kadar, yaşam tarzı ve stiliyle de kitleleri çekim alanına katan bir isi̇m Rüya Büyüktetik. Instagram’da takip ettiğimiz sami̇mi̇ paylaşımların sahibi genç kadın ile ilham veren tarzı ve hayattaki seçimleri üzerine konuştuk.

Rüya Büyüktetik: “Tercihim Zamansız Tasarımlar”

RÖPORTAJ İREM ORHAN irem.orhan@sabah.com.tr

Gülünce gözlerinin içi de gülen, tatlı, heyecanlı bir taraftan da zarif mi zarif bir isim Rüya Büyüktetik. Hayata karşı coşkusu yüksek ama bir o kadar sakin, sempatik, enerjik. "Kişisel farkındalık ile aslında sadece kendinize değil çevrenize ve bir dış çemberde düşünecek olursak tüm dünyaya karşı farklı bir bakış açısı ile hareket ediyorsunuz. Bu dönem de bize sadece bireysel olmanın değil; evrensel olabilmenin önemini iyiden iyiye hissettirdi" şeklindeki sözleri de bu düşüncemizi haklı çıkarmaya yetiyor zaten. İçinde bulunduğu piyasada yıllardır kendine özgü duruşuyla dikkatleri üzerine çeken Büyüktetik ile hayat, içinde bulunduğu influencer evreni, moda tasarım, sezon trendleri ve güzellik üzerine keyifli bir sohbeti paylaştık.

Şimdilerde hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz? Nasıl gidiyor her şey?
Dünyanın içinde bulunduğu karmaşık dönemi saymazsak kişisel olarak mutlu, huzurlu, keyifli ve kendimi tam hissettiğim bir dönemdeyim.

İçinden geçtiğimiz bu süreç hayata bakışınızda değişiklikler yarattı mı?
Bence pandemi dönemi hepimizi dış dünyaya kapatırken, aslında bize kendimize doğru yapacağımız bir yolculuğun da imkanını tanıdı. Hayatın son yıllarda iyice artan hızına ayak uydurmaya çalışırken ister istemez kim olduğumuzu ve gerçekten ne istediğimizi düşünemez halde hareket eder olmuştuk. Oysa şimdi, dışarıdaki hayat yavaşladıkça kendi içimize dönebildik ve kendimizle biraz daha haşır neşir olabildik. Bu bahsettiğim akış benim hayatımda da iyilikler ile tezahür etti.

Diğer bir taraftan yine şu sıralar en çok üzerine düşülen kelimelerden biri 'farkındalık'. Sizin son dönemde hayatta en çok neye karşı farkındalığınız arttı?
Aslına bakarsanız farkındalık, farkında olma niyeti ile hareket etmeye başladığınız andan itibaren tamamı ile hayatımıza yön veren bir ruh hali. Bu ruh hali ile hareket ettiğinizde attığınız her adımdan aklınızdan geçen her düşünce zerresine kadar başka bir dikkat ve özen ile hareket eder hale geliyorsunuz. Böylelikle kişisel farkındalık ile aslında sadece kendinize değil, çevrenize ve bir dış çemberde düşünecek olursak tüm dünyaya karşı farklı bir bakış açısı ile hareket ediyorsunuz. Bu dönem de bize sadece bireysel olmanın değil; evrensel olabilmenin önemini iyiden iyiye hissettirdi.

Şu aralar çok fazla yeni influencer/tasarımcı vs. ortaya çıkıyor ama pek çogu aynı hızla silinip gidiyorlar. Hal böyle olunca sizin kariyerinizle ilgili endiŞe duydugunuz dönemler oluyor mu?
Doğrusunu söylemek gerekirse ben blog yazmaya basladığımda henüz dünyada da, ülkemizde de dijital bir dönüşüm başlamamıştı. Halihazırda geleneksel pazarlama düzeni devam etmekte idi. Ancak bahsettiğim 10 yıllık sürecin özellikle son dört-beş yılında işler müthiş bir hızda ivme kazandı. Burada bireysel olarak değil ancak yapılan ve rağbet gören ve rağbet gördüğü için de uygun karşılanıp teşvik edilen her paylaşımın toplumsal olarak bizi nerelere götürdüğü konusunda endişe duyduğum zamanlar tabii ki oluyor.

Sizin de parçası olduğunuz sosyal medya evreninde sizi diğerlerinden ayıran ve farklı kılan özelliğinizin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Dürüstlük ve samimiyet... İlk günden bu yana bu duruştan ödün vermemiş olduğumu bilen ve hisseden bir kitleye hitap ediyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Çıktığınız bu kariyer yolculuğunda şimdilerde yolun neresinde görüyorsunuz kendinizi?
Aslında benim kendimi nerede gördüğümden ziyade, beni takip eden kişiler ile olan iletişimimde onların beni nerede gördükleri ve ne şekilde konumlandırdıkları benim için çok önemli ve çok kıymetli. Bu sebeple kendime her zaman taşımaktan mutluluk duyduğum bir sorumluluk altında hissediyorum. Bu da beni ilham verici ve iyiye doğru yönlendirici paylaşımlar yapma konusunda hep motive ediyor.

Dünyada genelde yaşanan ve toplumları etkileyen büyük olaylardan sonra moda hemen konuya ilk ayak uydurmaya çalışan, hızla evrilen sektörlerden oluyor. İçinden geçtiğimiz bu Covid 19 süreci sonrası ile ilgili olarak siz neler öngörüyorsunuz tasarımın gelecegiyle ilgili?
Bu konu ile alakalı iki görüş var. Bunlardan ilki 'intikam alışverişi' olarak nitelendirilen, diğeri ise 'bilinçli tüketim' olarak ifade edebileceğimiz alışveriş türü. Intikam alışverişini sokağa çıkma yasaklamaları sonrasında özellikle Uzakdoğu'da lüks markaların en yüksek cirolar ile günü kapattıkları haberleri ile gördük. Bilinçli tüketim kısmını seçen kitle ise dünyadaki ekonomik daralmayı, ucuzlayan iş gücünü, çevresel faktörleri önemseyerek ve dikkate alarak seçimlerini ona göre yapan bir kitle olarak karşımıza çıktı. Hangi tarafın ağır basacağını bize zaman ve sahip olunan farkındalık düzeyleri gösterecek.

Bir yandan da el işçiliğiyle üretilmiş, hikayesi olan tasarımların, üretimden pazarlamaya her konuda hassasiyetli markaların dönemi olacak gibi görünüyor önümüzdeki dönem. Bu konuda neler söylersiniz?
'Bilinçli tüketim yapan' diye bahsettiğimiz insanların davranışsal özelliklerine çok daha yakın bir seçim. Görünen o ki, son birkaç yılda olduğu gibi pandemi sonrasında da özellikle lokal markaların yükselişi önümüzdeki günlerde daha da hız kazanacak. Aslına bakacak olursanız artık sadece bir ürüne sahip olmak değil o ürünle alakalı anlatacak bir hikayenizin olması çok daha değer görür bir hal alıyor. Sunu da söylemeden geçmek istemem... Lokal olmak, küçük kalmak demek değildir ve öyle de olmamalı. Birçok İtalyan ve Fransız marka aslında o ülkenin vatandaşları için lokal birer marka. Ancak onları global birer dev haline getiren birçok farklı unsur var. Yani bu noktada ülkenizin hikayesi ve kültürel mirasından yola çıkarak global ölçekli bir marka yaratılabilir. Ülkemiz hem bu tarihsel derinlik konusunda hem de üretim kabiliyeti konusunda bunun için son derece elverişli.

Influencer-marka işbirlikleri de hız kesmeden devam ediyor. Siz içinde bulunduğunuz işleri seçmek konusunda öncelikli olarak hangi noktalara dikkat ediyorsunuz?
Bunun temelinde de dürüstlük yatıyor. Hayatın doğal akışında var olmayan hiçbir ürün, mekan veya düşünce benim sayfamda yer almıyor. Adı üstünde orası benim kişisel sayfam.

Trendleri takip etmeyi seviyorsunuz. Bu denli göz önündeki biri olarak modanın üzerinizde baskı yarattığını hissettiğiniz oluyor mu?
Aslında bu baskıdan bir süre önce kurtuldum. Modayı takip etmek gerçekten çok keyifli ancak her moda olan şeyin peşinden gitmek pek bana göre değil. Özellikle stiliniz oturduğunda, modaya uygun birkaç parça ile kendinizi kolayca güncelleyebiliyorsunuz. Büyük markalarla ilişkimiz daha uzun vadeli kullanılabilecek yatırım parçalarını tercih etmek yönünde.

Stil sahibi olmanın en önemli kuralı nedir size göre? Ve giymekten en fazla keyif aldığınız parça hangisi?
Ben aslında iki uç noktada giyinmeyi seviyorum. Tam bir takım elbise ve tek parça elbise insanıyım. Aynı zamanda jean pantolon ve beyaz bir tişört benim için olmazsa olmaz. Stil sahibi deyince sadece iyi giyinmek algılanmamalı. Stil sahibi olabilmek için kişinin kendisini önce çok iyi tanıması ardından da sadece moda üzerine değil; farklı alanlarda da gelişime açık olması lazım. Stil, bir bütündür...

Şu an düşündüğünüzde, gelecekle ilgili kalbinizi çarptıran yeni projeler var mı?
Kesinlikle önce bu olağanüstü sürecin sağlıkla ve en az hasarla atlatılabilmesi. Daha sonrasında ufak girişimleri bile büyük bir heyecanla yapacağıma hiç şüphem yok!

RÜYA BÜYÜKTETİK'İN SEZON ALIŞVERİŞİ

ETRO
ÇANTA

AMINA MUADDI
DERİ TERLİK


DODO BAR OR
ELBİSE

SAINT LAURENT
TULUM

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.