RÖPORTAJ İREM ORHAN FOTOĞRAF KUTUP DALGAKIRAN VİDEO BETÜL YAZICIOĞLU
Tasarımcı Elvan Tığlıoğlu "Eklektik diyebileceğimiz bir stilim var. Ben hem tarzları hem renkleri birbiri ile kombinlemeyi çok seviyorum" diyor ve yüzden de stilinde farklılıkları denemekten çekinmeyen, farklı olup fark yaratan biri. Tığlıoğlu ile modaya olan bakışını ve trendleri konuşmak üzere Arnavutköy'deki evinde buluştuk.
Nasılsınız, nasıl gidiyor sezon sizin için? Ben de koleksiyonumuz da kış için hazırız. Havaların da aynı şekilde kış motivasyonumuza cevap vermesi beklentisindeyiz. Özellikle yabancı müşteriler sayesinde kış sezonunun ve halen yazı aratmayan havaların hareketini Galataport'taki mağazamızda görüyoruz. Bir yandan kış bir yandan da yaz satabiliyor olmak bizi mutlu ediyor.
Modayı ve trendleri de çok yakın takip ediyorsunuz, kedinize özgü bir çizginiz de var; siz kendi stilinizi nasıl tanımlarsınız? Benim 'eklektik' diyebileceğimiz bir stilim var. Ben hem tarzları hem renkleri birbiri ile kombinlemeyi çok seviyorum.
Stilinizle ilgili de sıkça iltifat alıyorsunuzdur; şimdiye kadar duyduğunuz en güzel şey neydi? Desenleri ve renkleri birbiriyle karıştırmayı çok seviyorum. Ve çoğunlukla da giyimimde kendi ürünlerimle farklı markaları karıştırarak kombinlemeyi seviyorum. Aklıma her geldiğinde beni keyiflendiren bir cümle var. Markamızla tanışan birinin şöyle bir yorumu olmuştu: "Ben kendimi desen sevmez bilirdim meğer desen seviyormuşum, piyasadaki desenleri sevmemişim…"
Kıyafet seçimleri ve yaptığı seçimle kişinin kendini iyi hissetmesi konusu arasında bir bağ var mı sizce? Bu durum sizi nasıl etkiliyor mesela? Vücut yapınıza uygun bir kıyafet seçimiyle, kendinizi içinde ne kadar rahat hissederseniz o kadar özgüvenlisiniz. Jaquette markasının 'Dis[cover you]rself' mottosu da tamamen bunu anlatmakta. Sitemizin ön yazısında da belirttiğimiz gibi çıkış noktam hep ceket, varış noktam ise özgüven. Aslında soyut bir kavramı somuta devşirip insanlarla buluşturuyorum. Doğrudan ceket, dolaylı olarak da özgüven duygusu sunuyorum.
Bazen kıyafet seçimlerinizle eleştiri aldığınız da oluyor mu? Daha doğrusu bu konuda eleştiri kabul etmeyenlerden mi yoksa her eleştiriyi değerlendirenlerden misiniz? Eleştiri aldığım oluyor tabii sonuçta herkesle aynı zevkleri taşımıyorsunuz. Ama bu bir yandan da benim işim ve bu işi sekiz senedir yapıyorum. En son ve en sık aldığım eleştiri şu yönde; "Bunu ancak sen taşıyabilirdin zaten…" Bunu eleştiri olarak mı almalıyım bilmiyorum ama eleştirileri de kulak arkası etmem diyelim. Özellikle de önemsediğim insanlarınkini. Ayrıca bence eleştirilmek kaçınılası bir şey değil. Sonuçta nasıl değerlendirdiğin önemli.
Sizce bir tasarımda farklılık ve özgünlük mü daha önemli yoksa kullanılabilirlik mi? Ne dersiniz, siz genelde tercihinizi hangisinden yana kullanıyorsunuz? Tasarımda özgünlüğün önemli olduğunu düşünüyorum. Jaquette, özgünlüğünü kendine has çizdirdiği desen dünyasıyla ortaya koyuyor. Desen kullanmadığım ürünlerimde ise tasarım ve işlevsellik anlamında farklı kalmaya çalışıyorum. Tüm bunları yaparken de kullanılabilirliği temel alıyorum. O yüzden her ürünümü muhakkak ilk deneyimleyen ben oluyorum. Daha sonrasında koleksiyonuma katıyorum. Kendi tercihime gelince, bazen giydiğimiz bir elbise içerisinde rahatımızdan daha çok iyi görünmeyi arzuluyor olabiliriz. İşte o durumlarda kullanılabilirliği göz ardı ettiğim olmuştur.
Ayrıca mesela ayakkabı, çanta ya da bir küçük elbise fark etmez, size göre bir tasarımı arzu nesnesi yapan şey nedir? Basit ama özgün olması. Özgün ama işlevsel olması. Günün sonunda bir tasarımı arzu nesnesi yapan şey kişiyle kurduğu ilişkidir.
Aksesuar ve kıyafet arasındaki ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz? Şahsen küpesiz bir kıyafet düşünemiyorum. Doğru seçilmiş, kıyafetle yarışmayan bir aksesuar seçiminin bütünlüğü ve uyumu yakalamak adına önemli olduğuna inanıyorum.
Okuyucularımıza tamamen kendilerine ait bir stil yaratmak ve onu geliştirmek konusunda verebileceğiniz tüyolar olur mu? Vücutlarını iyi tanısınlar, kusurlarını örtüp, güzel yanlarını ortaya çıkarsınlar. Körü körüne trendleri takip etmesinler. Özentilikten uzak dursunlar. Değişime açık olsunlar. Sınırlarını kaldırsınlar.
Dünyada işlerini en çok beğendiğiniz tasarımcılar kimler? Ve son beğeniyle takip ettiğiniz iş birliği? Schiaparelli… Paris'te Musee des Arts Decoratifs'de muazzam bir sergisi de vardı. Sanırım aklımda kalan ve beni en son neşelendiren iş birliği, o da Harry Styles seviyor olmamdan kaynaklı olacak, Gucci X Harry Styles iş birliği.
Sezon trendleriden favorileriniz neler? Oversize lazer ceketler, puffer montlar…
Bu sezon gardırobunuzun demirbaşı nedir? Geç gelen kış sert olacak. O yüzden çift taraflı su geçirmez kumaşlarla ürettiğimiz, bir yüzü Jaquette'e özgü desenlerle hazırlanan ve diğer yüzü kuzu görünümlü suni kürk paltomuz ve her kış sezonumuzun vazgeçilmezi puf montlarımız. Ceketlerim her sezon gardırobumun baş tacı ve ceketlerimle en rahat biçimde giyebileceğim paltolarım. Ceket severlere duyurulur.
Sezon trendleri arasında "asla giymem"dediğiniz bir parça var mı? Ben pek öyle bir şey diyemem. Vücuduma yakıştığı müddetçe kendi tarzımca kombinleyerek her parçayı giyerim.
Peki, sezonda kullanmayı en sevdiğiniz renkler hangileri? Bütün renkler özellikle yaz-kış sarı.
Kendinize yaptığınız son alışveriş nedir? Trençkot deyince akla gelen ve benim en sevdiğim markalardan birinden pardösü.
Modada sürdürülebilirlik üzerine son yıllarda çok fazla görüş ortaya atılıyor. Röportajımızı sonlandırmadan önce; sizin sürdürülebilir modaya katkı için yaptığınız bir şeyler var mı? Sürdürülebilirlik deyince ilk akla çevrenin korunması geldiği gibi sürdürülebilir moda deyince de kullanılan her malzemenin kendiliğinden yenilenebilmesi ve doğaya dönebilir olması olarak tanımlayabilirim. Sürdürülebilir bir tasarımı ilk defa 2020 yaz kimono koleksiyonum ile hayata geçirmeye başladım. Jennifer Lopez için tasarladığım kimonoydu... Kumaşlar hassas kumaşlar olmakla birlikte özellikle yıkama talimatları üzerinde hassasiyet gösteriyorum. Bundan sonra da sürdürülebilir modaya uygun boyama süreçlerini ve moda malzemelerini öncelik almaya çalışacağım. Özellikle kimonolarımın ve elbiselerimin kumaş kalitesi vegandır. Kumaş cinsi cuprodur; yani pamuğun çekirdeğinin liflerinden oluşmaktadır. GRC (Global Recycle Certificate) sertifikalıdır. Toprağa gömüldüğünde 3 ay içerisinde kumaşın yüzde 80'i kaybolmaktadır. Bu kumaşımız dünyanın ilk vegan kumaşını üreten tedarikçiye aittir.
Uzak ya da yakın vadeli gelecek planlarınızla ilgili neler söylemek isteriniz? Planlarımız tamamen yurtdışında satış noktalarımızı çoğaltmak üzere ilerlemektedir.
