RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF ONUR DEMİRDAĞ
VİDEO BERAT SONER ÇAPİN
MODA EDİTÖRÜ ALİ ARİSSO
SAÇ MUTLU AHMET SİNAN
MAKYAJ MELİS İLKKILIÇ
MEKAN İÇİN ÇIRAĞAN PALACE KEMPINSKI'YE TEŞEKKÜR EDERİZ.
Samimi, neşeli, duyarlı, mütevazı, pırıl pırıl genç bir kadınla karşı karşıyayız. Onun aklı fi kri hep işinde, hayattaki heyecanları şu aralar hep kariyeri ile ilgili. Ezgi Eyüboğlu, hayal kurmayı seven biri ama bir o kadar da gerçekçi. Sevgi dolu, çünkü doğasında var bu. Çekim günü kendisiyle karşılaştığımız ilk anda enerjisinin yüksek çekim gücü etrafındakileri de sarıyor ve karlı bir İstanbul gününde tüm ekibe motivasyon kaynağı oluyor. Eyüboğlu ile işi sebebiyle, İstanbul- Ankara hattı arasında mekik dokumak zorunda kaldığı hayatının bu en yoğun döneminde, romantik bir kar yağışı altında buluştuk, hikayesini konuştuk.
EZGİ EYÜBOĞLU RÖPORTAJININ BACKSTAGE VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN BAĞLANTIYA TIKLAYINIZ...
İki sezon TRT'de yayınlanan 'Teskilat' dizisiyle izleyiciyle bulusuyorsunuz. Nasıl gidiyor simdilerde sizin için her sey?
Gayet güzel gidiyor. Seyircimiz desteğini hiç eksik etmiyor. Uyum içinde çalışmaya devam ediyoruz. Güzel sürprizler bekliyor izleyicimizi.
Çekimler dolayısıyla Istanbul-Ankara hattı arasında mekik dokuyorsunuz. Istanbul mu Ankara mı desek? Iki sehir arasında nasıl bir kıyas yaparsınız?
Kıyaslayamam galiba... Ama ben İstanbulluyum. Ailem, arkadaşlarım, evim, hayatım İstanbul, benim için çok özel bir şehir.
Bugüne kadar yaptığınız işlerde sizin için her şey hep çok yolunda gitmiş diyebilir miyiz yoksa takıldığınız anlar da olmuş mudur?
Tabii ki oldu, zaten hayat sürekli bir mücadele. Ama çalıştığım ortamda insanlarla iyi ilişkiler kurmaya çalışıyorum hep ve etrafımda negatif enerjiden hoşlanmıyorum.
Hayatınızla ilgili kritik kararlar alırken mantığınızla mı, yoksa duygularınızla mı hareket edersiniz?
Duygusal bir insan olmama rağmen mantığım hep ağır basar. Şu anda mantığım daha da ön planda. Ama bencilleşmeden kendim için en doğru olanı seçmeye çalışıyorum. Zamanla kendine iyi ya da kötü gelecek şeylerin farkına varıyorsun ve kritik kararlarda ilk önce kendini korumaya almayı öğreniyorsun.
Genel olarak kendinizle barışık biri misinizdir? Değiştirmeye çalıştığınız, hoşlanmadığınız bir yönünüz var mı mesela?
Kendimle barışığım. Kendimle dalga geçmeyi severim, alıngan bir yapım yoktur. Önceleri düşündüğümü söylemek konusunda çok iyi değildim, insanları kırmamak için sustuğum çok olmuştur ama dediğim gibi artık benim için en iyisi neyse onu yapıyorum, değiştiriyorum bu özelliğimi bir süredir, daha da açığım.
Doğduğunuz evde öğrendiğiniz en mühim şey neydi sizce?
Sevgi... Koşulsuz sevgi... En önemlisi buydu bence. Bu yüzden de sevgi verme konusunda çok cömertim. Bir de galiba gülmek. Ne olursa olsun içinde bulunduğum her durumda gülecek bir şey bulurum.
Yıllardır medyada güzel işlerin içinde olan, kitlelerin tanıdığı birisiniz. Ama bu tanınırlıkla ilgili zaman zaman kabul etmekte zorlandığınız, bunun sıkıntısını yaşadığınız anlar oluyor mu?
Özel hayatınız çok merak ediliyor bir kere. Diğer yandan pek çok konuda ister istemez daha açık bir hayatınız oluyor. Ama siz de her insan gibi bazen kendi başınıza kalmak, hayatınızı özel tutmak istiyorsunuz, işte böyle anlarda bu sizi zorluyor.
Yoğun çalışma programınızın arasında, sosyal yaşam-iş dengesini nasıl kuruyorsunuz?
Kuramıyorum. Özellikle şehir dışı bir dizide çalışıyor olmak, sosyal yaşantımı olumsuz etkiledi. Ama çalışmak her şeyin üstünde, enerjimiz varken çalışacağız, sonra sosyalleşiriz hiç sorun değil.
Spor için vakit bulabiliyor musunuz?
Spor için her zaman vakit buluyorum. Düzenli olmasa bile, hayatımın hep önemli bir parçası. Hareket etmeyi seviyorum, bu beni ruhsal ve fiziksel olarak son derece besliyor.
EZGİ EYÜBOĞLU RÖPORTAJININ TAMAMI ŞAMDAN PLUS YENİ SAYISINDA...
