RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF ŞEREF YILMAZ
Türkiye'de teknik tekstil alanında kullanılan kumaşın yüzde 95'i Gaziantep'te üretilirken, bölge Türkiye toplam tekstil ihracatının yüzde 24'ünü karşılıyor. Gaziantep'in bu özelliğini daha da ön plana çıkarmak ve onu kumaşta marka şehirlerden biri haline getirmek için harekete geçen Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB); Ticaret Bakanlığı desteği, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğü ve Tekstil Mühendisleri Odası Güney Bölge Şubesi'nin iş birliği ile 'Doku Kumaş Tasarım Yarışması' organize etti. Tasarımcı Dilek Hanif'in koçluğunda yürütülen yarışma için 222 kişi başvuruda bulundu ve sektörün önemli isimleri, akademisyenleri ve moda tasarımcılarından oluşan jüri üyeleri yarışmanın ön değerlendirmesini gerçekleştirdi, ikinci değerlendirmeye kalmaya hak kazanan 20 yarışmacı belirlendi. İlk 10'a kalan yarışmacılara ait kumaş tasarımları ise Dilek Hanif'in özgün tasarımlarıyla 40 farklı kıyafette hayat bulacak. Kasım ayında gerçekleştirilmesi planlanan defile ve ödül töreninde dereceye giren üç tasarımın sahibi, Ticaret Bakanlığınca uygun görülmesi halinde başta ABD, İtalya, İngiltere ve Avustralya'da olmak üzere dünyanın önde gelen çeşitli üniversitelerinde eğitim görmeye hak kazanacak. Organizasyonun final gecesi öncesi bir araya geldiğimiz Dilek Hanif'ten, bir parçası olmaktan heyecan duyduğu bu iş birliği ile ilgili düşüncelerini aldık.
Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) tarafından, Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde, Tekstil Mühendisleri Odası Güney Bölge Şubesi iş birliğinde gerçekleştirilen Doku Kumaş Tasarım Yarışması'nın koçluğunu üstlendiniz. Nasıl gelişti bu iş birliği, bahsetmek ister misiniz?
Türkiye'nin teknik tekstil başkenti Gaziantep, bu özelliğini tasarım ve estetikle birleştirerek hazır giyim, ev tekstili ve mobilya gibi sektörler için üretilen kumaşlarda da dünyanın bilinen marka şehirlerinden biri haline gelmek için çalışmalar yürütüyor. Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) bana bu yarışmanın koçluğunu üstlenmemi önerdiğinde çok mutlu oldum. Çünkü gençlerin yaratıcılıklarını ortaya koyma fırsatı buldukları bu yarışmada onlara koçluk yaparak birikimini ve tecrübelerimi gençlere aktarma fırsatı buldum.
Bu yarışma ile asıl hedefleriniz neler?
Yarışma ihracatı desteklemek, katma değerli kumaş üretimini ve ihraç edilebilme potansiyeline sahip ürün çeşitliliğini artırmak amacıyla düzenlendi. Tabii en önemli hedeflerinden biri de gençlerin yaratıcılığının öne çıkarılmasına destek olmak ve girişimcilere yeni kapılar açmak...
Yarışmacıları değerlendirme sürecinde asıl önemsediğiniz noktalar neler oldu?
Adaylar sınırlandırılmadan, esinlendikleri bir tema doğrultusunda yarışmaya başvuru yaptılar. 222 başvuru dosyası malzeme ve tekniğin tasarıma uygunluğu, özgünlük, yaratıcılık, inovatif değer kriterlerine göre değerlendirildi. Sonrasında ikinci değerlendirmeye kalmaya hak kazanan 20 yarışmacı belirlendi. İlk 20'ye giren yarışmacılar, ikinci jüri değerlendirmesinde tasarımlarını ve üretilen kumaşlarını moda tasarımcıları, akademisyenler ve sektör temsilcilerinden oluşan jüri üyelerine sundu. Yapılan değerlendirmeyle de ilk 10 finalist belli oldu. Jüri için yenilik ve özgünlük kadar üretilebilirlik ve sürdürülebilirlik de önemliydi. Hem üreticiye hem de kullanan kişiye fayda sağlayan, doğaya saygılı ürünler olması da değerlendirme kriterleri arasındaydı.
Yarışmayı farklılaştıran diğer noktalar neler peki?
Bu yarışma kumaşımızın hak ettiği değere ulaşması için de önemli adımlardan birini oluşturuyor bence. Genç tasarımcılar tarafından hazırlanan yeni, farklı ve özgün kumaşların ve bu tarz çalışmaların yaygınlaşmasını sektörün gelişimi için de son derece önemli görüyorum. Kumaş seçimi tasarımın başarısında çok önemli bir role sahip. Bu yarışmanın da inovatif parçalarla Türkiye'yi tekstil konusunda çok daha farklı bir konuma taşıyacağına inanıyorum.
Bu yarışma ile alakalı sizi en heyecanlandıran şeyler neler oldu?
Yenilikçi projelerin içinde yer almayı seviyorum. Bu projede de beni heyecanlandıran birden fazla nokta oldu. Ortaya nasıl kumaşlar çıkacağını merakla bekledim ve o kumaşların üretilmesinden sonra da üretilen kumaşlarla 40 parçalık bir koleksiyon hazırlıyorum. Baştan sona kadar bir tekstil hikayesini yaşamak bana mutluluk verdi. Final gecesi 5 Kasım'da dünyanın en büyük mozaik müzeleri arasında yer alan Zeugma Mozaik Müzesi'nde gerçekleşecek. Şimdilerde büyük bir heyecanla hazırlıklarımızı yapıyoruz.
İlk 10'a kalan yarışmacılara ait kumaş tasarımları sizin özgün tasarımlarınızla 40 farklı kıyafette hayat buldu sanırım. Biraz da bu koleksiyondan bahsetmek ister misiniz?
Tasarımlarımı özgün kumaşlarla hazırlamak benim için heyecan verici oldu. Yarışmanın final gecesi için ilk 10'a giren kumaşların özelliklerini, dokularını ön plana çıkartacak tasarımlarla bir koleksiyon hazırladım. Bu koleksiyondaki amacımız kumaşları yorumlamak ve onların kabiliyetlerini öne çıkartmaktı. Sonuç olarak ortaya şık, modern ve gardıropların vazgeçilmezi olacak parçalar çıktı.
Son olarak böyle çalışmaların yaygınlaşmasının sektöre olan katkıları hakkında neler söylersiniz?
Hem sektörün gelişmesine katkı sağlayan hem gençlere yaratıcılıklarını ortaya koyma fırsatı sunan bu tarz çalışmaları çok önemli buluyorum. Bu projeler ülkemizdeki potansiyeli daha da ileri taşıma ve tanıtma anlamında da son derece önemli... Türk tekstil sektörü hem tasarımlarıyla hem de kumaşlarıyla çok yüksek bir potansiyele sahip ve ürün çeşitliliğini artırmak için bu tarz çalışmaların daha sık yapılması gerektiğini düşünüyorum.