RÖPORTAJ AYSUN ORHAN
Pandemi hepimizi fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak etkiledi. Bu sonbahar kendinize bir iyilik yapıp sadece tatil değil, aynı zamanda bütünsel bir yenilenme yaşamak isterseniz rotanız Six Senses Kaplankaya olabilir; çünkü otel bu sonbahar wellness felsefesi ışığında, alanında dünya çapında ünlü uzmanları ve yepyeni terapileri misafirleriyle buluşturuyor. Ünlü şaman ve terapist Dr. Alberto Villoldo'nun tecrübeleri ışığında hazırlanan Grow a New Body programı, 24 Ekim'e kadar meraklılarıyla buluşacak. Ben de aynı zamanda bir bilinçaltı dönüşüm uzmanı olduğum için, Dr. Alberto Villoldo'nun Türkiye'ye geleceğini duyunca röportaj yapmak istedim. İşte, keyifli röportajımız...
Öncelikle bir medikal antropoljist, şaman ve şifacı olarak sizin yaşam yolculuğunuzu dinlemek isteriz...
University of California laboratuvarlarında beyinle ilgili sinir sistemleri üzerine yaptığım bilimsel araştırmalarla kariyerime başladım. Bu laboratuvarda zihnin psikosomatik olarak ne şekilde sağlık ve hastalık yarattığına yönelik araştırmalar yapıyorduk. Birkaç yıl süren bu araştırmalardan sonra insanları daha iyi incelemek ve anlamak adına onları teknolojiden ve ilaçlardan uzak en saf ve doğal şekilde gözlemleyebileceğim Amazon Ormanları'na gittim. Teknolojiden uzak yaşayan bu topluluğun tek sahip olduğu ilaç onların zihin gücüydü. Sahip oldukları zihin gücü onları hem iyileştirme hem de hasta edebilme potansiyeline sahipti. Burada insanlar üzerinde yaptığım gözlemler sonucu günümüzde zihnin kendisinin biz insanları hasta ettiği kanaatine vardım. Orada şamanik şifa uygulamalarını gözlemledim. Yıllar süren gözlem ve eğitimlerim sonucu enerji tıbbı felsefesi ve pratiğinde kapsamlı eğitim sunan ve öğrencileri günümüz şamanları olmaları için eğiten Four Winds Society'yi kurdum.
Şamanlar, insanların sadece aura'sına bakarak kaderini nasıl değiştireceğini biliyor. Kişisel hayatlarımızda bu bilgiden nasıl yararlanabiliriz?
Günümüzde beynimizde olup bitenler hastalıklarımıza neden oluyor. Tüm hastalıkların temelinde travmalar yatıyor. Bunlar; çocukluk travmaları, doğumda edinilen travmalar ya da yetişkinlikte hayatın getirdiği zorluklarla edindiğimiz travmalar olabilir. Bu travmalardan kurtulup özgürleştiğimiz noktada aslında kanser gibi tüm hastalıklardan kurtulmuş ve iyileşmiş oluyoruz. Şamanların, insanların aura'sına bakarak kaderlerini değiştirdiğine inanılıyor, aslında şamanlar bilgelik bekçileri, insanların görmediği farklı bir dünyayı görüyor; sizlerin yaydığı aura ve enerji bizlere sizlerin belki kendinizin bile farkında olmadığı hikâyelerinizi anlatıyor. Bu sayede biz şamanlar kaderinizdeki engelleri yenmenize yardımcı oluyoruz. Travmalarınızı bulup onları iyileştiriyor ve size hayat amacınızı bulmakta yön gösteriyoruz. Size evrenle savaşmaktansa onun sırrını çözüp nehrin akışında yüzmeyi öğretiyoruz. Size balık vermiyoruz ama balık tutmayı öğreterek kaderinizdeki düğümleri çözüyoruz.
Yüksek frekansta kalabilmek için birçok yöntem var ama sürdürülebilirlik açısından zor oluyor ve bir süre sonra eski düzene dönülebiliyor. Bu konuda bizlere ne önerirsiniz?
Yüksek bir enerjide ve iyi bir ruh halinde olmanın, doğru akışta kalmanın en temel sırrı; bunun bulunduğun durumla değil, senin iç huzurunla ilgili olduğunu anlamaktan geçer. En iyi arabaya sahip olmak ya da en güzel evde oturmak yüksek frekansta kalmak için süreklilik sağlamaz. Şamanik inançlara göre doğru eşi bulmak, sevdiğiniz kariyeri bulmak gibi hayattaki tüm güzelliklerin anahtarı iç huzurunuzu bulmaktan geçer.
Son yıllarda yaşanan felaketler insanlarda gelecek kaygısına sebep oluyor. Siz tüm bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Covid-19 bundan yüz yıl önce gerçekleşmiş olsaydı insanların üzerindeki etkisi günümüze kıyasla çok düşük bir oranda olurdu. Pandeminin bu şekilde psikolojik sonuçlar yaratmasının nedeni, çoğu insanın hali hazırda farklı hastalıklara sahip olması. Günümüzde Amerikalıların yüzde 85'i diyabet hastası ya da obez. Bunun yanı sıra, ortalama 65 yaşında bir insan yaklaşık olarak 9 farklı hastalık tedavisi görüyor. Bu nedenle pandemi insanları psikolojik olarak kötü etkiledi. İç huzurunu bulmakta zorlanan ve iç yolculuğuna çıkmakta zorlanan birçok kişi kendi içlerine dönmeye zorlandıkları pandemi döneminde daha savunmasız hale geldiler.
Türklerin ruhsal yolculukları konusunda ne düşünüyorsunuz?
Türkiye'yi daha önce de ziyaret ettim, burayı çok seviyorum. Türkiye insanlığın manevi doğum yeri. Türkiye'deki kutsal toprakları keşfetmeyi ve zengin arkeolojisini araştırmayı çok seviyorum. Bana göre daha saklı ve keşfetmeye açık mucizevi bir yer.
