RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF BETÜL YAZICIOĞLU
"Marais Studio köklü bir geçmişin ürünü. Hayalim aslında dedemin ve babamın kurduğu aile mirasını Marais Studio bünyesinde yeni bir jenerasyona tanıtmak. Bugün devraldığım aile mirasını sanat ve tasarım eğitimlerim ile birleştirerek, kendi yolumu yepyeni bir markayla çizebilme heyecanını yaşıyorum" diyen Marais Studio kurucusu Selin Yegin ekliyor; "Markamın en önemli özelliği ise Hint kumaşları ile zamansız ve gayretsiz bir şıklık yakalamak." Yeni koleksiyonlarının detaylarını ve markasıyla ilgili gelecek planlarını konuşmak üzere Nişantaşı Openhouse'ta buluştuğumuz Yegin ile keyifli bir sohbete yelken açtık.
Marka hikayeniz nasıl başladı? Marais studio nasıl doğdu?
Marais Studio aslında köklü bir geçmişin ürünü. Hayalim aslında dedemin ve babamın kurduğu aile mirasını 'Marais Studio' bünyesi altında yeni bir jenerasyona tanıtmak. Çocukluğumdan beri annem ile Almanya, Fransa ve İngiltere'de moda fuarlarına katıldım. Bugün devraldığım aile mirasını sanat ve tasarım eğitimlerim ile birleştirerek, kendi yolumu yepyeni bir markayla çizebilme heyecanını taşıyorum.
Tasarım felsefenizi nasıl tanımlarsınız? İlham aldığınız farklı kültürler var mı?
Tasarım felsefemiz aslında her ürünün hayatın her alanında kullanılabilir olması ve adapte edilebilmesi. Sabah ofise giderken elbiselerinizi üstünüze geçirebilirsiniz ve sonradan akşam programınıza aynı outfit ile devam edebilirsiniz. Modern, kendine güvenen ve içten dışa güzel hisseden tüm kadınlar için tasarım yapıyoruz. Bizim kadınımız şık, androjen tarzıyla her zaman maskülen ve feminenliği birlikte yansıtabilen, kendine güvenen kadındır. Üretim için Hindistan'a çok gidiyorum. Kendi seçtiğim özel olarak tasarlanmış Hint kumaşlarını, çarpıcı elbise ve bluzlara çeviriyoruz. Hindistan gibi bir ülkenin insanları için hayatın anlamı bile çok farklı. Hintliler, kendilerini inandıkları şeylere adıyorlar. Bu da benim için sonsuz bir ilham kaynağı yaratıyor.
İçinde bulunduğunuz sektörde her gün pek çok yeni marka doğuyor. Sizi diğerlerinden farklı kılan özelliğiniz nedir?
Markanın en önemli özelliği Hint kumaşları ile zamansız ve gayretsiz bir şıklık yakalaması. Marais Studio olarak bu gizemli ülkede gördüklerimizi ve desenleri kumaşlara yansıtarak eklektik bir tarz yakalıyoruz. Özellikle Yeni Delhi benim için her anlamda sonsuz bir kaynak yaratmakta. Kokular, renkler ve insanlar kelimeler ile anlatılmayacak kadar ilham verici ve yeni fikirler tetikleyici. Bu egzotik dünyadan besleniyorum ve bunları markamıza aktarmaya çalışıyoruz.
Her şeyin büyük bir dönüşüm sürecinden geçtiği bu pandemi sürecinde, markanız ve tasarımlarınızda yaptığınız yenilikler, güncellemeler var mı?
Pandemi döneminde rahat modeller çalışmaya başladık. Kimonolar ve tek beden olan belinden büzgülü elbiseler çalıştık. 'One size' konseptine geçiş yaptık. Bir elbisemiz, 36 bedenden, 42 veya 44 bedene kadar giyilebiliyor. Adapte olmamız bizim için çok önemli oldu. Daha üniversal tasarımlar yaparak daha geniş bir kitleye ulaşmaya çalıştık. Kısıtlayıcı değil, kolay ve rahat tasarımlara geçiş yaptık diyebiliriz.
Koleksiyona ulaşmak isteyenler nerelerden erişebilirler?
Ana koleksiyonumuzu Nişantaşı'ndaki Openhaus'ta bulabilirsiniz. Ayrıca yine Galeries Lafayette, Brandroom (Nişantaşı, Yalıkavak, Kanyon), Designer of Oz, A35 gibi yerlerde de modellerimizi bulabilirsiniz. İstek üzerine özel tasarım ve 56 bedene kadar elbise tasarımları da yapabiliyoruz.
Markanızla ilgili gelecek planlarınızdan bahsetmek ister misiniz?
Yurtdışında fuarlara katılmaya devam edeceğim. Genel olarak Avrupa pazarında kalmayı düşünüyorum. Şu an zaten satışlarımız Almanya ve Fransa'da gerçekleşmekte. Avrupa operasyonlarımızı JETTRU markamız üzerinden yapıyoruz (AB markası olarak). Alımcılar ile ilişki kurmak eskisi kadar kolay olmadığı için dikkatli olmak lazım. Yavaş, sakin ama emin adımlarla ilerlemek benim için çok önemli.