Röportaj İrem Orhan
Fotoğraf Turan Erteki̇n
Video Evren Suda
Moda Edi̇törü Şeyda Sözüer
Saç Mutlu Ahmet Si̇nan
Makyaj Hazal Öçal
Katkilari Için Cvk Park Bosphorus Hotel İstanbul'a Teşekkür Ederiz.
YAĞMUR TANRISEVSİN İLE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ RÖPORTAJIN BACKSTAGE VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Atv'de yayınlanan Kalp Yarası dizisinde hayat verdiği Ayşe karakteri ile oyunculuk kariyerinde yepyeni bir yola giren Yağmur Tanrısevsin, neşeli kişiliği ve kendine has tavırlarıyla sohbet ettikçe farklı bir yeteneğini keşfettiğimiz çok yönlü genç bir kadın. Hayattaki en büyük motivasyonu ise ne olursa olsun kendi ayaklarının üzerinde durmak ve mutlu olmayı başarmak. Kendisiyle geçirdiğimiz bir çekim günü boyunca ultra sempatik tavırlarıyla herkesi kendine hayran bırakan güzel oyuncu ile yoğun çekim programı arasında önce bir düş kurduk ve İstanbul'da buluştuk; ardından rotayı Yağmur'un oluşturduğu keyifli bir yolculuğa çıktık. Güzellik normlarını, oyunculuktaki yeni formatını, mutluluk felsefelerini ve hayatındaki dengeleri konuştuğumuz genç kadın ile keyifli bir sohbetin kapılarını araladık.
Şimdilerde atv'de yayınlanan Kalp Yarası dizisiyle izleyiciyle buluşuyorsunuz. Nasıl bir yolculuk sizin için? Antakya'daki yoğun çekim programıyla hayatınızda neler değişti?
Pandemi hepimiz için zor bir dönemdi. Hala da tam atlatmış sayılmayız. Ben işini yaparken mutlu olanlardanım. Çekimlerimiz mayıs ayının ortasından beri sürüyor ve ben bu yoğunluğu seviyorum. İşime odaklanmayı seviyorum. Gerçekten bu ortamı, setin bu tatlı telaşlı halini özlemişim.
Setiniz Antakya'da. Nasıl geçiyor zaman? İçinden geçtiğimiz pandemi sürecinde set ortamında olmak nasıl? Motivasyonunuz yerinde mi?
Antakya büyülü bir kent. Set, zamanımızın büyük bir bölümünü alıyor. Tüm çekimler, pandemi kuralları dikkate alınarak yapılıyor. Set dışında, ekip olarak birlikte vakit geçirmeyi seviyoruz. Antakya'yı keşfediyoruz. Birlikte bir şeyler yapmayı seviyoruz. Bu da motivasyonumuzu yükseltiyor, çok iyi hissediyorum.
Siz hayatınızla ilgili kritik kararlar alırken mantığınızla mı, yoksa duygularınızla mı hareket edersiniz?
Ben aslında her şeyi planlayan bir insanım. Kendi işimle ilgili daha iyi olabilmek adına mantığım hep yanımda. Geliştirilecek yönlerim, almam gereken eğitimler, set zamanlarındaki çalışma disiplini... Burada mantığım hakim... Ama bir senaryo geldiğinde, canlandıracağım rolle kuracağım bağ, oynamak istediğim karakter, o rolü benimseme noktasında duygularım belirleyici oluyor.
Şimdilerde çok fazla genç oyuncu ya da influencer ortaya çıkıyor, ama pek çoğu aynı hızla silinip gidiyor. Sizin kariyerinizle ilgili endişe duyduğunuz dönemler oluyor mu?
İçinde bulunduğum sektörü yakından takip etmeye çalışıyorum. Kim ne yapıyor, nasıl yapıyor inceliyorum. Bu bilgileri bir filtreden geçiriyorum; Kalıcı olma filtresi... Benim kendime çizdiğim uzun bir yol var. Bu yolu kendim yürüyeceğimi biliyorum. Orada yalnızım. Bu yolculuk, endişe duymamı engelliyor. Bazı zamanlarda sabırlı olmamı sağlıyor.
Oyunculuk gibi tutkuyla bağlı olduğunuz başka disiplinler de var mı? Ya da bir gün bu işi yapmaktan vazgeçseniz bir B planı oluşturdunuz mu aklınızda?
Oyunculuğun B planı olmaz. Çok severek yaptığım işim bu benim. Yapmaktan asla vazgeçmeyeceğim. Ama seramik tasarımcılığı da eğitimini aldığım ve tasarım ürettiğim bir alan. Oyunculuğun dışında, o alanda da bir şeyler yapıyorum. Belki bu alanda yaptıklarımı sayabilirim.
Her ünlü ismin olduğu gibi sizin de hakkınızda doğru ya da yanlış pek çok haber yapılıyor. Siz olumsuz haberlerden ne kadar etkileniyor, psikolojinize nasıl bir set çekiyorsunuz?
Bu konuda da olgunlaşıyorsunuz. İlk başlarda çok üzülüyordum. Doğru olmayan haberlerin hayatımı olumsuz etkilemesine izin vermiyorum. İçinde bir fikir, bir eleştiri barındıran bir yazı, yorum ve benzeri bir durumda ise, orada bahsedilen detayı iyice anlamaya çalışıp, kendi gelişimim için bir araç haline dönüştürüyorum.
Diğer bir yandan, trendleri takip etmeyi seviyorsunuz. Bu anlamda bizde sizi ve seçimlerinizi keyifle takip ediyoruz. Bu denli göz önündeki biri olarak modanın üzerinizde baskı yarattığını hissettiğiniz dönemler oluyor mu?
Modayı ve trendleri yakından takip ederim. Günlük hayatımda kendime yakışanı ve rahat ettiğim kıyafetleri giymeyi tercih ederim. Ama işim gereği katıldığım davetler, etkinlikler, galalar gibi durumlarda, yaptığım işin sorumluluğu ile moda olanı, trend olanı giymeye çalışırım. Bu da aslında işimin bir parçası... İnsanların gözünün önünde olan bir iş yaptığınızda, o insanlara saygınızdan dolayı özenli olmanız gerekiyor. Bu çizgiyi net olarak çizip, işimi ve gündelik hayatımı ayırdığımda bu baskıyı hissetmiyorum.
Röportajımızın sonuna doğru yaklaşırken, aşkta nasıl bir dönemdesiniz? Şu an aşk en basit tanımıyla nedir sizin için?
Ben hayatımda önem verdiğim şeyleri çok değerli görürüm. Bu işimse, işimi en iyi yapmaya çalışırım. Aşksa, aşka duyduğum saygı ve aşkım için yapacağım şeyler de aynı değerdedir benim için. Şu an yaptığım işle aşk yaşıyorum. Çok mutluyum diyebilirim.
Son dönemlerde kurduğunuz hayaller genellikle ne ile ilgili oluyor?
Şu dönem oyunculuk ve işimle ilgili hayallerim var. Bunun içinde televizyon da var, sinema da var... Birçok alan var... Ama bambaşka bir mecra derseniz, yakın gelecekte seramik alanında sizi şaşırtacak bir hayalim var. Galiba gerçek olmak üzere.
YAĞMUR TANRISEVSİN İLE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ RÖPORTAJIN VE FOTOĞRAFLARIN TAMAMI ŞAMDAN PLUS YENİ SAYISINDA...