RÖPORTAJ ÖZGE ZEKİ
FOTOĞRAF ŞEREF YILMAZ
Dilek Hanif ve ailesi uzun yıllardır Boğaz hattında oturmayı tercih etmiş. Pandemi zamanından hemen önce evlerine taşınmışlar. Dilek Hanif pandemi de olunca eviyle bizzat ilgilenme fırsatı bulmuş. Seyahatlerinden aldığı büyük parçalar, kitaplar ve sevdiği sanat eserleri evin dekorasyonunun da temelini oluşturuyor. Her eşyanın hikayesi olduğuna inanıyor ve kendi evinde de az ve öz tasarım anlayışını yansıtıyor.
DİLEK HANİF'İN FRANSIZ STİLİNDEKİ EVİNİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Eve ne zaman taşındınız?
Geçen sene yılbaşı zamanında taşındık buraya, ikinci senemiz. Daha önce Rumelihisarı'nda oturuyorduk. Bu bölgeyi muhit olarak çok seviyorum ve yıllardır bu tarafta olduğum için çok alıştım. Hafta sonu hiç arabaya binme ihtiyacı hissetmeden alışverişimi, işlerimi, yürüyüşümü yapıyorum.
Evi ilk gördüğünüzde ne durumdaydı?
Burası eski Fransız stilinde dekore edilmiş, kapıları ahşap, ciddi işçilik var, ahşabın kenarları mermerden yapılmış. Hoş, kendine ait bir tarzı var evin. Ben de Fransa'ya çok gidip geldiğim ve orada hep eski tarz otellerde kaldığım için burayı çok sevdim. Kendine ait ruhu olan yerleri severim. Ama onun dozunu ayarladım, bazı tarafları modernize ettim. Bundan önceki evlerimde hep mimarlarla çalıştım, o zamanlarda ben de çok yoğundum ancak pandemi döneminde yoğunluk normalin altına düşünce evle ilgilenme fırsatım olabildi. Zaten kendime ait tarzım var. Bugüne kadar alıp biriktirdiğim parçalar da çok severek kullandığım parçalar. Çok fazla değişiklik yapmadım, parçaları yerleştirdim. Eve taşınmadan önce neyi, nereye koyacağım belliydi.
Dekorasyon stilinizi nasıl tarif edersiniz?
Az, öz, ruhu olan evleri seviyorum. Çok modern bir evde yaşayamıyorum, ben sıcak ortam severim. Bu evin kendisine ait bir stili var. Eşyalar da hemen evin ruhunu etkiliyor. Mesela yemek masam İspanya'dan gelmiş, oradan bir şatodan çıkmış yemek masası. Onun başındaki taht koltuklar da aynı şekilde. O eşyaları koyunca zaten odanın havası hemen değişiyor. Her birinin eski bir ağrılığı, hikayesi var. Evde takım takım olan şeyleri sevmiyorum. Ayrı parçalar ama uyum içindeler. Kıyafette de öyledir, komple takım yerine muhakkak arada bir şeyleri bozmak, stile kendi ruhunuzu katmanız gerek diye düşünüyorum. Onun için de kendime ait seçkilerim vardır.
Kendinizi en rahat hissettiğiniz, en keyif aldığınız yer neresi?
Ben evin her yerini çok kullanan bir insanım. Benim evim hep belli bir düzen içindedir. Ben salonda televizyon sevmiyorum, yatak odalarımızda var. Salonda da açılır kapanır bir ekran var. Burada izlememiz gerekiyorsa hep birlikte otururuz. Evde de her tarafı yeşillik, deniz gören bölümler bana huzur veriyor.