HAZIRLAYAN NAZAN ORTAÇ nazan.ortac@sabah.com.tr
Sevilen oyuncu Müge Boz, eşi Galatasaraylı basketbol yıldızı Caner Erdeniz ve 5 aylık kızı Vina ile ev karantinasında… Yoğun ama sevgi dolu günler geçiren Müge Boz, sorularımızı yanıtlarken, tatlı kızı Vina ile Caner Erdeniz'in objektifine Şamdan Plus için poz verdi.
Karantina süreci herkes için zor ama yeni bebeği olanlar için daha zor olmalı… Nasıl geçiyor bebekle evde günleriniz?
Evet, bebeğim hastalanırsa ve doktora ya da hastaneye gitmemiz gerekirse ne yaparız gibi endişeler tabii ki bütün çocuklu ailelerin düşündüğü bir konu. Onun dışında sanırım bebekli bir şekilde karantinada olmak, biraz daha büyük çocuğu olanlara göre daha iyi. Çünkü şu anda Vina, daha emekleyip, yürümediği için daha kolay oluyor. Yaşı daha büyük çocukları olan arkadaşlarımızın yaşadıkları daha zor. Çünkü çocuklar neden dışarı çıkmadıklarını soruyorlar ya da çıkmak istiyorlar, problem çıkarabiliyorlar.
Günlük rutininiz bu süreçte nasıl değişti?
Bu süreçte günlük rutinimiz şu şekilde değişti: Sporu evde yapmaya başladık. Yoga da düzenli olarak hayatımıza girdi. Çünkü pozitifte kalmak için Caner de, ben de ekstra önem veriyoruz bu süreçte yogaya. Onun dışında tabii ki toplantılarımızı evde yapıyoruz herkes gibi. Görüntülü konuşmalarımız arttı. Eskiden arkadaşlarımızla buluşup, yemek yerken şimdi görüntülü konuşurken yemek yapıyoruz. Tabii ki kendimize ayırdığımız vakit de arttı. Ev işlerimiz arttı, sürekli evin içinde olduğumuz için. Vina ile olan vaktimizi artık daha iyi bir şekilde planlayabiliyoruz. Diğer bir değişiklik de sosyal medya ve Youtube için ürettiğimiz içerikleri normalde bir çekim ekibi ile gerçekleştiriyorken, şimdi çekimleri biz yapmaya başladık. Bu da bize iş anlamında farklı bir bakış açısı getirdi.
Nasıl bir bebek Vina?
Benim ailemde ya da daha önce arkadaşlarımın çocukları olmadığı için bir bebekle çok fazla vakit geçirmemiştim. Bu nedenle kıyas yapabilecek bir durumda değilim. Ama genel olarak bakıldığında, şu ana kadar her şey iyi geçti çok şükür. Genelde çevremizdekilerin söylediği, Vina'nın çok uyumlu, huzurlu ve mutlu bir bebek olduğu. Tabii ben de bakış açışı olarak duruma her zaman pozitif bakmaya çalışıyorum. Hiçbir şeye zorluk olarak bakmadım. Sürecin en başından beri 'zor' kelimesini telaffuz etmemeye çalıştım. Çünkü ne kadar çok zor dersek, belli bir zaman sonra zorlanmaya başlıyoruz.
Evde size yardımcı olan birileri var mı?
Hayır, yok. Bakıcımız zaten yoktu. Ben daha yoğun bir tempoda çalışana kadar bu süreci bakıcısız geçirmeye karar vermiştik zaten. Ama bize yardımcı olan bir yardımcımız vardı, haftanın belli günleri gelen. Tabii bu süreçte ona da izin verdiğimiz için işleri Caner ile beraber yapıyoruz. Karantina öncesi annelerimiz, kardeşlerimiz ya da arkadaşlarımız gelip, bu süreçte bize yardımcı oluyorlardı. Şu an onlar da gelemediği için bir anda çok yoğunluk oldu üzerimizde. Hem Vina ile ilgilenmek hem ev işleri hem yemek hem ilgilendiğimiz işler hem de spor derken, normalinden çok çok daha yoğun bir sürece girmiş olduk diyebilirim.
Eşiniz size yardımcı olabiliyor mu bebekle ilgili?
Caner çok yardımcı oluyor. Hatta birçok konuda benden çok daha fazla bilgili onu söyleyebilirim. Ben emzirmek ve beslenmesini sağlamak gibi konularla ilgilendiğimden, Caner, hangi bebek arabası daha iyi, hangi kitaplar, oyuncaklar alınmalı gibi oldukça fazla araştırma yapıyor ve o işleri hallediyor. Onun dışında bütün işleri beraber yapıyoruz. Ve gerçekten eşlerin bebek büyütme sürecinde yapmış oldukları yardım çok önemli. Onların desteğiyle bu süreç daha kolay geçiyor. Buradan da Caner'e çok teşekkür ediyorum.
Salgın geçtiğinde Vina ile ilk olarak ne yapmak istersiniz?
Bu süreç bittiğinde ilk olarak Vina'ya tatile gitmek istiyorum, çok dürüst olmak gerekirse (gülüyor)… Ama bir yandan da ailemizi de çok özledik. Büyük anneannelerimiz, büyük babaannelerimiz, anneannelerimiz, babaannelerimiz, arkadaşlarımız, yapılacak çok iş var aslında, liste biraz birikti…
Bu sizin ilk Anneler Günü'nüz… Neler hissediyorsunuz?
Çok heyecanlıyım. O gün neler hissedeceğimi bilmiyorum ama kesin çok duygusallaşacağımı biliyorum. Muhtemelen ağlayacağım Anneler Günü'nde, ondan eminim (gülüyor). Annemin, anneannemin Anneler Günü'nü kutlayacağım. Birçok şeyi tekrardan düşüneceğim, annemi, tüm çocukluğumu düşünüp, muhakemesini yapacağım kesin. Duygusal ama oldukça mutlu ve heyecanlı bir gün olacak. Şimdiden sabırsızlanıyorum.
Yeni doğum yapmış annelere, neler söylemek istersiniz?
İlk olarak, yeni doğum yapmış annelere, doğum yapmayı bekleyen anne adaylarına ve tüm annelere çok çok sevgilerimi göndermek istiyorum. İnsan, anne olduğu zaman bir şeyleri anlıyormuş (gülüyor). Sanki anneler kulübü diye bir şey var ve doğum yaptığınız anda o kulübün bir parçası oluyorsunuz. Ve annelerin kendileri arasında o dayanışma, yardımlaşma, bildiklerini birbirlerine aktarma çabasını takdir ediyorum. Bu nedenle benim de yeni doğum yapmış annelere söyleyebileceğim tek şey, yalnız olmadıkları. İnsan bazen böyle bu süreçten sadece kendisinin geçtiğini hissedebiliyor, daha da işin içinden çıkılmaz bir hale gelebiliyor durum. Ama yalnız olmadığımızı hissetmek bu duyguyu hafifletiyor. Belki artık klişe olacak ama pozitif düşünmek de çok önemli. Biz negatif düşünürsek bebeğimiz de bunu hissediyor… O yüzden bebeğimizin sağlığı ve mutluluğu için bizim pozitif kalmamız gerekiyor.