Röportaj:Bade ÇAKAR
Fotoğraflar:Koray IŞIK
20 senelik tecrübelerini bir araya getirerek Line Up Music'i kuran Türkiye'nin en başarılı DJ'lerinden Orhan Akgün ve Öktem Atılal, organizasyon sektörüne farklı işleriyle yeni bir soluk getirdi. Birbirinden başarılı parti ve organizasyonlara imza atan Line Up Music kurucularıyla yeni projelerini, müzik sektörünü ve düğündeki müzik trendlerini konuştuk.
Türkiye'nin başarılı ve tecrübeli iki DJ'yi olarak Line Up Music'i 2013 yılında kurdunuz. İki senede istediğiniz yere geldiniz mi?
Öktem Atılal: Line Up'ı kurarken zaten 20 senelik tecrübesi olan isimler olarak kurduk. Piyasada isim olarak tanınıyoruz. İlk başlarda Öktem ve Orhan değil, Line Up olarak isim duyulunca tabii ki piyasada yeni bir isim olarak görüldü. Ama zamanla hem bizi tanıyanlar hem de işlerimizi görenlerle Line Up Music ismini de duyurduk. İyi tepkiler alıyoruz. Şu ana kadar piyasada çok güzel, dev adımlarla ilerledik. Bunu atarken de çok dikkatli davranıyoruz. Hata yapmadan başarılarımızı üst üste koyarak ilerliyoruz.
Orhan Akgün: Önceden çalıştığımız yerde heyecanımızı kaybetmiştik. Öktem ile biz uzun süreden beri beraberiz. Kısa zaman da aslında çok fazla işler yaptık. Türkiye'nin en popüler kulüpleriyle çalıştık, iyi organizasyonlara imza attık. Tecrübelerimiz sayesinde de piyasadaki boşlukları görerek klasiğin dışına çıkabiliyoruz. Hep aynı şeyleri sunmuyoruz insanlara. Alternatif bir şeyler yaratmaya çalışıyoruz.
Line Up Music, müşterilerine ne gibi hizmetler sunuyor?
Akgün: Line Up Music olarak müşterilerimizin tercihleri doğrultusunda düğün, kurumsal ve özel organizasyonlara DJ hizmetinin yanı sıra müzik konsepti oluşturulması, ses ve ışık sistemlerinin tedariği ve kurulması, sanatçı temini, müzik direktörlüğü gibi birçok hizmeti veriyoruz.
Atılal: Çok başarılı şov ekiplerimiz var. Çok itina ile araştırıp bu insanları buluyoruz. Daha önce Türkiye'ye gelmemiş kişilerle çalışıyoruz. Yeni ekipler ediniyoruz. Türkiye'de daha sahne almamış değişik trio grupları, büyük orkestra ekipleri kuruyoruz. Eksiklerin ne olduğunu görüp, onun üstüne odaklanıyoruz.
Daha çok ne tarz organizasyonlar için talep oluyor?
Atılal: Yazın gelmesi ile biraz ağırlığımız düğüne kaydı. Ama farklı birçok organizasyon için de talep oluyor. Özel davetler, büyük firmaların kurumsal davetleri... Bizim aynı gün içerisinde 3-4 tane düğün yaptığımız oluyor. Biz aynı zamanda DJ'yiz ve altı kişilik bir DJ ekibimiz var.
Yaz döneminin yaklaşması ile düğünler de artmaya başladı. Müzikleri nasıl seçiyorsunuz, trendleri oluyor mu?
Akgün: Düğünün trendi yok. Müzikler, tamamen kişiye bağlı, gelinle ve damada göre ayarlanıyor. Düğünlerde güncel ve eski popüler Türkçe şarkılar, Latin, 60-70-80 kuşağı yabancı müzikler her zaman popüler. Düğünde şu şarkıları çalacağız diyemeyiz, bir takım şarkılar belirleriz ve sonra konukların ve düğünün gidişatına göre değişir. Bazen hiç Türkçe çalmayız, bazen de yabancıyı az kullanırız. Tamamen talebe göre...
Pek çok yerli ve yabancı şarkıyı değiştirerek orijinalinden daha sevilir bir formata sokuyorsunuz. DJ'ler insanları eğlendirmeyi daha iyi mi biliyor?
Akgün: Burada popülerlik çok önemli... Bir DJ direkt sahada olduğu ve nabız yoklayabildiği için tepki verilen şarkıları daha iyi biliyor ve onun üzerinde oynayabiliyor. Bugün Ajda Pekkan'ın şarkılarını hep DJ'ler yapıyor. DJ sahada ruhu daha iyi bildiği için dinleyicinin nerede coşacağını biliyor. Biz genellikle popüler şarkıların üzerinde bu tip yorumları getirmeyi seviyoruz.
Atılal: İnsanların daha çok hareketlerinden anlıyoruz. Eğer insanlar eğlenmiyorsa, o şarkıyı kısa sürede değiştirebiliriz. Düğün şarkılarında biraz daha enerjik ve hızlı geçişler yapmayı tercih ediyoruz. Böylelikle insanlar daha çabuk havaya girebiliyorlar.
Yurtdışında sanatçı ve DJ birlikteliği daha eskiye dayanıyor ancak Türkiye'de yeni yeni görmeye başladık. Neden geç kaldık bu konuda?
Akgün: Teknoloji bu konuda bize daha yeni geldi. İnsanların buna alışması da zaman aldı. Tabii ki Avrupa ve Amerika buna çok önceden başladı ama bu tip şarkıları daha tecrübeli DJ'ler yapabiliyor. Bizim ülkemizde bunu yapmak biraz zaman aldı.
Atılal: Tabii desteklenmek de çok önemli. Tanınmayan bir DJ'in yaptığı remix, çok dikkat çekmiyor. Sosyal medyanın da etkisiyle bizde yeni yeni artmaya başladı. Artık çoğu sahnede orkestra yerine DJ ve vokal bölümlerine ağırlık veriliyor. Artık herkes DJ ile çalışmak istiyor, çünkü insanların enerjilerini anlayabilen kişinin o olduğunu anladılar. Dolayısıyla daha DJ odaklı olmaya başladı. DJ'lerin artık sanatçıları var. David Ghetto'yu düşünün; onun altında sanatçıları var. Eskiden böyle bir şey hayaldi.
Dünyada ve Türkiye'de DJ olarak takip ettiğiniz ve etkilendiğiniz isimler kimler?
Akgün: Son zamanlarda dikkatimi çeken Yunanistan'da bir DJ var. Onun yaptığı eski şarkıların bugünkü remixleri yorumları çok hoşuma gidiyor. Daha diskovari, eğlenceden çok. Ben yorumlarını çok beğeniyorum. Yerlilerden de bizim Ahmet Şendil vardır, çok enteresan yorumları var. Onun işlerini çok beğenirim. Atılal: Özellikle takip ettiğim DJ'ler var, ama Türkiye'de inanılmaz iyi işler yapan ekipler ortaya çıkmaya başladı. Arkadan gelen çok sayıda insanlar var.
Line Up'ın gelecek için planları neler?
Akgün: Hedefimiz olabildiği kadar geniş kitleye Line Up ismini ulaştırmak. Line Up'ı bir marka haline getirip yurtdışına açabilmek istiyoruz. Yurtdışında birçok parti yaptık ama hep Türk isimlerin davetleriydi. Yurtdışındaki insanlara da ulaşmak istiyoruz. St. Regis İtalya ile bu sene çalışmaya başlayacağız, orada yabancı isimlere kendimizi tanıtmamız daha kolay olacak.
Atılal: Benim kendi adıma yaptığım, üstünde çalıştığım şarkılarım var şu an. DJ altyapısı üstüne yapılmış lounge ve Flamenko bir şarkı. Yabancı, DJ'lerin takip ettiği sitelerde ve iTunes'da yayınlanacak. Belirli bir sayıya geldiğinde belki bir albüm yaparız. Line Up olarak da yapmak istediğimiz düğün organizasyonları için bir CD çalışmamız var. Daha çalışmaları devam ediyor. Seromoni ve parti olarak iki CD planlıyoruz. İlk kısmında giriş ve ilk dans şarkıları, diğer CD ise eğlence odaklı olacak.
Bu zamana kadar düğünlerde başınıza gelen değişik olaylar oldu mu?
Atılal: Mesela geçenlerde elektrikler kesildiğinde, son dakikada jeneratörler bulundu. Gecenin sonunu da getirdik. Biz organizasyonlarda ev sahibinin yükünü hafifletmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Benim bu yaz başıma geldi. Düğünün başında yağmur yağmaya başladığı için gelin ve damadın programını tamamen değiştirdik. Hızlı bir şekilde müziği değiştirerek, gelin ve damadın ilk dansını hızlı bir parçada gerçekleştirdik. Işıkları değiştirdik. Müzik ve ışık ile herkes kendini kaybetti. O geceyi de atlattık. Yağmur, bizim içinde riskli. Sonuçta orada çok büyük ses sistemleri var, ama bizim için önemli olan düğünü kurtarmak.
Akgün: Biz bir organizasyon için 6 saat önce, bazen bir gün önceden ses sistemi kurmaya başlıyoruz. Dolayısıyla yağmur başladığında bütün o sistemi içeri taşımak o kadar kolay değil. Tecrübenizle oradaki o yağmuru dekorun bir parçasıymış gibi göstermelisiniz. Sesi kapatmazsınız onun yerine yağmurla ilgili bir şarkı veya insanları moda sokacak bir şarkı çalarsanız, her şey kurtarırsınız. Böyle çok düğün yaptık. DJ müziği çok çabuk ve ortamı hissedip değiştirebilir. Sizin oradaki doğru hareketiniz bütün enerjiyi değiştirir. Düğünü, bizimmiş gibi görüyoruz, çalıştığımız yer olarak değil.
Gelin ve damat için verdiğiniz özel hizmetler var mı?
Atılal: Gelin ve damadın en büyük sıkıntısı, giriş ve ilk dans müziklerinde oluyor. Biz bu durum için farklı seçenekler sunabiliyoruz. Mesela eski veya yeni bir şarkıyı özel bir sanatçımıza tekrardan söyleterek, farklı bir şekilde yorumlatabiliyoruz. Onlara özel, farklı bir versiyonu oluyor.
Akgün: Bu piyasada olmayan bir şeydir. Kişiye özel şarkı... Kişilere özel şarkılar yapabiliyoruz. Ama tabii ki bunun için zaman önemli. Bu hemen yapılacak bir şey değil. Sırf bir şarkı için minimum bir ay gibi bir süre olması gerekir.