YAZI ŞERİF ERCAN
Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından kurulan Pera Müzesi 16. yılını kutluyor. 2005 Haziran'ından bu yana faaliyet gösteren müze, bünyesinde yaklaşık 12 bin parça eseri barındıran üç önemli koleksiyon, 100'den fazla uluslararası sergi, 500'den fazla etkinlik ile bugüne dek fiziksel ortamda 2 milyonu aşkın ziyaretçiyi ağırladı. İstanbul'un kalbinde, Pera bölgesinde, geçmişi 19. yüzyıla dayanan bir binada hizmet veren Pera Müzesi, dijital sergileri ve etkinlikleriyle bugün yalnızca İstanbullu sanatseverlere değil, tüm Türkiye'ye ve dünyaya sesleniyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı'nın 'Oryantalist Resim', 'Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri' ve 'Kütahya Çini ve Seramikleri' koleksiyonlarını sergilemenin yanı sıra, dünyanın önde gelen sanat kurumlarıyla iş birliği yapan Pera Müzesi, ülkemiz ve dünya sanatının önemli sanatçılarını ve koleksiyonlarını 16 yıldır kesintisiz olarak sanatseverlerle buluşturuyor. Müze, sanatla yakından ilgilenen ve yıllar içinde büyük bir tutkuyla, birbirinden değerli üç önemli koleksiyon oluşturan rahmetli Suna Kıraç ve eşi İnan Kıraç'ın, kızları İpek Kıraç'la birlikte kurdukları vakıf bünyesinde faaliyet gösteriyor. Beyoğlu'nda, tarihi Bristol Oteli'nin bulunduğu yerde, Pera Müzesi için yeniden inşa edilen ve otelin 19. yüzyıla ait Art Deco cephesini taşımaya devam eden bina, bugün çağdaş ve donanımlı bir müze işleviyle sanatseverlere hizmet veriyor. Pera Müzesi, bir yandan vakıf koleksiyonları ekseninde gerçekleştirdiği sergi ve etkinliklerle Türkiye'nin kültürel değerlerine ışık tutarken, diğer yandan süreli sergilerle Jean Dubuffet, Henri Cartier-Bresson, Rembrandt, Niko Pirosmani, Josef Koudelka, Joan Miró, Akira Kurosawa, Marc Chagall, Pablo Picasso, Fernando Botero, Ikuo Hirayama, Frida Kahlo, Diego Rivera, Goya, Alberto Giacometti, Grayson Perry, Cecil Beaton, Sergey Parajanov gibi usta sanatçıların yapıtlarını sanatseverlerle buluşturdu.
Müzenin yöneticisi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, "Pera Müzesi'nin kapılarını açtığımız ilk günden itibaren önceliğimiz, sahip olduğumuz değerleri kamuyla paylaşmak ve kültür bilincini gelecek kuşaklara aktarmak oldu" diyor ve ekliyor: "Bunun için popüler değil kalıcı olanı tercih ediyor; yalnızca bir müze olarak değil, kültür ve sanatın farklı alanlarını kucaklayan ve izleyiciyle buluşturan bir platform olarak geleneği gelecekle bütünleştirmeye özen gösteriyoruz. Çocuklara, gençlere, yetişkinlere, huzurevlerine, özel eğitim öğrencilerine, öğretmenlere yönelik programlarımızı, öğrenme etkinliklerimizi de, sanatı daha erişilebilir ve kalıcı kılan yayınlarımızı da, film gösterimlerinden söyleşilere ve konserlere uzayan geniş açılımlı kültür ve sanat programlarımızı da en az sergilerimiz ve koleksiyonlarımız kadar önemsiyoruz."
Özalp Birol "İlk günden beri önceliğimiz, sahip olduğumuz değerleri kamuyla paylaşmak ve kültür bilincini gelecek kuşaklara aktarmak oldu" diyor.
DİJİTAL PLATFORMLARDA ÖNCÜ
YouTube'da Türkiye'deki müzeler arasında en yüksek görüntüleme sayısına sahip olan Pera Müzesi, Spotify mecrasını yine Türkiye'de ilk kez kullanan müze oldu. Müzenin sosyal medyadaki takipçilerinin sayısı ise bir milyonu buldu. 2012 yılından itibaren Google Arts and Culture aracılığıyla koleksiyonlarından seçme eserleri tüm dünyaya açmış olan Pera Müzesi, pandemi sürecinde bu birikime yenilerini ekledi. Farklı dijital sergiler, çevrimiçi söyleşiler ve öğrenme programları, web sitesine yüklenen kitap ve kataloglar, evden çıkmadan birkaç tıkla müzeye erişimi kolaylaştırdı.