Özge Özberk "Çağan'ın yazdığı her kelimeyi oynamak inanılmaz keyifli"

Çağan Irmak’ın yeni filmi ‘Bizi Hatırla’ ile beyazperdeyle buluşan başarılı oyuncu Özge Özberk ile bir araya gelerek hem yeni filmini hem de büyük tiyatro aşkını konuştuk

Özge Özberk "Çağan'ın yazdığı her kelimeyi oynamak inanılmaz keyifli"

Röportaj: Nazan Ortaç, Fotoğrfalar: Canan Yetişti Satkın

Türk sinemasının başarılı yönetmeni Çağan Irmak'ın merakla beklenen yeni sinema filmi 'Bizi Hatırla', 23 Kasım'da vizyona giriyor. Araya giren uzaklıkla birlikte, bir baba-oğulun zamanla birbirine yabancılaşmasını konu alan filmin başrol oyuncularından biri de Özge Özberk... Çağan Irmak'ın, 1980'li yılları anlatan efsaneleşmiş dizisi 'Çemberimde Gül Oya' ile birlikte hayatımıza giren güzel oyuncu, 13 yıl sonra yeniden Irmak'la aynı sette buluştu. O gün bugündür hem televizyonun hem beyazperdenin hem de tiyatronun en sevilen yüzlerinden biri olan Özberk, yeniden Çağan Irmak'la çalıştığı için çok mutlu. "Onun sinemaya bakışını çok seviyorum... Yazdığı her kelimeyi oynamak inanılmaz keyifli" diyen Özge Özberk ile The Ritz-Carlton İstanbul'un sofistike atmosferinde bir araya geldik ve hem filmi hem de yeni tiyatro oyununu konuştuk...


Öncelikle yeni filminiz hayırlı olsun... Hikayesi nedir 'Bizi Hatırla'nın ve filmde sizin rolünüz nedir, nasıl bir kadını canlandırıyorsunuz?
Çok teşekkürler. Hikaye, ufak bir sahil kasabasında yaşayan bir babanın şehir hayatının içinde kaybolmuş oğlunun yanına yerleşmek zorunda kalışıyla başlıyor. Ben ailenin gelini Ece rolünü canlandırıyorum. İlk bakışta tam bir şehirli 'dergi' kadını. Hayatın, dergilerdeki yaşamlardan ibaret olduğunu sanan bir kadın aslında. Babanın eve gelişiyle, hayatında yüzleşmek zorunda kaldığı ve sustuğu konuları haykırmak zorunda kalıyor. Her duygunun karşılığının alınabileceği tanıdık hikayelerden oluşan, çok güzel bir Çağan Irmak filmiyle 23 Kasım'da seyirciyle buluşacak olmanın büyük heyecanını yaşıyoruz.

Çağan Irmak'la daha önce de çalıştınız... Nasıl bir yönetmen Çağan Irmak?
Çağan'ı tek soruya sığdırmam mümkün değil. Benim için çok özel biri. Tarzı ve sinemaya bakışını çok seviyor ve beğeniyorum. Onunla sette olmak, yazdığı her kelimeyi oynamak inanılmaz keyifli. 13 yıl aradan sonra kaldığımız yerden devam ettik, hiçbir şey değişmedi... Aynı keyif, aynı disiplin, aynı haz...

Bu film için nasıl teklif geldi ve sizi çeken ne oldu; Çağan Bey'in dışında?
Çağan'ın son filmi 'Çocuklar Sana Emanet'i seyrettikten sonra ona mesaj attım, "Yeter artık, sonraki filmde ben de varım, çok özledim" diye... Bir süre sonra beni aradı, "Bir senaryo yazdım, ters köşe bir kadın var, bakalım ne hissedeceksin" diye... Tabii ki öncelikle hikayeye bayıldım. Kadının hikayesi çok etkileyiciydi. Aile ilişkilerinizde kaçırdığınız duyguları telafi etmek adına bu film herkese iyi gelecek.

Sanırım konusu itibariyle 'Bizi Hatırla' yine oldukça duygu yüklü bir film... Sizin aile bağları ile ilgili düşünceleriniz neler? Siz de annesiniz; hiç ilerisi için düşünceleriniz oluyor mu?
Ben çok mutlu bir çocukluk geçirdim. Mutlu ve yüksek sesi olmayan, konuşarak problemleri çözmeye çalışan, akşam yemeklerinin birlikte yendiği, anneanne ve dedeli, keyifli bir çocukluk dönemi... Bunun için annemle babama hep minnettar kalacağım. Onlar önümüzdeki sene 50. yıllarını kutlayacaklar. Leo'nun da anneanne ve dede sevgisinin, saygısının öğretisiyle büyümesini çok istedim bebekken. Çok şükür şimdi birbirlerine çok düşkünler. Onlardan öğreneceğimiz çok şey var.

Oğlunuzdan söz açılmışken; nasıl bir ilişkiniz var Leo'yla? Neler yapmaktan keyif alıyorsunuz birlikte?
Mümkün olduğunca tiyatro ve sinemaya gidiyoruz. Lego yapmaya bayılıyor. Ondan çok şey öğreniyorum, adeta her şeyi bilerek doğmuş gibi (gülüyor). Vakit geçirmekten büyük keyif alıyorum. Artık yaşı büyüdükçe kendi arkadaşlarıyla takılmak istiyor doğal olarak.

Nasıl bir çocuk Leo? Sanatçı tarafı var mı? Onun da oyuncu olmasını ister misiniz?
Uzun süredir elektro gitar dersi alıyor. Müziğe yatkınlığı var. Bunun dışında tenis oynuyor. Küçük yaşta oyuncu olmasını istemem ama akacak kan damarda durmaz derler. Belli olmaz bu işler. Tek istediğim hayatı boyunca sevdiği ve isteyerek yaptığı bir mesleği olsun, başarı zaten arkasından gelir.

Dizi, hemen arkasından sinema, şimdi tiyatro; neler yaptınız bu dönemde?
'Kalbimdeki Deniz' geçtiğimiz mayıs ayında bitti, ufak bir tatil, hemen sonrası Çağan'ın filmine başladım. 'Bizi Hatırla' filminin seti başladı derken, tiyatro provaları da başladı ve yazdığım müzikal çocuk oyununun hazırlıklarına girdim. Epey yoğun bir dönem benim için. Çok yeni heyecanlar yaşıyorum hem filmin vizyonu hem tiyatro oyunu ile...

Nedir sizin için tiyatronun önemi?
Tiyatro, oyuncuların oyunculuklarını temize çektiği yer bana göre. Olmazsa olmazımız... Ayrı kaldığımızda duyduğumuz vicdan azabı adeta. Şu an çok yoğun bir programım var ama dizi görüşmeleri de yapıyorum bir taraftan.

Sinema, dizi, tiyatro... Hangisinden daha çok keyif alıyorsunuz?
Tiyatro elbette öncelik... Şimdi yeni oyunumuzla aralık ayında Sahne Maslak'ta başlıyoruz. 'Açık Aile', Dario Fo ve eşi Franca Rame'nin birlikte yazdığı, karı-koca ilişkileri üzerine iki kişilik bir komedi oyunu. Provalarımız çok keyifli geçiyor.

'Açık Aile'yi biraz daha anlatır mısınız?
'Açık Aile', kadın-erkek ilişkileri üzerine yazılmış, tüm dünyada oynanmış iki kişilik tek perdelik bir komedi. Kubilay Penbeklioğlu ile beraber oynuyoruz. Oldukça eğlenceli bir oyun. Dünyada birçok uyarlaması var. Karakteri oluştururken hepsini izledim. Oyun, kadın-erkek arasındaki eşitsizliğin kaynaklarını acımasız bir mizah diliyle sahnede didik didik ediyor.

Yıllardır hayatımızdasınız ve fiziğiniz neredeyse hiç değişmedi! Nedir gençliğinizin sırrı? Nasıl bakıyorsunuz bedeninize ve cildinize?
Spor yapmamak, düzensiz beslenmek, çok çalışmak, az uyumak (gülüyor)... Şaka bir yana, şanslı bir yapım var; sanırım genetik. İki gün yemezsem, dikkat edersem kilo verebiliyorum. O yüzden yeme-içme konusunda fazla şımarığım. Özel olarak kendime uyguladığım bir sırrım yok. Dizi dönemi çok ağır ve uzun süre ciltte kalan makyajlar yapılıyor, haliyle cilt yıpranıyor, saçlar da aynı şekilde. Set harici makyaj yapmam. Temiz ve nemli tutmaya önem veriyorum. İşin sırrı bol su.

Resim yapmayı da sevdiğinizi biliyoruz; nedir resimle ilişkiniz? İleride bir resim sergisi açmayı düşünür müsünüz?
Resim yapmak bir terapi aslında. O kadar iyi geliyor ki... Kimse yeteneğim yok diye düşünmesin. Üzerine çalışmak, vakit harcamak, denemekle ve renklerin aşkına düşmekle başlıyor her şey. Şimdilik sadece evimde ve yakın dostlarımda yaptığım çalışmalar var. Tabii ki ileride zaman ne gösterir, ama sanırım yakında anneme bir sergi açabiliriz. Son iki senedir nefis tablolar yapıyor, o da merak sardı, ders alıyor. Babamın da resim yeteneğini söylemeden geçemeyeceğim.

Orkun Darnel ile çok mutlu bir tablo çiziyorsunuz; nedir sizce mutlu ilişkinin sırrı?
4.5 sene bitmek üzere. Birlikteyken kıymet bilmek ve keyif almak, hepsi bu...

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.