Yaptıkları farklı etkinliklerle dikkat çeken BMW, bu kez 'Otomobil Sineması' ile hem BMW hem de sinema tutkunlarını mest ediyor. Geçtiğimiz yıl yenilenen Kosifler Oto Bağdat Caddesi'nde düzenlenen etkinlikte denemeyi istediğiniz bir BMW'nin içinde sezon filmlerini seyretme fırsatı bulacaksınız. Büyük ilgi çeken etkinligin ayrıntılarını, BMW, Mini ve Land Rover Pazarlama Direktöcd gşderü Hilal Kosif'ten dinledik...
Hilal Kosif kimdir? Eğitim ve kariyer hayatınızdan bahsedebilir misiniz?
Güleryüze inanan, pozitif düşüncenin harikalar yarattığını hayatının her alanında gören, insanlara güvenen, tamamen hümanist yapıda biriyim. Yargılamadan, farklılıkları zenginlik sayan, sevgi verdikçe sevgi alınabildiğine inanan bir yapım var. Eğitimimi yurtdışında tamamlamamın en büyük nedeni, İstanbul'daki güvenli alanımdan çıkıp, kendimi daha çok geliştirebilmek, kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek içindi. Öğrenimim sırasında kendimi Almanya'da Almanca için, İspanya'da İspanyolca için dil kurslarına giderken buldum. İşe başladığımda zamansızlıktan yapamayacağımı düşündüğüm bütün isteklerimi, öncesinde yaptım. Bugün yine iyi ki böyle yapmışım diyorum. İşe başlamadan önce kısa süreli çalışmalarım oldu; Londra'da Amex'te hazine bölümünde, Münich'te Hypo- Vereinsbank'da hazine bölümünde, yine Münich'te BMW servis departmanında değişik projelerde çalıştım. Sonrasında babamın "Artık yeter gel" demesinden sonra aile şirketimiz Kosifler'de çalışmaya başladım.
Kosifler Oto'da ne zaman, hangi pozisyonda işe başladınız? Şu anda hangi görevi yürütüyorsunuz?
Döndükten sonra Kosifler'de farklı departmanlarda çalışmalarda bulundum, sonrasında ise en çok ilgimi pazarlama çektiği için pazarlama departmanında çalışmaya başladım. Bugün BMW, MINI ve Land Rover markalarının pazarlama direktörüyüm.
Otomobillere merakınız ne zaman başladı?
Biz bir aile şirketi olduğumuz için, ailenin neredeyse tüm bireylerinin içinde olduğu bir iş, hayatınıza hemen giriyor. 30 seneye yakın zamandır bu işin içinde olduğumuza göre, kendimi bildiğimden beri diyebilirim.
Almanya'ya gidip, BMW'de eğitim aldınız, bu eğitim sürecinden biraz bahseder misiniz?
Üniversitedeyken yaz tatillerimi kısa süreli stajlar yaparak geçiriyordum. Münih'te BMW'nin servis departmanında çalıştım. Satış sonrasında müşteri memnuniyetini sağlamanın her alanında bulunarak; acil servisten, call center'a kadar, bir sürü alanda kısa süreli deneyimlerim oldu. Hatta bir seferinde servis tulumlarını üzerimize giyip, yolda kalan bir BMW 8.50'nin yardımına gitmiştik.
BMW'nin her modelini kullandığınızı biliyorum, bu işinizin bir gereği mi, yoksa içinde merak ve hobi de var mı?
Otomobil kullanmaktan keyif alıyorum. BMW, sürüş keyfini kullanıcısına yansıtan en iyi markalardan biri. Bunun üzerine çalışıyorlar ve müşterisini en çok mutlu eden sürüş deneyimini yaşatıyorlar. Bu yüzden tüm modelleri zevkle kullanıyorum.
Başka hobileriniz var mı?
En önemli hobilerimden biri seyahat etmek. Başka kültürleri tanımak, farklılıkları deneyimlemek, bana inanılmaz bir yaşam enerjisi veriyor. O yüzden zaman buldukça, seyahat etmeye, yeni yerler görmeye çalışıyorum. Hayattan zevk alan bir kişiliğim var. Spor yapmayı, koşmayı, dans etmeyi, kitap okumayı, yeni şeyler denemeyi seviyorum.
Sizin favori otomobiliniz hangisi? Bu otomobili seçme nedenleriniz neler?
Otomobilde performansa önem veriyorum, bir model seçmem imkansız. Mini kullanmanın hissini; eğlenceli, karakteristik yaşam tarzı fikrini seviyorum. BMW kullanmanın sürüş keyfini; Land Rover'ın da yüksekliği, emniyeti, verdiği güveni seviyorum.
Kadın sürücüler otomobil alırken sizce nelere dikkat etmeli?
Kadınların otomobil alırken en çok dikkat ettikleri özellikler; ilk önce renk, daha sonra kullanımı kolaylaştıracak detaylar; açılır kapanır aynalar, park mesafe kontrolü gibi... Sürücüleri bayan ve bay olarak ayırmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Benim için otomobil kullanırkenki hissiyatım, kendimi emniyetli hissetmem, sürüş keyfi, performansı ve benimle bütünleşebilecek bir otomobil olması önemli.
Kadın sürücülerin erkeklere oranla başarısız olduğu gibi yaygın bir kanı var, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Kesinlikle katılmıyorum, çok güzel otomobil kullanan kadınlar var. Çok kötü otomobil kullanan beyler de var. Bu bence bakış açısı. Her şeyde olduğu gibi, neyi nasıl görmek istiyorsanız, o tür olaylarla karşılaşıyorsunuz.
Nasıl otomobil kullanırsınız, hızlı mısınızdır, hiç kaza yaptınız mı?
Eskiden daha hızlı otomobil kullanırdım, şimdi öyle değil. Ufak tefek kazalar yaptım. Allah, hepimizi cana gelecek kazalardan korusun.
Hiç otomobil yarısçısı olmayı düşündünüz mü, denemeleriniz oldu mu?
Aslında otomobil yarışçısı olmayı en azından denemek isterdim, "keşke" dediğim bir o var. Hem bu sektörde olup, hem de deneyimleme fırsatım vardı ama kullanmadım. Bir keresinde İtalya'da yarış pistinde yarış otomobilini kullanmayı denemiştim, grupta bana bir ödül vermişlerdi, o günden sonra olabilirdi diye düşünmeye başladım.
Aile şirketinde çalışmanın avantaj ve dezavantajları neler?
Aile şirketlerinde çalışmanın avantajları çok yüksek, mesela biz kurumsal bir aile şirketiyiz. Sektörün getirdiği ani durumları, fiyat, ÖTV artışı, avantajları gibi konuları çok prosedüre girmeden daha çabuk hayata geçirebiliyoruz. Dezavantajları ise en aza indirgeyerek, aileyi koruyarak, profesyonel olarak yönetiyoruz.
Kosifler Oto'nun Otomobil Sineması etkinliğinden bahseder misiniz? Fikir nasıl ortaya çıktı, ne kadar süre devam edecek?
Kosifler Oto Bağdat Caddesi, Kosifler Oto'nun otomobil sektörüne adım attığı ilk lokasyon biliyorsunuz. Geçen sene yenilenmesinden sonra burada bir sürü aktivite gerçekleştirdik. Kosifler Otomobil Sineması da bunlardan biri. Fikri ajansımız getirdiğinde çok beğendik. Bağdat Caddesi gibi bir caddenin üzerinde hem istediğiniz BMW otomobilini deneyimlemiş, içinde zaman geçirmiş olacaksınız, hem de sezon filmlerini izleme imkanı bulacaksınız. Nisan ayı boyunca her çarşamba devam edecek olan bu etkinliğimiz müşterilerimiz tarafından da beğenildi. Bağdat Caddesi'ni arayarak, otomobilinizi seçip, içinden sinema seyredebilirsiniz. O kadar güzel bir ortam oldu ki haftaya kendi arkadaşlarımla bir matineye katılmayı düşünüyorum.
Röportaj: Mehmet ÜSTÜNDAĞ
Fotoğraf: Leyla YAMAN