Röportaj: Gülçin İşler Fırat gulcin.firat@sabah.com.tr
Fotoğraflar: Koray Işık
Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden biri olan, Portakal Sanat Evi'nin 4. kuşak temsilcisi Maya Portakal Bitargil, "Benim işim sanat; sanatı, sanat sevgisini yaymak, daha çok kitlelere dokunabilmek, farkındalık yaratabilmek" dediği Nişantaşı Mim Kemal Öke Caddesi'ndeki galerisinde buluştuk. Şu an 6 aylık hamile olan ve hamilelik heyecanıyla işine tüm tutkusuyla devam eden başarılı tasarımcı Selma Çilek Çiftçi ile Bebek'teki "Burası benim için çok özel ve güzel bir yer" dediği Bebek'teki tarihi binadaki ofisinde bir araya geldik. Dinamik, trendi tasarımlarıyla her zaman beğenilen MyBestFriends markasının kurucusu ve kreatif direktörü Ayşegül Afacan Köksal'ın da Nişantaşı'nda markasının yaratıcı ekibi için ve kendi özel toplantıları için organize ettiği ofisine konuk olduk. Üç başarılı kadının da iş hayatına dair tavsiyelerini, ofislerinde nerede vakit geçirmeyi sevdiklerini ve işlerini konuştuğumuz keyifli bir röportaj yaptık.
Maya Portakal Bitargil: "Çalışma Ortamım Sakin ve Dingin"
Cemiyet hayatının genç kuşak başarılı ismi, Portakal Sanat Evi'nin 4. kuşak temsilcisi Maya Portakal Bitargil ile Nişantaşı'ndaki galeride buluştuk.
105 yıllık Portakal Sanat Galerisi'nin 4. Kuşak temsilcisi Maya Portakal Bitargil ile Nişantaşı'ndaki Mim Kemal Öke Caddesi'ndeki 2 kata yayılmış, muhteşem atmosferiyle bir anda başka dünyanın kapılarını açan Portakal Sanat Galerisi'nde bir araya geldik. "Her zaman işimizi geleceğe taşımak, sanatı daha çok büyük kitlelere yaymak, yaygınlaştırmak, daha çok insana dokunabilmek yazılı olmayan misyonumuz" diye işine olan tutkusunu dile getiren Maya Hanım için hem ofisi hem de gezdiği müzeler, sergiler ve müzayedeler işini tanımlıyor.
"Motivasyonumu artıran en önemli şey sessizlik ve beyin fırtınalarını yaptığımız büyük toplantılarda karşı fikirdekilerle tartışmak, aynı fikirde olmamak... Aynı fikirde olmadığım, kendi fikrimin anlaşılabilmesi için efor harcadığım ve hiç bana uymayan bır fikri de anlamaya çalışmak beni besliyor ve motive ediyor."
"Galerimiz Nişantaşı'nda çok canlı ve şehrin merkezinde bir caddede ancak buraya girdiğiniz anda müthiş bir sessizlik sizi karşılıyor. Ofisteki odam parka baktığı için kuş seslerini de duyabiliyorsunuz. Eserlerin olduğu kısım da öyle ve bu sayede hem eserlerle hem de kendinle baş başa kalabiliyorsun."
"Benim çalışma prensiplerim çok çalışmak ve zamanı çok iyi yönetmek. Özellikle anne olduktan sonra öğrendim ki her anı iyi değerlendirmek gerekiyor. Zamanı planlayarak maksimum verim almaya özen gösteriyorum."
"Günümüzde parmaklarımızın ucuyla kontrol ettiğimiz dijital platformlar en büyük çalışma alanımızı oluşturuyor ve ofis algısının karşılığı. Öğrendiğimizi, yarattığımızı paylaşmak, bunları büyütmek için klasik ofisler değil de bilgi ve iletişim esas. Dolayısıyla bugün her yer ofis..."
"Çalıştığım alan konsantrasyonumu tetikleyecek sakinlik ve dinginliğe sahip, kişisellik katabildiğim bir alan... Dedemin, kızımın fotoğraflarının, bana yazdığı küçük notların da olduğu, kitap ve kataloglarla yakın temasta kalabileceğim ve çalışma güdüsünü coşturacak bir alan..."
"Bir iş günüm kızım Defne Olivia'yı okula bırakarak başlıyor. O günün planını bir gün önceden çıkarmış olduğum için her gün yapacağım ve takip edeceğim işlerin ne olduğunu biliyorum. Güne 6'da uyanarak başlıyorum. Erken uyanmanın çalışkanlığa, günü verimli geçirmeye çok iyi geldiğini düşünüyorum. İşimin çok büyük bir parçası galerimin dışında geçiyor. Sanatsever dostlarımla kimi zaman tek başıma müze, sergi gezerek, sanat sohbetlerinde buluşarak geçiriyorum günümü. Her günün dinamiği farklı oluyor kısacası..."
Selma Çilek Çiftçi: "İşim Benim Her şeyim"
Başarılı genç tasarımcı Selma Çilek Çiftçi ile Bebek'teki tarihi binada hayata geçirdiği 2 katlı showroom'unda bir araya geldik.
Selma Çilek Çiftçi'nin en sevdiği yer, Bebek'teki showroom'unun üst katındaki toplantı odası. Burada çalışma masasında vakit geçirmeyi çok seviyor, çizimlerini burada yapıyor ve her gün ofise girer girmez ilk işinin bu köşeye oturarak, günlük işlerini organize etmek olduğunu söylüyor. Selma Hanım bu odanın en çok ışıklı, havadar oluşunu seviyor ve kahvesini içerek güne başlamanın günün en tatlı anlarından biri olduğunu söylüyor.
"6 yıldır moda dünyasındayım ve ilk günden beri Bebek'teyim. O yüzden buranın benim için önemi çok büyük. Bebek'i zaten her zaman çok seviyordum ve ofisimin Bebek'te olması çok güzel. Denize yakın olduğum için ayrıca huzurlu ve dingin oluyorum. Son zamanlarda sokağımızda moda markaları arttı ve burası da bir moda sokağı gibi oldu."
"Ofiste motivasyonumu artırmak için kahvemı alırım, güzel, sakin bir müzik açarım. Yağmur ve kapalı bir hava yoksa benim için motivasyon yüksek olur, güneş ışığıyla benim de enerjim yükseliyor. Benim için en önemli şey ışık"
"Ofisimin olduğu bina tarihi olduğu için dairemde fazla bir oynama yapmadım; dokusunu bozmadan dekore ettik. Yüksek tavanlı, ferah ve ışığı çok iyi alan bir ofis ortamımız var. Renklerde de bej, açık pembe gibi soft renkleri tercih ettim. Pirinçlerle de renklendirdim."
"İşim benim hayatımdaki her şey... Hem işim hem hobim; Kısacası hayatımın tam ortasına oturuyor. Çok sevdiğim bir işi yapıyorum ve hiçbir zaman sıkılmıyorum. Zamanımın yüzde 90'ını işim dolduruyor ve nundan çok mutluyum."
Hamileliğimin 6. Ayına girdim, çok güzel gidiyor. Beni yormadı çok şükür; mide bulantısı, yorgunluk, uyku hali filan hiç olmadı. Son 3 ayım da böyle giderse çok iyi olacak. Şu sıralar oğlumun odasını hazırlıyoruz, ufak ufak heyecanlanmaya başladım."
"Şu sıralar Pre-Fall 2020 Sonbahar koleksiyonunu hazırlıyorum. Kasım ayının sonuna kadar onları Amerika'daki ajansıma göndereceğim. Aynı zamanda bir sonraki yazın siparişlerini topluyorum, onları üretime gireceğim. Çok yoğun tempoda çalışıyorum."
Ayşegül Afacan Köksal: "Verimli Bir çalışma Alanı oldu"
MyBestFriends markasının kurucusu ve kreatif direktörü Ayşegül Afacan Köksal ile Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi'nde yeni hayata geçirdiği çalışma ofisinde bir araya geldik.
MyBestFriends markasıyla sevilen tasarımlara imza atan Ayşegül Afacan Köksal, Nişantaşı'ndaki ofisini "burayı verimli bir çalışma alanı oluşturabilmek adına seçtim; ışığı, lokasyonu ve tarihi bir bina oluşu beni ve ekibimi çok heyecanlandırdı" sözleriyle tanımlıyor. Köksal, ofisinde en çok sevdiği köşenin doğal dokusuyla büyülendiği çalışma masası olduğunu belirtiyor ve genel olarak mekanın çabasız oluşturulmuş şıklığını, güneş enerjisini, sakinliğini çok sevdiğini söylüyor.
"Mekandaki akışın ve sirkülasyonun doğru bir enerji ile akması tüm tasarım ve üretim sürecini derinden etkiliyor. Kurgumuzu iyi yaptığımızda çalışma alanlarının işlevselliği artıyor, bu da başarıyı getiriyor. Benim ofiste motivasyon kaynağım düzen ve hız; dağınık ortamlarda verimli çalışamıyorum. Yerinde duramayan enerjimi kontrol etmenin tek yolu inanın bu..."
"Ekibim kendi kurallarını kendi belirliyor. Eğlenceli, pozitif ve samimi insanlar toplandı etrafımda; İşini doğru yapan, Mybestfriends markasına ve Mybestfriends kadınlarına inanan, çalışkan ve eğitimli insanlar ile çalışıyorum."
"Yeni başlangıçların, yeni hedeflerin daha büyük hayallerin Zemini olacağı için yeni ofisim beni çok mutlu ediyor. Ofisim benim için huzur ve konfor içinde sıkı Çalışmayı ifade ediyor."
"Mybestfriends'ın mimari kimliğini oluştururken 'zamansız sakinlikten ilham alan minimal bir mimari' mottosuyla yola çıktık. Tıpkı tasarımlarımda olduğu gibi mimari kimliğimizde de detaylar ile şaşırtmayı istedik. Kıyafetlere sakin bir background hazırlama fikri beni çok iyi ifade eden mimarım Aslı Baysan Birgen'e aitti. Doğru ışık, doğru enerjı ve işte buradayız."
"Benim için tasarım süreci sadece kıyafet tasarlamak değıl; Tüm işletme birimlerini sürekli olarak geliştirmeli, verimli stratejiler belirlemeli ve tüm süreçleri yeniden tasarlamalıyım. Bu yüzden iş günümü ekibim ile verimli çalışmak için saatlere bölüyorum; Tasarım, üretim, marketing, sosyal medya ve diğer süreçler ile tek tek ilgileniyorum. Benim için her gün iş günü çünkü yaratıcı sürecin nerede, ne zaman kimden ilham alacağı belli olmuyor."