Nurseli doğru söylemiyor

Nurseli doğru söylemiyor
Sinan Özedincik bu hafta da magazin gündemini yakın markaja aldı. İşte Günaydın gazetesinin usta kalemi Sinan Özedincik'den Sabah.com.tr okurlarına özel açıklamalar...

MARİLLA ERÇİK / SABAH İNTERNET

NURSELİ DOĞRU SÖYLEMİYOR
Nurseli İdiz'in Alaçatı'da gündüz vakti aşırı derecede alkollüyken çekilen fotoğrafları, bütün gazetelerde manşet oldu. İdiz, hayatındaki en sevdiği kişilerin iki yıl içersinde öldüğünü, moralinin genel olarak bozuk olduğunu, içkiyi bu yüzden fazla kaçırdığını, ama fotoğrafları gördükten sonra büyük pişmanlık duyduğunu söyledi. İdiz'in bu görüntüleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Nurseli İdiz'in görüntülerine üzüldüm açıkçası. Çok iyi bir oyuncu. Çok iyi bir sanatçı. Ancak doğru söylediğine inanmıyorum maalesef. Biraz hafızamızı zorlarsak, geçmişte sevgilisi ile Cihangir'de Zürih Oteli'ne kapandığı, polisi çağırdığı, gazetecilerle kovalamaca yaşadığı geceyi kolay kolay unutmadık. Yine hafızaları zorlarsak bir yaz gecesi Reina çıkışı valenin kollarında taksiye sürünerek bindiği geceden gazetelere yansıyan fotoğrafları kim kolay kolay unutur. Yani İdiz aslında yıllardır alkol problemi yaşıyor. Bu ilk değil, son da olmayacak. Son yıllarda bu görüntüler gibi en az 3-4 görüntü verdi basına. Nurseli şimdi bazı kalemşörlerin de desteğini alarak fotoğrafları çekeni, yayınlayanı suçluyor. Madem geleceği söz konusu, madem iyi bir oyuncu, neden her yıl gazetelere böyle görüntüler vermek yerine tedavi olmayı veya sorunlarından sıyrılmayı düşünmüyor. En kolayı hemen basına pislik atmak. Terse düşünce herkes "basın ön yargılı ve yargısız infaz yapıyor" diyor. Ama suçu kimse kendinde aramıyor. Ya el insaf, Angelina Jolie, Meryl Streep bu görüntüleri Amerika'da verse, basın "yazık kadına ya, bu fotoğarfları çekmeyelim" mi diyecek. Yoksa bu fotoğrafları bizim yayınladığımızdan daha büyük basıp, herkese ders mi vermeye çalışacak. Güldürmeyin milleti, bu iş bal gibi bu yazın en büyük bombasıydı. Nurseli İdiz gibi Türkiye'nin ender yetiştirdiği bir yeteneğin de biran önce iyileşmesi ve bir daha bu görüntülere maruz kalmamasını dilerim!

HÜLYA – KAYA YENİDEN Mİ?
Geçtiğimiz günlerde Ayvalık'ta tatil yapan Hülya Avşar Twitter'dan kafasına kuş pislediğiniz yazdı: "An itibariyle kuş tepeme. Resmen ….ı!" Avşar kızına eski eşi Kaya Çilingiroğlu'ndan hemen cevap geldi: "Doğru adres!" Bunun üzerine Hülya Avşar'dan ilginç bir tweet daha geldi: "Kaya oydum seni". Eski eşler arasındaki bu şakalaşma dedikodulara neden oldu. Çiftin birbirini unutamadığı yönünde iddalar ortaya atıldı. Siz de bu dedikodulara inananlardan mısınız?

Yok canım artık. Böyle bir şey olmaz. İkisi de düzenini kurdu artık. Ortada kızları var ve onlar çok iyi arkadaş oldu bence. Kaya'nın canı eski eşine takılmak istemiş ve takıldı, Hülya da cevap verdi, olay bitti. Küçük bir şakalaşmayı bu anlama çekmek zaten bizim magazin basının en çok sevdiği iş. Bunun devamı gelmez artık, bence konu kapanmıştır.

ALİ TURAN DENİZ'E GİRMİŞ
Antalyaspor'dan Gaziantepspor'a transfer olan futbolcu Ali Turan, kısa bir süre önce ayrıldığı Deniz Seki'ye Twitter'dan anlamlı bir mesaj gönderdi. Ali Turan, "Bazıları senin yokluğunu fırsat bilip peşimde, bazısı ise benim yokluğumla başkalarının peşinde" yazarak Seki'nin yokluğuna alışamadığını bu tweet'le belli etti. Deniz Seki ve Ali Turan'ın tekrar barışması söz konusu olabilir mi?

Olabilir tabii, ama Deniz Seki'ye sorarsanız, hiçbir zaman aralarında bir şey olmadı ki. Sadece arkadaşlar. Nasıl oluyorsa, benim kafa basmıyor bu duruma. Neden Deniz Seki uzun süredir bu ilişkiyi yaşadığını söylemekten kaçındı ve gizli saklı yürütmeye çalıştı, bir anlam veremiyorum. Şimdi ne yapacak ve durumu nasıl yürütecek, herkes için olduğu gibi, benim için de bir bilmece.Ya Deniz Seki Ali Turan'a güvenmiyor ya da gerçekten Ali Turan Seki'ye yapıştı ve şarkıcı onu istemiyor. Ama kıramıyor da, bu yüzden görüşüyor. Adamın resimleri, tatilleri ve attığı tweet ortada. Zamanla bunun altından ne çıkacak hepimiz göreceğiz.

YAPTIĞI İŞİN ADINI KİBARLAŞTIRIYOR
Kaddafi'nin oğlu Saif Kaddafi, İbrahim Tatlıses'in oğlu Tatlıses, Galatasaray'ın kalecisi Muslera derken, Ebru Şancı'nın son olarak merhum Alparslan Türkeş'in oğlu Milletvekili Ahmet Kutalmış Türkeş ile görüntüleri olay oldu. Tam da bunun üstüne bir sene önceki bir fuhuş operasyonunda ifadesine başvurulduğu ortaya çıktı ve o ifade basında geniş yer buldu: "Arkadaş çevremde fuhuş yapan çok kişi var. Bunlarla fazla görüşmüyorum. Benim tarifem yoktur. Ben fuhuş yapmam. Arkadaşlar aracılığıyla tanışmış olduğum kişilerle sevgili hayatı yaşarım. Bir süre boyunca da ev kirası ve benzeri ihtiyaçlarımı bu arkadaşlarım karşılar. Sevgililerimle kendi adresimde birlikte olmam. Tatil kentlerine gideriz. Kulüplere gider eğleniriz. Otellere gideriz…"

O yaptığına fuhuş demiyor, kibarlık yapıyor, başka şekilde adlandırıyor! Eskiden, 80'lerin sonu 90'ların başında Şancı'nın yaşadığı hayat çok modaydı. Özellikle 90'ların sonuna kadar Etiler bölgesinde birtakım kızlar dolaşırdı. Bazıları podyuma çıkar, bazıları tanıtımlara çıkar, bazıları gece kulübünde şarkı söylerdi. O dönem işlerini doğru yapan manken, şarkıcı ve modelleri de bunlar zor durumda bırakırdı. Bu tarz kızlar spor arabalarla ya yanlarında bir başka kız ya da bazı erkek arkadaşları ile dolaşıp "kafa koparılacak erkek avı"na çıkarlardı. O dönemlerde bu terim çok modaydı. Kendi aralarında böyle konuşurlardı. Yani kredi kartını ödetecek, ev kirasını ödetecek, kendine pahalı hediyeler alacak erkekler peşinde koşarlardı. İşleri buydu. Sanırım Ebru Şancı bu açıklamalarla hâlâ, Türkiye'nin uzun süre önce o dönemde kaldığını gösteriyor!

DENİZ'İN SUNİ POLEMİĞİ
Geçmişte sık sık polemik yaşayan Deniz Akkaya-Hülya Avşar cephesinde yine gerilim var. Akkaya yeni TV programında "Hülya Avşar'ı eskiden severdim ama artık her konuya burnunu soktuğu için insan olarak benim için bitmiştir" dedi. Siz de Deniz Akkaya gibi mi düşünüyorsunuz?

Aslında Deniz'e bir ölçüde katılıyorum, doğru, Hülya Avşar'ın her konuda bir söyleyeceği var ve bu durum sadece Deniz Akkaya'ya değil birçok insana bıkkınlık getirdi. Ancak bu onun bileceği iş, durup dururken çıkıp sadece bu yüzden "ben artık onu sevmiyorum" demek ne alaka? Gerek var mıydı yani? Bu durumda adama sorarlar, "Sen de şimdi onu hedef alarak gündeme mi gelmeye çalışıyorsun? Ya da Hülya Avşar'ın cevap vermesini sağlayarak, suni polemik mi yaratmaya çalışıyorsun?" Deniz Akkaya'nın durup dururken bunu yapması, onu bu duruma soktu bence, gerek yoktu.

EDA BUNALIMA GİRDİ
Bir süre önce Rihanna'nın giydiği kaplanlı mayonun aynısıyla görüntülenen Eda Taşpınar, bu kez ayı baskılı bir mayo ile görüntülendi. İkoncan, gazetelere fotoğraflarının photoshop yapılarak kendisi tarafından servis edildiği iddialarına da cevap verdi: "Photoshop yok. Zaten vücudum çok iyi..." Siz her hafta Eda Taşpınar'ın mayolu fotoğraflarının yayınlanması ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Sizce bu fotoğrafları magazinci arkadaşlar mı çekiyor yoksa kendisi mi magazincilere servis ediyor?

Bu konuyu araştırdım, fotoğrafları Eda Taşpınar kendi dağıtıyormuş. Taşpınar eskisi kadar rağbet görmüyor artık, bence haber olmayınca bunalıma giriyor ve bu yüzden bu yollara başvuruyor. Eskiden basın peşinden koşuyordu, artık kendisi fotoğraf gönderip dergilere kapak olmak, gazetelere haber olmak istiyor. Bunun için de kendine bir düzen kurmuş. Üzücü olan bu konu ortaya çıkmaya başladığında panikleyip gazetecilere çamur atmaya başlaması... Eda Taşpınar, gazetecilerin fotoğrafları kendileri çektiğini photoshop'layıp birbirlerine dağıttığını söylemeye başlamış. Çok komik, hatta komikten de öte…

İYİLİK MELEĞİ ARDA
Futboldan kazandığı para ile ailesine ev alan Arda Turan, bu kez oynadığı reklam filminden aldığı para ile anne ve babasına araba aldı. Hatta çocukluğunun geçtiği Bayrampaşa'daki komşularına da yardım ettiği konuşuluyor. Doğalgaz, elektirik ve su faturalarını ödeyen Turan son günlerde iyilik meleği diye dilden dile dolaşıyor. Siz Turan'ın bu davranışları ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Bu haberler nedense Arda Turan söz konusu olunca kesin doğrudur dedirttiyor bana. Arda çok delikanlı biri. Ailesine ve sevdiğine çok değer veren, onları hiçbir zaman unutmayan ve birlikte yaşayan bir insan. Babasıyla olan diyaloğu ve hâlâ onun sözünden çıkmamasının sonucudur diyorum bu. Kazandığı parayı sevdikleri ve zor durumda olan insanlarla harcamayı tercih eden birkaç insandan biri. Mesela Acun Ilıcalı da böyle. Örf ve adetlere bağlı, büyüklerine saygılı, geleneklerini unutmamış bir gençlik bu arkadaşlar. İşin aslı takdir ediyorum onları, keşke herkes onlar gibi olsa.

CEM YILMAZ'IN OĞLU NEDEN KEMAL?
Sanal alemde ortalığı birbirine katan Erol Köse ortaya yine bir bomba attı. Köse'nin iddialarına göre Cem Yılmaz'ın oğlunun ismini Kemal koymasının sebebi zamanında Cem Ve Hakan Uzan'a "Eğer bir gün oğlum olursa isminiü, babanız Kemal Uzan'a itafen Kemal koyacağım" demiş olmasıydı. Köse sırf bu taahhütü nedeniyle Cem Yılmaz'a bir cip hediye edildiğini olaya kendisi dışında Mustafa Sandal ve onlarca kişinin de şahit olduğunu söyledi! Sizce Köse'nin bu iddiaları doğru mudur?

Vallahi şöyle bir gerçek var. Erol Köse Uzanlar'ın O dönem en yakınındaki kişiydi. 24 saat yanlarındaydı. Ve daha birçok konuya aslında şahit. Böyle bir şey yaşandıysa çok komik. Yaşanmadıysa da hemen birinin çıkıp Erol Köse'ye dizi senaryosu yazdırması gerek, müthiş bir hayal gücü var demektir. Bir insan böyle bir konuyu nasıl uydurur ki? Ben olaya şöyle bakıyorum. Cem Yılmaz'ın hep bir hayali vardı, oğlu olunca adını Kemal koymak ve denk geldi. O dönemde belki bir espri niyetine böyle bir şey ortaya atmış olabilir. Belki her zamanki gibi yine komiklik yapmıştı. Ben olaya böyle bakıyorum, yoksa saçma.Bu arada Cem Yılmaz'ı tebrik ediyorum, Allah analı babalı büyütsün.

BONOMO'YA YAKIŞIR
Eurovision Müzik Yarışması'nda Türkiye'yi temsil eden İzmirli şarkıcı Can Bonomo ile Behzat Ç.'nin güzel oyuncusu Seda Bakan ile Alaçatı'da bir restoranın sokak masasında öpüşürken yakalandı. Bir restoranda yemek yerken samimi görüntüler veren çift, sık sık öpüştü. Muhabirlerin sorularını yanıtsız bırakan çift gece boyunca iki mekan değiştirip beraber vakit geçirdiler. Bonomo ve Bakan'ın taze ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce uyumlu bir çift olurlar mı?

Olabilirler, liseli aşıklar gibiydiler. İlk kez aşık oluyorlar gibiler... Belli birbirlerini çok seviyorlar ve her fırsatı dip dibe yaşıyorlar. Çok heyecanlılar. Yakışıyorlar da. Neden olmasın. Hayırlısı olsun derim.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.