Röportaj: İrem Orhan
Fotoğraf: Berat Soner Çapın
Sofistike stil seçimleri, modaya olan bakış açıları ve hayatın her alanında attığı fark yaratan adımlar ile kendisini takip edenlere her daim ilham veriyor Nur Bilen Yavuzer. Modayı ve trendleri takip ederek günceli yakalamayı çok iyi biliyor ama çok hit olmuş parçalardan da uzak duruyor. Kendi stilini ise basit, rahat ama aynı zamanda güçlü ve klasik olarak tanımlıyor. Ona göre bir tasarımı benzersiz yapan şey ise duygusu, bunu da şöyle özetliyor: “Hiçbirimiz bittiği ya da olmadığı için bir ayakkabı ya da elbise almıyoruz, alma sebebimiz, yarattığı duygu.” Nur Bilen Yavuzer ile yeni yıl yaklaşırken Nişantaşı’ndaki evinde buluşup, yılbaşı gecesinin büyüsünden ilham alarak özel bir fotoğraf çekimi gerçekleştirdik. Ardından da stil seçimleri üzerine yoğunlaştığımız bir moda sohbetine daldık.
"Bu sene benim sağlığım konusunda sınavlar verdiğim, zor ama kendimi keşfetme yolculuğunda çok ilerlediğim bir yıl oldu. Aynı zamanda çok da çalıştım, kurduğumuz markaların büyümesini izlemek çok keyifliydi. Yılı bitirirken hem kendim hem de işim için mutlu ve gururlu hissediyorum. Bunun için şükür içindeyim."
"Kendi stilimi basit, rahat ama aynı zamanda güçlü ve klasik olarak tanımlarım. Siyah ve toprak tonları ağırlıklı, tasarım iddiası taşımayan parçalardan oluşan, iyi kalıp ve iyi kumaş kalitesi önceliği olan bir dolabım var."
"Giyinmek konuşmadan kendimizi ifade edebildiğimiz en güçlü eylemlerimizden biri. Bu yüzden giydiklerimiz ve kendimizi nasıl hissettiğimiz arasında çok güçlü bir bağ var. Bir toplantıya girerken takım giymemiz güven vericidir, hafta sonu bol basic’ler rahat hissettirir, gece kıyafetlerindeki yerinde dekolteler feminen ve dolayısı ile güçlü bir tavır katar. Ben kıyafetlerin benim önümde olmasını sevmem, bana eşlik etmeli, beni yansıtmalı diye düşünürüm, çok iddialı parçalar tercih etmem, bir yere girdiğimde görünüşüm ile dikkat çekmeyi istemem. Bu yüzden daha basit, natürel renklerde, rahat ama güçlü seçimler yaparım."
“Hep söylediğim bir şey var, stil kıyafet değildir. O, yaşadıklarımızın, okuduklarımızın, gördüklerimizin, olduklarımızın ve olmadıklarımızın bir yansımasıdır.”
"Hiçbirimiz bittiği ya da olmadığı için bir ayakkabı ya da elbise almıyoruz, alma sebebimiz yarattığı duygu. Bazen beğendiğimiz birinin giymesi, bazen marka ya da tasarımcıya olan hayranlığımız, bazen çocukluğumuzu hatırlatan bir renk ya da model. Moda konusundaki alışverişin tamamen duygusal olduğunu düşünüyorum."
