YAZI SELAHATTİN DÖNMEZ sdonmez@farketmedendiyet.com.tr
Zeytinyağının ayçiçeği, soya, mısır özü gibi bitkisel yağlardan farkı doğal yollardan üretilmesidir. Zeytin yağının sabit bir bileşimi bulunmamaktadır. Kullanılan zeytinlerin türüne, üretim yılına, zeytinin geldiği bölgenin jeolojik özelliğine ve zeytinin sıkılma yöntemine göre içeriği değişir. Ayrıca yıldan yıla da bu bileşim farklılık gösterir. En iyi zeytinyağı erken hasat edilen zeytinlerin değirmen taşlarında soğuk pres metoduyla elde edilen olduğu bilinmektedir. Zeytinyağının diğer yağlardan en önemli farkı tekli doymamış yağ asidi olan oleik asitten oldukça zengin olmasıdır. Zeytinyağına has lezzetini veren fenolik bileşikler, antioksidanlardan oleuropein ve hidroksitirosol, A, C, E ve K vitaminleri, kalsiyum, fosfor, potasyum, kükürt, magnezyum, demir, bakır gibi minerallerdir.
KALP HASTALIKLARINDAN KORUR
Zeytinyağı E vitamini ve selenyumu çok içermesinden dolayı damar sertliği ve kalp krizi riskine karşı en etkili ilaçlardan biri olarak tanımlanmaktadır. E vitamini ve selenyum kuvvetli antioksidan etkisi göstererek damar duvarlarının sağlıklı olmasını sağlamaktadır. Diğer bitkisel yağlarda da E vitamini varken uygulanan rafinasyon ve ısıtma işlemleri sırasında hem yağın doğal yağ asidi bileşimi bozulmakta hem de E vitamini aktivitesi azaldığından doğal soğuk sıkım sızma zeytinyağı gibi kalbi koruyucu etkisi de maalesef olmamaktadır. Ayrıca bol miktarda bulunan K vitamini sayesinde damar çeperleri ve kalp dokusunu koruyucu etki oluşmaktadır.
VÜCUT KOLESTEROL DENGESINI SAĞLAR
Vücudumuzdaki kolesterolün yaklaşık yüzde 70 kadarı organizmamız tarafından üretilir. Ve sadece yüzde 30 oranını yiyeceklerimizden alırız. Besinlerden gelen kolesterol oranı yüzde 20'ye düştüğünde karaciğer otomatik olarak kolesterol sentezine başlar ve yüzde 80 oranına çıkarır. Eğer yiyeceklerle kolesterol alımı artarsa vücut bir denge mekanizması içinde karaciğerden kolesterol üretimini durdurur. Kolesterolün karaciğerden yüksek oranda üretilmesi hem safra kesesi taşlarının oluşmasına hem de kalbe giden damarın sağlığının bozulmasına neden olur. Tam burada zeytinyağı tampon görevi görerek damara çöken kolesterollerden kötü huylu olanının damarda yapacağı hasarı önleyici etki göstererek kandaki farklı kolesterol çeşitlerinin de dengelenmesini sağlar. Günde sadece sabah aç karnına 2 yemek kaşığı zeytin yağı tüketimi kötü huylu kolesterolün azalmasını sağlarken damar sağlığını koruyan iyi huylu kolesterolün de artmasına zemin hazırlar. Bunu zeytinyağını diğer yağlardan ayıran oleik asit sayesinde yaptığı belirtilmektedir.
YÜKSEK TANSIYONU DÜŞÜRÜR
Sabah aç karnına 2 yemek kaşığı doğal zeytinyağı tüketen hipertansiyon hastalarının en az 6 ay gibi bir süre sonrasında; kullanılan tansiyon ilacının dozajının azaltılarak felce kadar gidecek riske neden olan kan basıncını azalttığı bulunmuştur. Bazı ilaca duyarlı tansiyon hastalarında tek başına zeytinyağının suya katılarak içilmesinin bile ilaç kullanmadan tansiyonu düşürebildiğini gösteren araştırmalar da bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar zeytinyağında bulunan oleik yağ asidi ve polifenollerin kan basıncını düşürmede ilaç kadar etkili olduğu bildirilmiştir.
KANIN PIHTILAŞMA RISKINI AZALTIR
Doymuş yağlar kırmızı kan hücrelerinin topaklanmasına neden olarak tromboz dediğimiz kanın pıhtılaşmasına zemin hazırlarlar. Tekli ve çoklu doymamış yağ asitleri bunun tam tersine kanın vizkositesini azaltarak damar içinde kanın akışkanlığını kolaylaştırdığı, kalp ve kalbe giden damarlarda pıhtı atma riskini önemli derecede azalttığını belirtmektedir. Bu etkiyi yine zeytinyağında bulunan oleik asidin kan hücrelerinin kümeleşmesini sağlayan faktörleri yok ederek kırmızı kan hücrelerinin esnek bir yapı kazanarak damar içinde süzülmesini kolaylaştırmasından dolayı etkili olduğu açıklanmaktadır.
YAŞLANMA SÜRECINI YAVAŞLATIR
Zeytinyağı ile beslenenlerin ayçiçek ve mısır özü yağı ile beslenenlere göre sağlık genlerini uyarıp yaşlanma etkilerini daha yavaşlattığı bilimsel araştırmalar ile gösterilmiştir. Zeytinyağında bulunan işlenmeye maruz kalmamış antioksidanlar sayesinde oksidatif stresi azaltarak etkin olduğu bilinmektedir. Girit adasında yaşayanların uzun süren yaşam sırlarının temelinin sabah aç karnına 2 yemek kaşığı zeytin yağı tüketmelerinden kaynaklandığını aynen zeytin ağacı gibi asırlık bir ömrün bu müzice meyvenin altın suyundan kaynaklandığını işaret eden kanıtlar oldukça fazladır. Zeytinyağında bulunan az miktarda linoleik asit prostaglandin denilen insan hücrelerinde bulunan vücudun kendini yenilenmesinde önemli yeri olan bu maddenin üretimini sağlar.
BAĞIRSAK KANSERİNE KARŞI KALKANDIR
Zeytinyağının doğal bileşiminde bulunan fenolik bileşikler oleik asit ile bir araya geldiklerinde kontrolsüz hücre çoğalmasını baskılayıcı etki göstererek kanser hücrelerinin büyümesini de engellemektedir. Özellikle oleik asit sindirim sisteminde kalın bağırsak kanseri oluşumunda etkili olan safra asitlerinin üretimini azaltarak bağırsak boyunca mukoz dokunun bütünlüğünü koruyucu etki gösterir. Epidemiyolojik araştırmalar özellikle zeytinyağının içerdiği fenollerin kanser hücresi hattını 24 saat içinde anti kanser etkisi gösterici aktivite geliştirdiğini açıklamışlardır.