Nastassia Jacober: ''Önceliğim her zaman çocuklarımın mutluluğu''

İstanbul’a olan tutkusunu her fırsatta dile getiren Dominikli Nastassia Jacober ile bir araya gelerek şehre olan tutkusunu, moda anlayışını ve şu an geçtiği zorlu boşanma süreciyle ilgili konuştuk.

Nastassia Jacober: ''Önceliğim her zaman çocuklarımın mutluluğu''

RÖPORTAJ: BADE ÇAKAR bade.cakar@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR: BETÜL YAZICIOĞLU
FOTOĞRAF ASİSTANI: CEYDA KARABABA
MEKAN İÇİN THE STAY BOSPHORUS'A TEŞEKKÜR EDERİZ

Hayatının uzun bir kısmını Dominik Cumhuriyeti'nde ve İsviçre'de geçiren Nastassia Jacober, 8 yıldır İstanbul'da yaşıyor. Farklı ülkelerde yaşamanın verdiği farklı bir bakış açısı olan Jacober için tek önemli olan mutluluk... Evliliği için İstanbul'a gelen ancak şu an zorlu bir boşanma sürecinden geçen Nastassia Jacober'in sonu ne kadar üzücü olursa olsun, evliliğinin ona kattığı iki değer var; çocukları Emir ve Eva... Annelerine hayran olan Emir ve Eva, çok özel ve kesinlikle mutluluk saçan çocuklar... Keyifli bir çekim için bir araya geldiğimiz Jacober'e çocukları da eşlik etti. İstanbul'daki yaşamını, şehre olan tutkusunu, boşanma sürecini, anneliği ve kendine has stilini konuştuğumuz ve sorularımıza tüm samimiyeti ile cevap veren Nastassia Jacober; bizi hem sempatikliği hem de güzelliğiyle adeta büyüledi.

Dominikli bir anne ve İsviçreli bir babanın kızısınız. Hayatınız bu iki ülke arasında geçmiş, 8 yıldır da İstanbul'dasınız. Dünyanın farklı noktalarını deneyimleyen biri olarak, hayata bakış açınız nasıl?
İsviçre'de doğdum ama hayatım bu iki ülke arasında geçti. Hayatımın yarısında İsviçre'deydim, yarısında da Dominik'te... Kesinlikle hayata pozitif bakmamı sağladı bu durum... Dünyanın farklı yerlerinde yaşayan biri olarak kimseyi yargılamamayı öğrendim. Herkes kendi seçimlerini yapar, bu seçimlerde de kendileri için neyin iyi olduğunu düşünürler. Ben de bu şekilde yaşamaya çalışıyorum. İnsanların yaşama şekillerine saygı duymak önemli... Mutlu ve pozitif bir insanım. Mutluluk her şeyden önemli... Birçok insan sıkıntılı dönemden geçiyor, hayatının değerini bilmek gerekiyor. Şükretmek önemli. Ben her zaman kendim ve çocuklarım için Tanrı'dan sağlık ve huzur diliyorum. Her zaman mutlu olmaya çalışan biriyim, eğer bir şey beni mutsuz ediyorsa da onu hayatımdan çıkartırım. Benim ve çocuklarımın mutluluğu bu dünyadaki en önemli şey...

Evliliğinizden dolayı İstanbul'a geldiniz ancak şu an bir boşanma sürecindesiniz. Sonrasında İstanbul'da kalmaya devam edecek misiniz?
İstanbul, gerçekten aşık olduğum bir şehir! Bana birçok şey bahşetti başta iki çocuğum olmak üzere... Burada kendimi Türk gibi hissediyorum ve kalbimin yarısı Türk... Tüm bu süreç bittiğinde kesinlikle İstanbul'da kalacağım, burada yaşamaya devam edeceğim. Çocuklarım özellikle burayı çok seviyor ve bana bu kadar güzel şeyler veren bir ülkeden taşınmayı düşünmüyorum.

Zorlu bir boşanma süreci oluyor sanırım. Şu an nasıl bir dönem geçiriyorsunuz?
Tabii ki zor bir süreç... Hala boşanma sürecim devam ediyor. Bu yüzden boşanmam hakkında konuşmam doğru değil. Çok duygu değişimleri yaşadığım anlar oluyor. Tanrı her şeyin doğrusunu biliyor. Yaşadığımız her şeyin sonucunda almamız gereken bir ders olduğuna inanırım. Çocuklarım için zor bir süreç, çünkü onlar için büyük bir ayrılık. Bu da beni üzüyor ancak bu süreçte tek önemli olan çocuklarım, onların sağlıkları ve psikolojileri... Onları olabildiğince korumaya çalışıyorum. Herkes için üzücü bir süreç.

Emir ve Eva ikisi de çok özel çocuklar... Onlarla nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Çocuklarımla birlikte olmak benim için çok özel. Onlarla zaman geçirmeyi ve oyunlar oynamayı çok seviyorum. Özellikle Emir çok özel bir çocuk çünkü çok tatlı ve hassas... Onunla film izlemeyi, popcorn yemeyi çok seviyoruz. Parka gitmeyi çok sever, aktivite programları onun için önemli olan. Gezilecek birçok yer keşfediyoruz beraber. Eva daha küçük ama kesinlikle ailenin komik ve spontan karakteri o. Her zaman çok mutludur, hep şarkı söyler, bize de neşe katar. Tam bir kız çocuğu, çok feminen; Barbie'lerle oynamayı seviyor, makyaj eşyalarına merakı çok büyük. Özellikle bu dönem her an beraberiz, iki çocuğu ile tek kalan bir anne olarak onlarla zaman geçirmeyi çok seviyorum.

Çok güzel bir kadınsınız ve çok güzel giyiniyorsunuz, tarzınız hakkında biraz bilgi verir misiniz? Kıyafet seçimlerinizi neye göre yaparsınız?
Stilim aslında karışık. Tamamen o günkü moduma göre değişiyor. Ama şunu söyleyebilirim; stilim modern-şık. Bazen çok elegan bir parça seçerken, bazen spor bir jean ve tişört giyerim. Stil konusunda baştan ayağa mükemmel görünümden hoşlanmıyorum sanırım, her şeyin birbiriyle mükemmel uymasına... Annem her zaman, nereye gidersek gidelim mükemmel giyinmem gerektiğini söylerdi. Ona göre görünüm, insanlara verdiğimiz ilk izlenim olduğu için çok önemliydi ve mükemmel olmalıydı. Annem bize kıyafetleri nasıl kombinleyeceğimizi ve alışveriş yaparken nasıl akıllıca davranmamız gerektiğini öğretti.

Stilinizde vazgeçilmez parçalarınız var mı?
En sevdiğim parça yüksek belli siyah pantolon... Beyaz bluz giymeyi de çok severim. Elbiseler de öyle...

Asla giymem dediğiniz parçalar var mı?
Asla giymem dediğim parça yok aslında... Her tasarım, birisi için özel olabilir. Ancak etekler favorim değil diyebilirim... Dolabımda çok az sayıda etek vardır, onların da kesin özel bir detayı veya tasarımı vardır.

Türk kadınının moda ile ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz, ülkeniz veya başka ülkelerle karşılaştırdığınızda Türk kadının giyim tarzını nasıl buluyorsunuz?
Türk kadınları çok eleganlar, giyinmeyi çok seviyorlar, aynen Dominikli kadınlar gibi... Ancak aralarında fark; Dominik kadınları süslenmeyi seviyor, Türk kadınları ise gerçekten baştan sona özenle giyiniyor. Giyinmeyi biliyorlar, markaları kullanıyorlar, giyinişleriyle gösteriş yapmayı seviyorlar ve ben bunu çok seviyorum. Hatta belki de kadınların bu özelliği, bu ülkede en çok sevdiğim özellik. Kadınların özenli oluşu, Dominik'teki gibi... İsviçre'de sevmediğim tek şey buydu; kadınlar stile önem vermiyor. Ben kıyafetlerimle, karakterimi, tavrımı ortaya koymayı seviyorum. Stilimle dikkat çekmek hoşuma gidiyor. Bunu kesinlikle başkaları için yapmıyorum, kendimi mutlu etmek için yapıyorum. Kendi başıma yaptığım şık bir kombini göstermek bana gurur veriyor.

Türkiye'de stilini beğendiğiniz isimler kimler?
Yasemin Özilhan; stiline bayılıyorum. Çok şık, çabasız bir stili var. Parçaları nasıl bir araya getireceğini çok iyi biliyor. Bir diğer isim de Hande Can; onun da giyiniş şeklini çok seviyorum. Çok cool, sade ve elegan... Bu ikisi benim favori isimlerim, stillerini takip ediyorum.

Son olarak İstanbul'daki yaşamınızdan biraz söz eder misiniz? Sizi İstanbul'a çeken şey ne, İstanbul'da yapmaktan en büyük keyif aldığınız şeyler neler?
İstanbul'da yapmaktan en çok hoşlandığım şey kesinlikle yemek yemek (gülüyor). Türk yemeklerine bayılıyorum. Ege'nin zeytinyağlıları favorilerim. İstanbul çok kozmopolit bir şehir. Yapılacak çok şey var. Buradaki insanları seviyorum. Yakın arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Yaşadığım bu süreçte arkadaşlarını doğru seçmenin önemini anladım. Bu süreçte onlarla daha yakın oldum, benim buradaki ailem oldular.

Dünyadaki en favori şehriniz hangisi ve neden?
Dünyadaki en iyi şehirlerden biri kesinlikle İstanbul... Ancak favori şehrim; Madrid. Madrid, çok özel benim için. Orada çok iyi yiyebilir, çok iyi sosyalleşebilir, iyi bir şekilde alışveriş yapabilirsin. Asla sıkılmayacağım bir şehir... Ülke olarak Tayland'ı da çok seviyorum. Kendi ülkemde Punta Cana var, orası da harika bir şehirdir. Kendi ülkemi çok seviyorum, Dominik harika bir yer.

Yemek şefisiniz, bir dönem de lüks bir bebek giyim markası olan Bebecocon'u yaratmıştınız. Şu an kariyer konusunda ne durumdasınız? Markanız devam ediyor mu?
Bebecocon'a maalesef üzülerek veda ettik. Çünkü bu dönem sadece çocuklarıma odaklanmam gerekiyordu. Tüm zamanımı harcamam gerekiyor. Bebecocon, benim için çok özeldi ve harika bir fikirdi. Ama şu an her şeyi bıraktım ve sadece çocuklarıma zaman ayırmak istiyorum. Tüm bu süreçte annelerinin onları yalnız bıraktıklarını düşünmelerini istemiyorum. Her zaman yanlarında olduğumu bilmeleri gerekiyor.

Stili ile fark yaratan bir isim olarak, moda konusunda kariyer yapmayı düşünür müsünüz?
Tüm bu süreçten sonra hayatın bana ne getireceğini bilmiyorum. Ama karakter olarak ben "hayır" demem, "asla" demem. Her şey olabilir. Hayatıma gelenlere her zaman açığımdır. O yüzden, neden olmasın!

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.