Yemek bir kaçış, sıkıntı, yalnızlık gidermek, mutsuzlukla başa çıkmak anlamı taşıyorsa, öncelikle yiyerek duygularımızı doyurmaktan vazgeçmeliyiz. Karnımızı yemek yiyerek doyurabiliriz ama duygularımızı yemekle doyurmamız imkansızdır. Duygularımızın kaynağını biz yaratırız. Kilolu olmak kişiyi kötü hissettirir, görüntüsünden utanır, kendisine bir şeyleri yakıştıramaz, mutsuz olur, suçluluk duyar, sonrası mutsuz olduğundaysa daha çok yer ve bu kısır döngüden kendisini kurtaramaz. Pek çok kişi tok olduğu halde yediğini dile getirir, özellikle de atıştırmak kiloların en büyük nedenidir. Kişi üzüldüğü, öfkelendiği, kızdığı, yalnız ve sevgisiz olduğunu hissettiği zaman, hep yemek isteyen davranışlar içindedir. Tam tersi de olur; keyiflendiğinde, sevindiğinde, kutlayacak bir şeyleri olduğunda, kendini ödüllendirmek istediğinde de yemek ister.
YANLIŞ KALIPLAR NELER?
Bu davranışların temelinde çocukluk döneminden başlayan yanlış davranışlar yatar. Birçoğumuz hatırlayacaktır; tabağımızdakilerin hepsini bitirilmesi için baskı oluşturulması, bunu bulamayanların var olduğu yönünde serzenişlerle suçluluk hissettirilmesi, doyduktan sonra yemeyi tetikleyen davranışlardır.
Çocuğun canı yandığında, tatlı bir şeyler yedirilip teselliye çalışılması,
Yemeği bitirdiğimizde herkesin onu daha çok sevdiğini dile getirmesi,
Onaylanan, takdir edilen çocuk olması, en önce bitirmek, yemek konusunda başkalarıyla karşılaştırılmak,
Yemeği eğlenceye dönüştürmek, oyuncaklarla bağrış çağrış içinde, televizyon karşısında yenen yemekler,
Yiyeceklerin ceza veya ödül aracı olarak kullanılması gibi daha sonraki yaşamımızda beslenmeyle ilgili yanlış kalıplar oluşturmamıza neden olur. Farkındalık eğitimiyle kişileri hatalı beslenme biçimleri konusunda bilinçlendirdiğinizde; artık tok olduğunda yemek yemeyen, kilolarını kontrol edebilen kişilere dönüştüklerini görmek, gurur duyduğumuz başarılarımız oluyor.
DUYGULARI BESLEMEK
Obsesif düşüncelerinizden sıyrılın, rutinleri kırın, yeni hobilere yelken açın. Kendinize ödüller verin, önce kendinize sonra etrafınızdakilere sık sık gülümsemeye çalışın. Motivasyon artırıcı olumlu düşünmenizi sağlayacak kişisel gelişim kitaplarını takip edin. Sosyal bağlantılarınıza önem verin, arkadaşlarınızı ailenizi dostlarınızı arayın. Tatil yapın. "Hayır" demeye alışın. Aktif bir yaşamınız olmalı, üşenmeyin merdivenleri inin çıkın, sürekli hareket halinde olun. Doğru nefes almayı öğrenin, en iyi rahatlama aracıdır.
STRES AZALTAN YİYECEKLER
Serotonin seviyesini yükselten hindi eti, kırmızı et, süt, peynir, yumurta, yoğurt, baklagiller, badem gibi kuru yemişler muz, kakao, sarımsak, gibi besinler tüketilmelidir. Stresle mücadelede magnezyum ile tüm B grubu vitaminlerine öncelik verilmelidir. Kalsiyum da stresi azaltır. Yeşil yapraklı sebzeler, ıspanak, maydanoz, roka, tere, pazı,kuru fasulye, mercimek, nohut, baklagiller, magnezyumun iyi kaynaklarıdır. Süt ve süt ürünleri bol miktarda kalsiyum içerir. Omega-3 yağ asidinin düzenli alımıyla bağışıklık sistemi güçlenir, balık keten tohumu ve ceviz yiyerek gerekli Omega-3 sağlarsınız, stres veya farklı nedenlerden kaynaklanabilecek çeşitli rahatsızlıklara karşı vücut daha dirençli olur. B6 vitamini serotonin üretiminde kullanılmaktadır. B6 vitamini açısından zengin yiyecekler tam tahıl ürünleri, ayçiçek çekirdeği, ceviz, bezelye, patates, Brüksel lahanası, kahverengi pirinç, muz ve avokadodur. B12 vitamini ve B9 vitamini (folik asit) serotonin üretiminde birlikte çalışmaktadır. B12 açısından en zengin yiyecekler karaciğer ve kırmızı ettir. Bunlar dışında yumurta, peynir ve keten tohumunda da bulunmaktadır. Folik asit açısından zengin besinlerse şunlardır; yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıl ürünleri, bezelye, brokoli ve lahanadır. Folik asit, ruh halinizi dengelemenize yardım eder. B vitamini yetersizliğinde; kaygı, sinirlilik gibi stres belirtileri artar.
SAĞLIKLI SEÇİMLER YAPIN
Beyinde serotonin hormonu salgılanmasına yardımcı olan mevsim sebze ve meyveleri ile baklagiller ve tahıllardan faydalanılmalıdır. Taze olarak tüketilen meyve sebzeler değerli bir vitamin ve mineral kaynağı olmanın yanı sıra aynı zamanda stresi engelleyici güçlü birer antioksidan olan flavonoidleri içerir. Stres sırasında vücutta C vitamini ihtiyacı artar. Turunçgiller, ahududu, kivi, ıspanak C vitamini yüksek besinlerdir.
Banu KAZANÇ