"Mutluluk bir hedef değil yaşam biçimi"

Günümüz sorunu mutsuzluğu ortadan kaldırmak için uğraşan Gülferi Yıldırım, Özlen Köprülü, Esra Eren ve Meltem Gökhan ile bir araya gelerek, yarattıkları ‘Mutlu İnsan Zihin Ruh ve Beden Festivali’nin detaylarını konuştuk

"Mutluluk bir hedef değil yaşam biçimi"

Röportaj: Bade Çakar, Fotoğraflar: Betül Yazıcıoğlu
Renaissance Istanbul Polat Bosphorus Hotel'e teşekkür ederiz

Günümüzde karşılaştığımız en tehlikeli hastalık 'mutsuzluk'... Bunu gören ve deneyimleyen Gülferi Yıldırım, Özlen Köprülü, Esra Eren ve Meltem Gökhan, yarattıkları önemli bir festivalle mutsuzluğa bir son vermek istiyor... 2014 yılında yarattıkları 'Mutlu İnsan Zihin Ruh ve Beden Festivali'nde sağlıklı yaşam, psikoloji, tıp, alternatif ve tamamlayıcı tıp, kişisel gelişim, yoga ve meditasyon gibi zihin, ruh ve beden sağlığı ile ilgili alanlarda Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen otoriteleri ve uzmanlarını insanlarla bir araya getiriyorlar. Dörtlüyle bir araya gelerek, bu yıl 8-9-10 Mart tarihlerinde düzenlenecek festivali konuştuk.

İlkini 2014 yılında gerçekleştirdiğiniz Mutlu İnsan Zihin Ruh Beden Festivali, bu yıl 5. defa gerçekleşiyor. Bu düşünce ilk olarak nasıl ortaya çıktı?
Gülferi Yıldırım: Hayatımın birçok alanında zorlandığım günlerde bir arkadaşımın tavsiyesiyle birkaç kişisel gelişim eğitimine katıldım. O döneme kadar spiritüel konulara önyargılarla yaklaşıyordum. Ana meslek elektronik mühendisliği olunca, insan hep bir kanıt arar oluyor. Yoga, meditasyon ve enerji çalışmalarıyla tanıştıktan sonra bu alanlardaki kitapları okumaya başladım. Sonra fark ettim ki; hayatımda yaşadığım zorlukların üstesinden kolaylıkla gelmeye ve bir yandan da kendimi hiç olmadığım kadar iyi hissetmeye başlamışım. Böylece yaşamın her anından keyif aldığım bir döneme girdim. Burada en önemli konu, ben değişince dünyanın değiştiği olması... Daha sonra hem Türkiye'de, hem de Bali'den Peru'ya, ABD'den Güney Afrika'ya, Hindistan'a kadar dünyanın çok farklı noktalarında kişisel gelişim, psikoloji, nörobilim temelli eğitimlerin yanı sıra spirituel çalışmalara katıldım. Psikoloji ve nörobilim alanında yüksek lisans yapıp, bilgimi ve çevremi genişlettim. Halen bu alanda araştırmalara devam ediyorum. Festival fikri 6 sene önce kendi hayatımdaki dönüşüm sürecinde tanıştığım yöntemleri, tanıdığımız eğitmenleri daha geniş kitlelerle buluşturmak ve zihin, ruh ve beden sağlığı yerinde bir toplumda yaşamaya katkı sağlamak fikriyle doğdu.

2014 yılında ilk gerçekleştirdiğiniz festivalden bu güne kadar nasıl bir süreç geçti?
G. Yıldırım:
İlk festival, o dönemde tanıdığım kişisel gelişim alanındaki eğitmenle ufacık başladı. 800 civarında ziyaretçi geldi. Keza ikincisi de biraz daha geniş kapsamda ama bugünle kıyaslanamayacak nitelikteydi. Üçüncüden itibaren ise bambaşka bir noktaya taşınmaya başladı. Hem iş hayatındaki başarılarıyla, hem de hayata bakışlarıyla bana ilham olan, yol arkadaşlığı yaptığım dostlarımın başta Esra Eren, Meltem Gökhan, Özlen Köprülü'nün bu projeyi sahiplenmesi ve verdikleri destekle dördüncü festival 60 eğitmenle, 3 günde 70'in üzerinde workshop ve etkinliğin yer alığı, 5000 ziyaretçi alan bir hale geldi.

5. festivalinizi hazırlıyorsunuz. Önceki yıllar ilgi nasıldı, bu yıl beklentileriniz nedir?
Meltem Gökhan:
İlgi her geçen yıl büyüyor. Büyümesinin ana sebebi başta içeriğin giderek zenginleşmesinde. Psikolojiden, nörobilime, kişisel gelişimden, beslenmeye, yoga ve meditasyondan, tasavvufa hepimizin en önemli ihtiyacı olan hem beden ve zihin sağlığı hem maneviyat alanında birbirinden değerli doktorlar, akdemisyenler ve eğitmenler festivalde seminer ve atölye çalışmalarıyla yer alıyor.

Festivalde bu sene neler olacak? Ne gibi etkinlikler, workshoplar yer alıyor?
Özlen Köprülü:
Birçok değerli akademisyen ve alanında uzman isimlerin yer aldığı ve her sene farklı temalarda gerçekleşen festivalin beşincisi 8-9-10 Mart tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenecek. Farkındalık yaratmak ve insanların her konuda algılarını değiştirmek üzere düzenlenen festivalin bu yıl ana temasını ise 'Mutlu Kadın, Mutlu Çocuk, Mutlu Dünya' olarak belirledik. Böylece festivalde yetişkinlerin yanı sıra, çocukların bedensel ve duygusal gelişimine yönelik çocuk yogası, çocuklar için mindfulness atölyeleri gibi çalışmaların yapılacağı özel bir aktivite alanı da olacak. 3 gün boyunca, 4 ayrı salonda 70'den fazla seminer, panel ve workshop'ların düzenleneceği festivalde, müzik ve dans gösterileriyle
ziyaretçiler bilgi ve neşeyi bir arada bulacak. Fuaye alanımızda ise, doğaya ve insana saygılı gıda, giyim, sağlık gibi pek çok değerli firmayla stantlarında karşılaşıp, ürün ve hizmetleri hakkında bilgi almak mümkün olacak.



Bu yıl hangi eğitmenler yer alacak?
Ö. Köprülü:
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne denk gelen açılış gününde düzenleyeceğimiz 'Mutlu Kadın, Mutlu Dünya' paneli deneyimli televizyoncu ve Women TV Genel Yayın Yönetmeni Ahu Özyurt'un moderatörlüğünde oyuncu Asuman Dabak, nöropsikolog Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, dünya serbest dalış şampiyonu Şahika Ercümen, profesyonel dalgıç ve su altı fotoğrafçısı Ayşegül Dinçkök ve Bennu Gerede'nin katılımıyla gerçekleşecek. Konusunda uzman birçok önemli ismin yer aldığı festivalimizde; Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Psikiyatr Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Uğur Batı, Gen Bilimci Doç. Dr. Korkut Ulucan, Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, Psikiyatr Dr. Kenan Eren, Nörolog Dr. Timur Yılmaz, Uzm.Dr. Ender Saraç, Sağlıklı Beslenme Uzmanı Taylan Kümeli gibi isimleri saymak mümkün... Hipnoz ve regresyon konusunda Dr. Görkem Gökçelioğlu bir atölye çalışması yaparken, EMDR tekniği ile travma terapisini Psikiyatr Doç. Dr. Önder Kavakçı, biyorezonans terapilerini ise Dr. Hasan İlkehan misafirlerimize anlatacak. Programı oluştururken en çok üzerinde durduğumuz konu, özellikle insan psikolojisi ve kişisel gelişim alanında medyada sıkça yer alan, merak edilen konuların akademik eğitimiyle ve bilimsel çalışmalarıyla o alandaki en yetkin ve söz sahibi kişiler tarafından anlatılmasını sağlamak. Festivalimize sanat dünyasından çok değerli isimler destek vermekte. Oyuncular Kalust Şalcıoğlu, Şebnem Özinal, Dolunay Soysert, Murat Aygen gibi isimler festival boyunca bizlerle ve ziyaretçilerimizle birlikte olacak diğer isimler. Sanat ve mutluk panelinde, yazar Gülşah Elikbank moderatörlüğünde oyuncu Altan Gördüm ve masalcı yazar Nazlı Çevik Azazi konuşmacı olacak. Festival her günü çok özel gösterilerle son bulacak. 8 Mart Cuma akşamı Psikolog Ferhat Aydın'ın 'Mutluluk Bulaşıcıdır ve Soğan Kokar' isimli stand-up gösterisi olacak. 9 Mart Cumartesi akşamı yazar Prof. Dr. Uğur Batı, holistik yaşam ve gastronomi uzmanı Yeşim Kaya ve şarkıcı Cenk Yüksel, kadın-erkek ilişkileri ve aşka dair müzikal bir gösteriyle sahne alacak. Nöroloji uzmanı Timur Yılmaz'ın 9 Mart Cuma sabahı çok özel bir çalışması olacak.

Katılımcılar bu festivale nasıl katılıyor?
Esra Eren:
Katılımcılar web sitemiz üzerinden ya da etkinlik alanından biletlerini alarak festivale katılabilirler. Ayrıca 25 yaş altı öğrenci, çocuk ve 65 yaş üzeri misafirlerimiz indirimle bilet alarak festivale katılım gösterebilirler.

Sizin için mutluluk ne ifade ediyor?
M. Gökhan:
Mutluluk günümüzde çoğumuz için ulaşılması gereken bir hedef haline geline gelmiş durumda. Bir hedef olarak bakıldıkça da ulaşılması gittikçe zorlaşıyor haliyle. Yani o noktaya varıncaya kadar kat edilen yolun sanki hiçbir önemi yokmuş da, o noktadan sonra hayat bir anlam kazanacakmış gibi bir bakış açısı hakim. Bu da aslında mutlu olmayı neredeyse imkansızlaştırıyor. Oysa mutluluk bize göre bir yaşam tarzı, kişinin kendisini, başkalarını ve hayatı yorumlama şekli, bir varoluş durumu. Mutluluk, kişinin kendisine ve şu ana kadar olan hayatına ilişkin olumlu değerlendirmeler yapıyor olması anlamına geliyor öncelikle. Olumlu değerlendirmeler demek sadece iyileri görelim, kötü olanları hasır altına süpürelim demek değil elbette. Kendimizin ve yaşamımızın iyi ve kötü yönlerini bir arada değerlendirip, kabullenme içerisinde olumlu bir sonuca ulaşmayı ifade ediyor. Mutluluk ayrıca çevremizdeki diğerleriyle sıcak, doyurucu, destekleyici ve güvenli ilişkilere sahip olmak demektir.


Bir insan mutsuz olduğunu, mutlu olmak için ne yapması gerektiğini nasıl bilebilir?
G. Yıldırım:
Kendimize ve çevremize baktığımızda sadece olumsuzlukları görüyorsak, sürekli bir şeylerden şikayet ediyor ve bunlarla ilgili herhangi bir sorumluluk duymuyorsak, hayatımızda anlam ve amaç eksikliği yaşıyorsak, problemlerimizle / stresle sağlıksız şekilde yani çeşitli bağımlılıklar geliştirerek baş edebiliyorsak mutsuz olduğumuza dair sağlam göstergeler var demektir. Yapılan bilimsel araştırmalar mutluluğa en fazla katkı sağlayan kavramın 'şükran duyma' olduğunu gösteriyor. Hatta psikologlar mutluluğu artırmanın en etkili yolu olarak şükran günlüğü tutmayı öneriyorlar. Hayatımızdaki anlam kaynaklarını zenginleştirmek ve umudumuzu beslemek de mutluluğu artırmanın yollarından bazıları. Kendimizi yakından tanımaya çalışmak, güçlü yönlerimizi fark etmek ve bunlar doğrultusunda seçimler yapmak, gelişime açık yönlerimizi görmek ve geliştirmek için uğraşmak, çevremizle besleyici tarzda ilişkiler kurmak, özverili olmak, dışsal bir karşılık beklemeden yardım etmek insanın mutlu olmak için yapabileceği şeyler arasında sayılabilir.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.