Mehmet Üstündağ
İstanbul'da dondurucu soğukları arkada bırakıp, kışın adeta hiç yaşanmadığı Miami'ye gitmenin keyfi gerçekten bir başka oluyor. Miami, Amerika'nın eğlence şehri. Dünya jet-set'inin tercihi ettiği şehir, efsanevi gece hayatıyla tanınıyor. Tura Turizm'in MiamiHavana turu kapsamında 3 gün Miami'de konaklayıp, oradan 3 gün için Küba'ya geçtik. Miami'den Küba'ya geçişte kendinizi adeta zaman makinesine binmiş gibi hissediyorsunuz. Miami'nin Küba'yla ortak olan sıcacık Latin havasını bir kenara bırakırsak, son teknoloji, lüks, ışıklı hayatından sonra 1960'larda zamanın durduğu, otantik sokaklarıyla Küba, aradaki dönem farkını tümüyle ortaya koyuyor.
Miami
THY'nin direkt uçuşu ile İstanbul'dan Miami'ye uçarak, seyahatimize start verdik. Miami'ye varıp, kısa bir dinlenme molasından sonra Miami şehir turu ile bu renkli şehri gezmeye başlıyoruz. Coconut Grove, Coral Gables, Tarihi Biltmore Hoteli, Bayside, Miami Beach, Zenginlerin Mahallesi, Kübalı göçmenlerin oturduğu büyük bir mahalle olan 'Little Havana', şehrin görülmesi gereken yerlerinden birkaçı... 'Little Havana', gerçek Havana'ya geçmeden önce güzel bir öngösterim olabilir ama kesinlikle aynı değil. South Beach ve Little Havana, çılgın gece hayatıyla ünlü noktalar... Miami denince de akla gelen eğlencesi olduğuna göre kesinlikle gitmeniz gereken yerler bu iki nokta oluyor. Eğlencenin, leziz restoranların ve okyanusun serin sularının tadını çıkarttığımız 3 günün ardından yerel havayollarının seferiyle Küba, Havana'ya doğru yola çıkıyoruz.
Miami
Devrimin her anını, Küba'nın her yerinde hissetmek mümkün... Tura Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ayşin Arca'nın da dediği gibi "Ölmeden önce iyi ki de gitmişim görüşüm" diyeceğiniz bir yer Küba... Havana'da fotoğraflarda bol bol gördüğünüz 50'li ve 60'lı yılların Amerikan arabalarına sıkça rastlayacak ve renkli İspanyol mimarisini göreceksiniz. Şubat ayında olmasına rağmen 20 derecelerdeki sıcaklık içinizi ısıtıyor, ayrıca Havana'ya yarım saatlik uzaklıktaki Karayipler Denizi'ne girmekte büyük bir keyif. Müziğin ve dansın asla bitmediği Küba sokaklarında bir turist olarak gezmek de çok rahat. Devlet tarafından turistler oldukça iyi korunuyor. Eğer bir turistin başına herhangi bir olumsuz olay gelirse, bunun oldukça ağır cezaları var. Küba'daki tek sıkıntı internet ve telefon. GSM operatörleriyle anlaşma olmadığı için telefon görüşmenizin karşılığı oldukça pahalı. İnternet için de kesinlikle paket almanız gerek. Ya da tamamen birkaç günlüğüne şehrin nostaljik havasına kapılarak, telefonu bir kenara bırakabilirsiniz.
Küba
Havana'da karnaval tadındaki sokaklarını bir kenara bırakırsak görmeniz gereken yerlerin başında Havana Eski Kent, Malecon Bulvarı, Devrim Meydanı, Atatürk Büstü, Avatar filminin çekilmesine ilham veren Hayat Ağacı'nın olduğu yer Elvaro Kalesi yer alıyor. Ayrıca 1939'dan beri aynı gösterinin yapıldığı Tropicano Show'u da görmeden dönmeyin. 3 gün boyunca Küba'da devrim gölgesinde büyümüş şehirdeki stressiz hayatın tadını çıkarttık. 2015 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılışına katıldığı camiyi de (Kübalılara göre mescit) ziyaret ettik.
Miami
Atatürk Büstü liman yolunda bulunuyor. Dünyada tek Küba Havana'da bulunan Atatürk büstünün önünde Türk bayrağı açmak ve saygı duruşu, unutulmayacak tarihi bir anı... Tüm dünyadan gelen turistler özellikle Atatürk büstünü görmeden dönmüyor.
3 gün Miami ve 3 gün Havana'nın tadını doyasıya çıkarttıktan, eğlencenin, dansın ve müziğin keyfine vardıktan ve bol bol fotoğraf çektirdikten sonra İstanbul'a dönmeye hazırız. Sabah kahvaltı sonrasında özel aracımızla havalimanına transferimiz gerçekleşiyor ve Türk Hava Yolları'nın direkt seferi ile İstanbul'a hareket ediyoruz. Geceyi uçakta geçirdikten sonra ertesi sabah İstanbul'a iniyoruz.
