YAZI BADE ÇAKAR
Modaevlerinin hünerlerini sergilediği Paris Haute Couture Moda Haftası, bu sefer sadece tasarımlarla konuşulmadı. Gwyneth Paltrow ve Chris Martin’in kızı Apple Martin, Chanel’in ön sıralarında sürpriz bir şekilde ortaya çıkarken, Schiaparelli’deki hayvan peluşları moda dünyasını ikiye böldü. Viktor & Rolf ise tam anlamıyla başları döndürdü.
CHANEL’İN VAZGEÇİLMEZ İLHAM PERİSİ
Chanel’in spring/summer 23 couture koleksiyonunun ilham perisi, Gabrielle Chanel’in 31, Rue Cambon’daki evi ve içerisinde yer alan hayvan figürleriydi. Kreatif direktör Virginie Viard ve set tasarımcısı Xavier Veilhan, bu figürleri podyuma devleştirerek taşıdı.
Koleksiyonda Chanel klasik silüetleri markanın etkileyici el işçiliğiyle birleşiyordu. Ancak şovun en dikkat çekici anı koleksiyon değil, Gwyneth Paltrow ve Chris Martin’in kızı Apple Martin oldu. Markanın ilerideki ilham perilerinden biri olacağı konuşulan Martin ile Chanel bir kez daha medyanın nasıl dikkatini çekeceğini çok iyi bildiğini ortaya koydu.
EKSTREM SEÇİMLERLE SCHIAPARELLI
Schiaparelli, Paris Moda Haftası için oldukça ses getiren bir başlangıç oldu. Her zaman iddialı, sanatsal ve cesur tasarımlarıyla dikkat çeken Schiaparelli, bu sefer daha şov başlamadan konuklarıyla internete düştü; Kylie Jenner’ın aslan başlı elbisesi, 30 bin kristalle baştan ayağa kaplanan Doja Cat’in sayesinde… Gerisi ise bu sefer onlar için çok iyi olmadı. Dante’nin ‘Inferno’ eserinden esinlenerek yaratılan koleksiyonda kreatif direktör Daniel Roseberry, detay olarak köpük ve reçineden el yapımı, hiper-gerçekçi hayvan kafaları kullandı. Bu seçimi ise maalesef çok yaratıcı bulunmadı. Roseberry’ye göre, bunların hepsi planın bir parçasıydı; “Bu gerçek bir aslan mı? Bu koleksiyon kendi Sürrealizm biçimi haline geliyor, öyle ki baktığınız parçanın gerçekliğinden emin olamıyorsunuz” diyen kreatifin bu seçimi, sahte olsa da, bu şekilde hayvan figürünün kullanılmasının hayvan tacizi olarak gösterilmesine neden oldu. Ayrıca koleksiyonda yer alan kar leoparlı elbisenin de bir moda öğrencisinin fikri olduğu ortaya çıktı. Bu moda haftası Schiaparelli için çok parlak olmadı diyebiliriz.
KYLIE JENNER
DOJA CAT
DIOR’UN 1920 SİLÜETLERİ
Dior’un ilk kadın kreatif direktörü olan Maria Chiuri Grazia’nın markaya taşıdığı kadın dayanışması her koleksiyonunda devam ediyor. Etkileyici ve güçlü kadınlar, onun tasarımları için aradığı her daim ilham perileri. Bu koleksiyonda da 1920’lere doğru yolculuğa çıkıyor ve Amerika doğumlu ünlü Fransız sanatçı Josephine Baker’a övgüde bulunuyor.
VALENTINO’NUN CESUR KADINLARI
Pierpaolo Piccioli, bu koleksiyon için nadiren buluşan ve genellikle birbiriyle çatışan iki dünyayı bir araya getirdi; couture ve gece kulübü. Tasarımcı, ‘Valentino Le Club Couture’da minik pullu şortlar, transparan elbiseler ve üstler, smokinden ilham alan tasarımlar ve bol tüylerle eğlenceli parti stilini benimsedi.
VICTOR & ROLF’DEN BAŞ DÖNDÜRÜCÜ TASARIMLAR
Paris’teki Intercontinental Le Grand otelde Viktor Horsting ve Rolf Snoeren, tam anlamıyla baş döndüren tasarımlardan oluşan bir koleksiyon sergiledi. Canlı pastel tonlardan oluşan tül elbiseler alışılagelmişin dışında farklı düzlemlerde tanıtıldı. Yer çekimini ortadan kaldıran kreatiflerin ‘Kapitalizm Valsinin Son Sahnesi’ başlıklı koleksiyon sürrealist, kavramsal ve akılda kalıcıydı.
FENDI’NİN AKICI SİLÜETLERİ
Fendi’nin couture ve kadın giyim kreatif direktörü Kim Jones, “Bu sezon, günümüzün hafifliği, akıcılığı ve sakin tavrıyla, couture tekniklerine ve zanaatına odaklanmak istedim” dedi. Sonuç, parlaklığa ve giyim kolaylığına vurgu yapan, akıcı silüetlere sahip, rahat elbiselerden oluşan güzel ve narin bir koleksiyon oldu.
